19 Nisan Çarşamba günü telefonla arayan Necati Şahin Perşembe günü bir basın toplantısı yapacağını ve bizi de aralarında görmek istediğini söyleyince davete icabet şart oldu.

Söze "1 Aralık 2013 tarihinde başlayan ve 18 Nisan 2017 günü son bulan bir yol hikâyesi için bir araya geldik’ diye başladı Şahin…

Süreli gitmemiştim. Süresiz gitmiştim.

Yani bir pazar günü ile başlayan ve bir salı günü ile biten bir yolculuk hikâyesini tam 1234 günlük CHP serüvenini anlattı bizlere...

22 Mart 2014 tarihinde yayınlanan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necati Şahin röportajında bakın neler sormuşuz ne yanıtlar almışız Şahin'den

Siz aileden sağ görüşlü birisiniz. CHP’de partiye geldiğinizde fikir ayrılığınız ve doku uyuşmazlığı yaşandı mı?

Herhangi bir doku uyuşmazlığı yaşanmadı. Çünkü CHP toplumun tüm kesimlerine seslenen ve ilkeleri doğrultusunda onlara kucak açan bir parti. CHP’deki arkadaşlarımın bir çoğu ile geçmişte çeşitli platformlarda birlikte çalıştık Bursa için çözümler ürettik. O arkadaşlarla bugün aynı çatı altında olmaktan dolayı mutluyum. Bir Bursa sevdalısı, yaşadığı kente gönül vermiş biri olarak, burada yaşayan insanların dertlerini dert edindim. Bugüne kadar görev yaptığım her platformda sorunları ve çözüm önerilerimi ortaya koydum. Benim bu çalışmalarım kamuoyunun gündemindeydi. CHP’de, işinin ehli, bilgili insanlarla yola çıktı ve beni de bu göreve davet etti. Yani bize sefer görev emriçıkarttı. Ben de Bursa’ya duyduğum sorumluluğun bir gereği olarak teklifi kabul ettim. CHP İl Başkanı Metin Çelik ile adaylık açıklamamı yaptığımız basın toplantısına 2700 sayfadan oluşan Bursa’nın temel sorunları ve çözüm projelerinden oluşan dosyalarla geldim.

CHP’deki eylem ve söylem farkını nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP’de eylem ve söylem farkı olduğunu düşünmüyorum. Bugün CHP ne diyorsa onu yapıyor. Elbette bazı eleştiriler olabilir, ancak temelde farklı bir şey yok.

Şimdi aradan geçen sürede şahsi olarak aralarında ne geçtiği konusunda bir fikrimiz yok... İşkembeden yorum yapmak yerine sebepleri yine Sayın Şahin'den aktarıyoruz.

"Halkımız neden CHP’yi alternatif göremiyor?" bunu çok iyi anladım.

"Bursa'ya hizmet için CHP'den aday olmuştum. Şu anda yine sağduyumla ve vicdanımın sesini dinleyerek CHP'deki yol hikâyemi noktalamış bulunmaktayım. Referandum süreci katı bir şekilde yönetildi. CHP yetkilileri kampanya söylemlerinde daha kucaklayıcı olamadılar. CHP üyelerinin 'evet' diyebileceği demokratik ve özgür bir ortam oluşmadı. AK Parti ile MHP'den ‘hayır’ oyu isterken hiçbir mahzur görmeyenlerin, bir CHP üyesinin evet oyu vereceğini beyan etmesine aşırı tepkileri, CHP'nin aslında ne kadar anti-demokratik bir zihniyet tarafından yönetildiğini açıkça ortaya koymuştur. Evet oyu vereceğimi açıklamamdan sonra şahsıma karşı bir linç kampanyası yürütülmüştür. Buradan sormak istiyorum; acaba CHP'nin 25 milyon evet oyu veren vatandaşa ihtiyacı yok mudur?"

"Kadınların yüzde 62’sinin neden AK Parti’ye oy verdiğini incelemeleri faydalı olur. CHP’de gece yarısı operasyonlarıyla milletvekili listelerine girip, koltuk kapmaya çalışmadım."

"Bundan sonrası ya nasip…"

Ee ne diyelim artık yorum ve takdir okuyucunun...