Dünya devi Amerika maçı öncesinde Türkiye 10 farkla kurtulursa büyük başarı deniliyordu… Hatta fark fazla yemesin ki Çekya maçının sonucu averajlara kalırsa oradan yırtarız hesapları vardı. Çünkü Amerika herkesi yenecekti, mühim olan en az farkla yenilerek onun arkasından ikinci olarak gruplardan çıkmaktı. 
Ama ne olduğu bilinmez isimleriSemih, Osman, Melih olan gençler NBA yıldızlarına ömürlerinde görmedikleri bir savunma yapıyor, kaptıkları toplarla da sayı üretip basketbol dersi veriyordu. Kenardaki hocanın adı da Obradoviç falan da değildi.
Bildiğiniz tanıdığınız Beşiktaş ve Karşıyaka’nın hocalığını yapmış Ufuk Sarıca idi. Yedekler arasında TOFAŞ’tan tanıdığınız bir isim bile vardı… Yiğit…
Bunları niye mi yazdım…
Fatih Hoca’ya sormak isterim…
A Milli Futbol Takımı’nda geçtiğimiz yıl şampiyon olan Galatasaray’dan nerden bir oyuncu yok diye…
Acaba Şenol Güneş mi ayrımcılık yapıyordu…
Öyle bir şey kimsenin aklının ucundan bile geçmiyor tabii ki…
Peki ne oldu zaman…
2000 yılında Popescu, Hagi ve birkaç oyuncunun yanı sıra ağırlıklı olarak Türk gençlerince kaldırılan UEFA Kupası üzerinden 19 yıl geçtikten sonra…
Ki, o gençlerin ağırlıklı oynadığı kadroyla Şenol Güneş de dünya üçüncülüğünü getirmişti ülkemize…
Ne değişti peki, neden böyle olduk…
Fatih Hoca döneminde 14 yabancı oynatma lüksü şimdi ters yüz olup bir şamar oğlanı gibi tepemizden pişmanlık olarak yağmıyor mu…
Ufuk Sarıca, bu gençlerle Amerika’ya kafa tutarken biz de Arjantin, Almanya, İspanya gibi devlere futbolda kafa tutamaz mıydık…
Azıcık Türk gençlerine inanç olsaydı tabii ki tutardık…
Ama inanç meselesi.
Adanalı Fatih Terim, 14 yıl şampiyon olmadığı dönemde 5 numara libero oynarken o devrin hocaları bu kadar yabancıya müsaade etseydi acaba Sayın Terim, kendisi aynı zamanda hemşerimdir acaba forma yüzü görebilir miydi…
14 yıl şampiyonluk yüzü göremeyen takımın liberosu ve kaptanı olmak…
Şimdi el insaf F atih Hoca;Falcao, Falcao dedin geldi işte…
Avrupa hayalleri için aldın bu oyuncuyu…
Grubunda da Real Madrid ve PSg var… Tamam artık Falcao bu takımlara leblebi gibi golleri dizer, Club Brugge’yi de averaj takımı yapar…
Geçin bu ayakları…
Siz, siz olun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basketçilerimiz gibi “Ortaya koyduğunuz karakter ve yaşattığınız gurur bize yeter” dedirtecek icraatlar yapın.
Gerisi laf-ü güzaf…