Pazar günleri gazetemiz çıkmadığı için cumartesi günleri tüm çalışanlarımız izinli... 

İşte o cumartesi gününün akşamını ailece dışarıda yemek yiyerek geçirelim istedik.

Özlüce, oturduğumuz yere yakın olduğu için o taraftaki mekanlardan birini tercih ettik.

Saat 19.00 civarı... İlk uğrak yerimiz otoparkı oldukça geniş bir yer.

Diyeceksiniz ki otopark arıyorsun, yemek yemeye gidecektiniz hani.

Evet otopark aramıyoruz ama otoparkındaki sıradan burada yemek yemememiz gerektiğini anladık.

Arabaların bile nefes alamadığı kalabalıkta 14,5 aylık çocukla masada oturmak büyük risk.

Onu nereden anladınız diye soracak olursanız, otoparkı bu kadar dolu bir mekanın içini merak etmedim değil.

Allah daha çok versin kimsenin kazandığı parada gözümüz yok amma

milletin yüzündeki maskede gözümüz var.

Kerameti 1 TL olmayan bu maskeyi yüzünden esirgeyenlerin bulunduğu, masaların tepiş tepiş olduğu bir oturma düzeninde her gün yüzlerce insanı kaybettiğimizi, vaka sayısının 20 bin'leri aşıp 30 binlere çıktığını göz önüne alırsak burada oturmak bence cinayettir.

Esnaf kan ağlıyor, kan ağlıyor diyorlar.

İyi de esnafın kan ağlaması mı önemli,anaların babaların can yitirip mezar başında ağlamaları mı önemli.

İki tarafta kaybetmese nasıl olur.

Tabi ki iyi olur.

O zaman işletmeler, vale'lerle araba hesabı yapacaklarına bence içerideki oturma sayısını olması gerekende tutup müşteri içeri almamalı.

​​​​​***

Neyse, Özlüce'deki bir kaç mekanın yeri böyle olunca Görükle'ye gidelim dedik.

Okullar kapalı daha rahat olur diye. Görükle girişinde meşhur bir AVM var. Sanırım herkes biliyordur.

Alkollü yer de var, alkolsüz de.

Abi bu ne ya!

'Sıkış tepiş' kelimesi görüntüyü anlatmaya kesinlikle aciz.

Arkadaş, buradaki insanların çoğu üniversite öğrencisi.

Azıcık bilimsel kafanızı çalıştırın.

Nasıl kendinizi böyle riske atabiliyorsunuz.

Maske olsa bile corona virüsü bu kalabalıkta o maskeyi deler geçer.

Baktık ki olacak gibi değil, kös kös yine FSM'nin yolunu tuttuk. Arabamızda bekledik, ekmek arası... Arasında ne olduğunu söylemeyelim, canı çeken olabilir, vebale girmeyelim.

Ayranımızı da marketten aldık.

Kimse kusura bakmasın bu arada (mekandaki ayran fiyatı ile marketteki ayran fiyatı arası en az 3 kat) sonra, Beşevler tarafındaki Çamlıca Parkı'nda rahat rahat sadece ağaç kalabalığı içerisinde atıştırdık yiyeceklerimizi.

Hee, bu arada akşam 7'de başlayan yolculuk Çamlıca'da 10'da bitti.

Ne o coronadan kaçıyoruz.

Kaçmayanlara ve kaçmayı bırakın çalışanlarını coronanın göbeğine itenlere tavsiyemdir.

Özlüce'de, Görükle'de sizler için çok güzel mekanlar var, alkollü alkolsüz.

Azrail'inizi oralarda da arayabilirsiniz.

Yeter ki kendisini korumaya çalışan insanlardan uzak durun.

Onları havasız dört duvar arasına hapsetmeyin.

Yoksa o sırçalı odalarınızda siz tek başına otururken corona kol düğmenizden giriverir haberiniz bile olmaz.

Soluğu Şehir Hastanesi yoğun bakımında alabilirsiniz.

Allah düşmanın başına vermesin!

Ama bazı kaşınanlar içinde yapacak vesöyleyecek fazla sözümüz yok. Beter olun!