Aksiyon dizilerinde şiddet, adam öldürme, saniyede 200 mermi gürültülerine, vatan millet satan ajanlara, vahşiliğin bu kadarı dediğimiz işkencelere alıştık amma ve lakin benim bir türlü kabullenemediğim bir işkence türü var ki ekranlarda kesinlikle görmek istemiyorum.

Çocuklarımızı bu işkenceye, bu reyting canavarlığına alet etmeyin.

Yazıktır günahtır.

Bir çocuğun kışta karda bir başka çocuğun kucağında sokak sokak gezdirilmesi, köprü altında uyutulması nedir ya.

Bir de hastaneye yatırılıp kaçırılması yok mu.

İnsan çıldırıyor... Yapmayın beyler. Milyon dolarlık projelerinizde çocukları ezmeyin.

Kadını ezmeniz onu bir meta gibi kullanmanız artık vakai adiyeden oldu çocuklara bunu yapmayın. Sokaktan bir çocuğu kurtarma üzerine senaryo yazsanız...

Bir dönem Erdal Beşikçioğlu'nun oynadığı bir dizi vardı. Özel bir yurt müdürünü canlandırıyordu. 8 - 10 bölüm sonrası final yaptırıldı. Niye acaba? Abi sosyal etkisi göz ardı edilip reyting kurbanları arasına girdi. Devletimiz çocuk konusunda çok ciddi ve titizdir. Ana baba hatalarıyla cami avlusuna, maalesef son zamanlarda ise çöp bidonlarına bırakılan evlatlara sahip çıkıyor.

Bu sahiplik koruyucu aile projesiyle bambaşka boyuta taşındı ve milletimizin teveccühüyle vicdanlarda büyük kabul gördü.

Bu güzelliklerin peşinde koşmak varken, onları kamuoyuyla paylaşmak varken içimizi yakmayın bu çocuk tacirleriyle...

Gerçekten ben insanım diyenler çocuklarımızın bu içler acısı halini görünce çok üzülüyorlar. Yoksulluk teması olarak, onları ön saflara atmak ve filmlerde kurban seçmek çok doğru değil. Bırakın onlar çizgi filmlerde hayal kahramanı olarak kalsınlar. En kötü senaryoda en kötü filmde, en gaddar anne baba elinde bile bırakın oyunlarını oynasınlar, şarkılar söylesinler. Bunu yapmak çok zor değil. Çünkü biz Türk toplumu olarak çocuklara karşı zaafımız var. Özellikle yetim, öksüz ve muhtaç olanlara. Bu zaafı daha fazla kaşımayın lütfen!