Corona salgını her geçen gün dünyada etkisini giderek arttırırken herkes dikkatini hastalığa yakalanan ve ölen kişi sayısına çevirmiş durumda.

Oysa bu hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş azımsanmayacak bir kitle de var.

Bu gelişmeler sevindirici olmakla beraber bazı ayrıntılar gözden kaçmakta.

Şimdilik bütün sağlık sistemi öncelikle bu hastalığın öldürücü

etkisinin önüne geçmeye odaklanmış durumda.

Ancak iyileşmiş birçok vakada hastalık sonrası bazı sekeller kaldığı her geçen gün daha net ortaya çıkmaya başladı.

Bu virüs daha yeni ortaya çıktığı için bu konularda fazla data

olmamasına rağmen şimdiye kadar gelen verilere bakıldığında hastalar iyileşmiş olsalar bile, virüsün iyileşmenin ardından değişik sıkıntılı belirtiler bırakabileceği   ortada.

Duyu kayıplarından(koku alma ve duyma kaybı gibi) ensefalopatilere (beyin fonksiyon bozuklukları) kısmi felç ile sonuçlanan nöropatilere kadar  daha birçok  kalıcı semptomlar hastalık sonrası kalabilir.

Şu an için sağlık camiasının bunun üzerine durması için çok fazla zamanı yok ama ileride bu durum birçok sorunu beraberinde getireceği kesin ki ileriki dönemde hepsi bunlar daha detaylı araştırma konusu olacaktır.

Bu durumlar hastalığın ne kadar ciddiye alınması gerektiğini  ve herkes, başta izolasyon olmak üzere, kurallara uymak için azami gayret göstermesi gereken bir işaret daha, yani çok mecbur olmadan dışarı çıkmamalı.

Öyle ki corona pozitif olsa bile hastaneye gitmesine gerek yoktur.

Bu hastalığın tedavi ve aşısı yok. Tedavi semptomatiktir.

Yani ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük ilaçları gibi şikayetlere yöneliktir.

Viral enfeksiyonlara karşı esas olan kişilerin bağışıklık sistemleridir.

Güçlü bağışıklık sistemi olanlar hastalığı daha rahat  atlatabilirken, değişik sebeplerden dolayı, kronik hastalıklar, yaşlılık gibi, immün sistemi zayıf olan kişiler hastalıktan asıl etkilenen kesimdir.

Bu kriterlerin dışında olan sağlıklı kişilerin corona virüs

belirtileri ortaya çıkmış olsa bile hemen hastaneye koşmalarına gerek yoktur.

Semptomlarına, ateş, öksürük vs gibi yönelik ilaçlar, protein ve vitamininden zengin gıdalar, bol sıvı alarak ve tabi maske gibi kişisel koruyucu tedbirler alıp, çevrelerinden kendilerini izole ederek evde kalıp hastaneye gitmelerine gerek yoktur. Nasılsa orada da bunlar önerilecek.

Her ne kadar medyada coronaya karşı etkili olan değişik ilaçlar olduğu konusu yer alsa da bu ilaçların hiçbiri kesin kanıtlanmış değil.

Bunun için altta yatan hastalıkları  veya belli yaş üzerinde olmayan kişiler hastalık belirtileri olsa bile hemen hastaneye koşmalarına gerek yoktur.

Hem gereksiz yoğunluğa sebep olmamak, hem de bu salgın ortamında oradan virüs kapmaları daha yüksek ihtimal olduğundan.

Bu yaklaşımı daha hastalık ortaya çıktığında çevremize önermiştik de ilk günlerde  Sağlık Bakanlığının yaklaşımı belirti gösteren herkesin hastaneye başvurması yönündeydi ki ilerleyen zamanda Bakanlık da bizim önerdiğimiz seçeneği, herkesin hemen hastaneye başvurmasına gerek yok seçeneğini, önermeye başladı. Sonuçta aklın yolu birdir.

Hastaneye ne zaman başvurulmalı?

-İlaçlardan etkilenmeyen, yükselme eğiliminde olan ateş.

-Giderek şiddetlenen ve geçmeyen kuru öksürük.

-Ama en önemli kriter istirahat pozisyonda bile geçmeyen ve derinleşen nefes darlığıdır.

Bu durumda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Sonuç olarak bütün insanoğluna bela olan bu salgının sadece ölümcül özelliği değil, hastalık sonrası sebep olabilecek hasarlar da göz önüne alınarak ne kadar ciddi bir sorun olduğunu herkes iyi anlamalı.