Bu sene küme düşmeye aday takımlar arasında olmamızın nedenlerinden biri olan VAR kararlarıydı. 

Ali YAZIR
Son maçta milimetrik ofsayt ile yediğimiz iki gol de iptal edildi. Ancak iş işten geçmiş, bizim almamız gereken puanları başkaları hanesine yazarak seneye lig planlarını yapmaya başlamışlardı bile...Ramazan ayına galibiyetle girmiştik. Maçta da  iptal edilen goller ve kurtarılan penaltı dualarımız kabul oldu diyecektik ama olmadı. Sahada  koşmak ve beceri olmadan başarı da gelmiyor. Allah çalışanı severmiş!!!
Tribünlerde 35 bini aşkın taraftar var, sahada ise yürüyen, koşmaktan aciz rezil bir takım. 
Bursaspor’un oynadığı oyun kötü değil rezalet! Yediğin iki gol sayılmıyor ve kalecin penaltı kurtarıyor ama gel gör ki sahadaki futbolcular uyanmamakta ısrarcılar. Gayretsiz, risk alamayan, tribüne oynayan sanki yeşil beyaz renkten intikam alıyormuşçasına vurdumduymaz!.  Bizim futbolcularımız  sahadaysa rakibe gerek yok! Bursaspor ne yaptı ? Hiçbir şey. 
Mesut Bakkal yanlış tercih olduğunu daha ilk geldiğinde yazdık. Sonuç sıfır etki. Mutlak galibiyet  lazım ve kendi evinde 35 bin taraftarın önünde oynuyorsun ama bizim hoca Mesut Bakkal’ın takıma en ufak bir katkısı yok. Son 15 dakika riskleri alıp ikili forvete dönüp oynaman gerekirken  hücumda en çok çalışan Umut Nayir’i çıkarıp Sakho’yu oyuna alıyor!. Pes doğrusu. Beyler kale içerden yıkılmış!. Bu saha içi ve dışı organizasyonun mimarları, bu takımı el ele düşürmeye kadar getirdi. 
Bursaspor hücum edemiyor, sağdan soldan orta yapıp belki gol atarız düşüncesinde. Orta alandan dikine paslar yerine yana ve geriye pasları izlemekten bıktık. Santrafora yaklaşan bir tane oyuncu bile yok. İsabetli şut yok, ceza alanında topla girip çalım atacak yetenekte topçumuz yok. Hücuma çıkamıyoruz. Kısaca yok oğlu yoookkkk. 
Bursaspor, Mesut Hocanın  umurunda mı ki? O alacağı paraya bakar.. Yıllardır rakip olarak her Bursaspor maçlarındaki hırsını biliyoruz. Bursaspor’un başında onu hiç hırslı görmek nasip olmadı!.   
Bursaspor’un hem kadro kalitesi hem oynadığı oyun kötü hem de  ekonomik olarak iflas durumunda olması gelecek yıllarda işimizin zorluğunu gösteriyor. 
Korkarım bir alt lig demek Bursaspor’un tarihin tozlu raflarında yerini alması demek olur. Bu borçla  bu takım 1. Ligde gelebilecek transfer yasağı ile birlikte  tutunması mümkün görülmüyor.  
Bursa şehri olarak  tüm birimleriyle  bu maça kadar zaman diliminde başarısızlığı artık kabullenmişti. Son hafta bir iki işveren sosyal medyadan destek mesajları bence timsahın gözyaşlarıydı. Acı son bir hafta sonra suratımıza çarpacak. Bir hafta sonra kaçan balığın ne denli büyük olduğunu Bursa olarak anlayacağız ama iş işten geçmiş olacak. Zaman geriye işlemiyor. İleriye doğru hızla akıp gidiyor. 
Şaka gibi. Sen 2010 da şampiyon ol. Sıfır borçlu haline gel ve sonrası gelenler har vurup harman savursunlar.  Bursaspor 2010 şampiyonluğundan sonraki yaşadığı düşüş Spor Yöneticiliği bölümünde okuyan akademisyenlere  tez olur. Bir takım nasıl yok edilir...
Sonuç ta;
Kaybeden kim oldu?
Tabii ki tüm Bursa şehri...