Bal-Göç değil, özellikle camia kelimesini kullandık.
Çünkü insanımızın her zamankinden daha yoğun olarak beklediği birlik beraberliğimiz ancak yapılması planlanan genel kurulda Bal-Göç başkan ve yönetimini değil, camiamızın başkanını ve yönetimini seçtiği takdirde elde edilebilecek bir şeydir.
Yüksel Özkan'dan genel başkanlık koltuğu boşaldığından beri birileri ikide bir kongre konusunu ortaya atıp duruyor.
Oysa yapılacak kongrede istikrar, camiamızı bütünleştirecek bir yapı çıkmayacaksa kongre yapmanın bir anlamı olmadığını anlatmaya çalışıyoruz başından beri arkadaşlarımızla birlikte.
Bal-Göç sıradan bir dernek değildir
Camiamızın çatı kuruluşudur, amiral gemisidir.
Öteden beri eksikliğinden yakındığımız birlik beraberlik konusunu başarabilecek yegane ve tek kuruluş olduğu ortada.
Seçilecek başkan ve yönetimi camiamızın dinamikleri tarafından kabul görmüş ve benimsenmiş olmalı ki bu arzuladığımız birlik beraberlik yakalanabilsin.
Bundan dolayı bu alt yapı oluşturulmadan gidilecek bir kongreden daha büyük bir bölünmeden başka bir şey çıkmayacaktır.
Amaç STK'larımızın, kanaat önderlerimizin, iş dünyamızın kısaca camiamızın her kesim ve düşüncedeki dinamiklerinin görüşlerini ve onayını alarak bir yönetim oluşturmaktır.
Burada yüzde yüz bir konsensüs sağlanması mümkün değil, ki amaç bunu elde etmek de değil zaten.
Tabii ki en ideali yüzde yüz bir uzlaşıdır ama bahsettiğimiz kesimlerin çoğunluğu destek vermeleri yeterli olacaktır.
Gayet tabii gönül ister ki herkesin rızası ile bir oluşum ortaya çıksın ama bu olmasa da çok can alıcı olmaz.
Demek istediğimiz budur.
Yapılacak kongreden camiamız adına istikrar, camiamızı birlik beraberlik içinde hareket etmesini sağlayacak bir oluşum çıkmayacaksa kongre yapılmasının bir anlamı olmayacaktır.
Mevcut yönetim rutin faaliyetleri, üstelik fazlasıyla yeterli katılım ile yerine getiriyor zaten.
Burada hedef bu camianın birlikteliği ise önce bu uzlaşı sağlanmalıdır.
Amaç üzerinde mutabık kalınan tek aday ile kongreye gitmektir.
Yoksa gayet tabii ki her üye aday olma hakkına sahiptir.
Her şeyden öte bu demokratik bir haktır.
Ancak çok adaylı kongreden birlik beraberlik çıkmayacağını anlamak için çok yüksek IQ'ya gerek yok.
Bu durumda önemli olan camiamızın çoğunluğunun üzerinde uzlaşı sağladığı adaydır.
Diğer yandan böyle bir konsensüs sağlandığında yani ortak iradenin çıkardığı bir aday olduğunda isteyen istediği kadar aday da olabilir.
Bunun hiçbir önemi olmaz.
Ama böyle, üzerinde mutabık kalınan bir aday olmasına rağmen, yine de ısrarla aday olmak isteyenler camiamızın çıkarları doğrultusunda değil, kendi istikballerinin peşinde koştukları açıkça ortaya çıkar.
Sonuç olarak belli şartlar sağlandığında, ki bu konuda son derece olumlu gelişmeler de var, en kısa zamanda genel kurul yapılır.
Hedef, camiamızın büyük çoğunluğunun kabul gördüğü bir formül üzerine durmaktır.
Amaç Bal-Göç'ün değil, camiamızın başkanı ve yönetimini seçmektir.
Bunun ötesinde takdir tabii ki yönetime aittir ve kongrenin ne zaman yapılacağının nihai karar mercii yönetim kuruludur