Ukrayna Rusya arasında başlayan savaşla birlikte uluslararası piyasalarda 80 dolarken, 130 dolara kadar çıkan Brent Petrolü son birkaç gündür savaş alanından da gelen güzel haberlerle yine 100 doların altını gördü. Hızlı çıkışta neredeyse her gün 1 lira –2 lira artan mazot ve benzin fiyatları 7-8 liralık yükselişle benzin 20 liralara, mazotta 23 liraya çıktı. Bu hızlı yükselişle beraber neredeyse bütün büyükşehirlerde taksi, dolmuş, minibüs esnafı ve fırıncılar zam talepleri ile belediyeleri sıkıştırmaya başladılar. Ve bu yönde ilk haberler Ankara’da ekmeğe ve ulaşıma zam olarak yansıdı. Burada Uluslararası piyasalarda hızlı yükselişte çabucak artan fiyatlara rağmen çok daha hızlı olan inişte bu fiyat düşüşlerini az gördük. Bunun yanı sıra içinde bulunduğumuz toplumdan da bu yönde eleştiriler artarak gelmekte. Vatandaş haklı olarak çıkışlarda anında artan fiyatların petrolün neredeyse %30 gerilemesine rağmen bu hızla inmediği yönünde yorumlar gelmekte. Bu sıkışık süreçle ilgili daha önceleri bir çok kereler söylediğim gibi mutlaka fırsatçılara da olanak sağlamamak açısından eşel mobil sisteminin en azından savaş nedeniyle hareketlenen piyasaların tansiyonunu geçici de olsa düşürebilir ve iç piyasada da bir oturma sağlayabilirdi. Maalesef kur krizinin ardından yaşanan akaryakıt fiyatlarındaki tırmanış karşısında esnaf kesimlerinin de kendilerini korumak adına zam yapmaları çok normal. Bu sarmala daha en başta izin verilmemeliydi. Yumurta tavuk misali sarmal genişliyor. Daha 2-3 önce çiğ süt fiyatlarına yapılan yüksek zamdan sonra şimdi tekrardan çiğ süt üreticileri de zam istiyorlar. 3 ayda bir çiğ süte zam son 20 yılda hiç görülmedi. Çiğ süte zam yapıldığında birkaç sene o fiyat normalde devam ederdi. Fakat sarmala girdiğimizde maalesef bu sarmal bizi de çevrelemiş oluyor. Olanda milyonlarca dar  gelirli ailelere  bizlere oluyor.