Bugün bu topraklarda rahatlıkla nefes alıp veriyorsak, birbirimize kızmak veya sarılmak özgürlüğümüz varsa kimler sayesinde sizce bu?
Elbette ki şehitlerimiz sayesinde sevgili okurlar… Bizler bunun idrakına varırsak, bu ülke topraklarına daha fazla özen gösterir, kaybetmemek için olağanüstü bir mücadele gösteririz…
Unutmayalım ki, her şeyin değerini kaybetmeden anlayabiliriz ancak bu vatan için geçerli değildir. Çünkü pişman olma lüksümüz asla olamaz… Sahip olduğumuz ‘Cumhuriyet’ değerine ve onu bugünlere getirenlere minnet borcumuz olduğunu kesinlikle unutmamalıyız…
Atalarımız gözünü kırpmadan ölüme koşarken, bir an bile kendini düşünmeden ‘vatan sağolsun’u kafasının tam da içinden geçirerek, bu ruhla ruhunu teslim ederken, bize hayırdır ya?
Saygı ve sevgisiz bir toplum olma lüksümüz de şansımız da yoktur… Balık hafızalı olma fırsatını da taşımadığımızı bağıra çağıra söylemeliyim…
Türkiye Cumhuriyeti kolaylıkla kurulabilen bir devlet olmamıştır. Devraldığı miras son derece kuvvetlidir. Muhtaç olduğumuz kuvvet damarlarımızdaki asil kanda bulunurken, ecdadımızın azimli zaferlerini dimağımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.
Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için...
14-20 Nisan arasında yad edilen Şehitler Haftası kapsamında döktürdüm bu satırları sizlere. Bursa gibi bir şehrin mensubu olmak da ayrı bir şereftir.
Çünkü bu topraklar en çok şehit verenleri içinde barındırmaktadır. Özellikle Çanakkale’deki cenklerde yaşananları lütfen bir kez daha okuyunuz…
Büyükşehir Belediyesi de eşsiz bir anıtla Bursa şehitlerini orada yad etmek için anlamlı bir çalışma gerçekleştirmişti.
İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da mısralarında belirttiği duyguları bugün X,Y ve Z kuşağına ait kim varsa hissetmelidir.
Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor!
Allah memleketimizi bu topraklarda gözü olanlardan muhafaza eylesin!