Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa VARANK, İzmir'de yaptığı açıklamada diyor ki;
"Kamu alımlarında aslında yüzde 15 fiyat avantajı uygulanması mecburiyeti var. Tabii idareler bunun arkasından dolanacak usuller buluyorlar. Ben buradan kamu idarelerine ve yerel yönetimlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum, yerli ve milli ürünleri geliştirip üreten firmalarımız varken lütfen yabancı ürünleri tercih etmesinler. Gelsinler bu firmalarla anlaşsınlar. Böyle kaliteli ürünleri kullansınlar."
Bu açıklamanın altını çizmek, bu açıklamayı her yere duyurmak ve gereğini yapmayan kamu idareleri ve yerel yönetimler hakkında işlem yapmak gerekiyor.
Yıllardır, Kalite Birliği adına yapmış olduğumuz çağrılar ve çalışmalarda edinmiş olduğumuz tecrübelerden bu durumu biliyorduk, ama sayın bakanımızın açıklamalarından da bildiklerimizin doğruluğunu bir kaz daha teyit etmiş olduk!
MİLLİ SES VER PROJESİ ile gündemde tutmaya çalıştığımız konuyu, gündeme getirerek dikkatlerin bu konuya çekilmesine sebebiyet veren sayın bakanımıza teşekkür ediyoruz...
 
Maalesef, ülkemizde YERLİ ÜRÜNLERE gereken ilgi ve talep, kamu idareleri ve yerel yönetimler tarafından gösterilmiyor!..
Maalesef, yüzde 15 fiyat avantajına rağmen, ithal ürünler tercih ediliyor.
Sayın bakanımızın açıklamasında altının çizilmesi gereken sözlerden biri de şudur;
"Tabii idareler bunun arkasından dolanacak usuller buluyorlar..."
İthalinden daha kaliteli ve TSE belgeli yerli ürünler varken, bu ülkenin kaynaklarının yurt dışına gitmesine sebebiyet veren kamu idarelerinin ve yerel yönetimlerin yetkilileri hakkında süratle işlem yapılmalı ve idari hukukuna göre değil, ceza hukukuna göre yargılanmalıdırlar.
Ceza hukukuna göre ne ceza alırlar, bilmiyoruz!
 
Ama bildiğimiz ve emin olduğumuz tek şey şudur; MİLLİ SES VER PROJESİ kapsamında Kalite Birliği, bu kişiler için "VATANA İHENET EDİYORLAR" diyor!
Ağır mı oldu?
Olmadı, kendi parasını harcarken kılı kırk yaranların, devletin parasını harcarken ithal ürünlere yönelmelerinin adı İHANETTİR, bu konuda, Kalite Birliği'nin düşüncesi de NETTİR!..

***

BELGELENDİRME SEKTÖRÜNDE İHMAL
Bir kısım kamu kurumları, yönetim sistemleri belgeleri alıyorlar.
Nereden alıyorlar?
Milli kuruluşumuz TSE'den alan da var. 
 
Yurt dışı menşeli kuruluşlardan alan da var. 
Yerli kuruluşlardan belge alan da var.
Kimden belge alınacağı noktasına bir yöntem yok!
Olmalı mı?
Bizce olmalı!..
Dünyada örneği var mı?
Var...
Ne demek istiyoruz?
Şunu demek istiyoruz;
Kamu kurum ve kuruluşları, belgelendirme süreçlerini TSE üzerinden icra etmelidirler.
Niye?
TSE bir kamu kurumudur, kazandığı para devletin parasıdır!
 
Devletin ödeyecek olduğu para devlete gidecek, kimse kafasına göre işlem tesis edemeyecek!..
"Efendim, bu düşünce uluslararası rekabet kurallarına aykırı!" diyen kamu görevlileri olacaktır, araştırın bakın, bunu diyenler, mutlaka yerli veya yabancı belgelendirme kuruluşları ile ya ortaktır, ya bunlara oyuncaktır, ya da bunlardan nemalanmaktadır!
Ayrıca, bu durum rekabet kurallarına aykırı bir durum da değildir, aksine devletin kendi kaynaklarını koruma ve israfı engelleme metodudur ve bu durum, yönetim sistemleri standardlarında önemli bir maddedir.
MİLLİ SES VER PROJESİNİN bir ayağı olan MİLLİ BELGELENDİRME SİSTEMİ, ülkemizde öncelikle kamu kurumları nezdinde uygulamaya konulmalıdır.
Bu konuda söyleyecek olduğumuz o kadar çok sözümüz, yazacak olduğumuz o kadar fazla cümlemiz var ki, hani derler ya, "yerim dar"
Bu konuya İHANET diyemiyoruz (dedik ya, yerimiz dar!) buna İHMAL diyerek yumuşak bir geçiş yapıyoruz!..

***

TSE BUGÜN TOFAŞ'TA
TSE ile TOFAŞ arasında yürütülen bir proje dolayısıyla, TSE Başkanı Prof. Dr. Adem ŞAHİN başkanlığındaki yaklaşık yirmi kişilik bir TSE ekibi, TOFAŞ da düzenlenen programa katılmak üzere kalite şehri Bursa'da olacaklar.
Yurt genelinde bulunan TOFAŞ tedarikçilerinin de katılacak olduğu programa, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Mehmet BOZDEMİR'de katılacaklar.
Bugün, kalite şehrinde KALİTE konuşacak, KALİTE konuşulacak...