Son günlerde gerçekten pazara çıkmaya korkar olduk. Bizim mahallemizde salı pazarı var genelde her salı akşam üzeri gittiğim evin ihtiyaçlarını karşıladığımız mahallemizin pazarı. Her geçen hafta fiyatların artması nedeniyle gitmeye çekinir olduk. Bu hafta 5 liraya olan şey haftaya 7, ondan sonraki hafta 10 lira olabiliyor. Domates,salatalık ,sivri biber gibi yaz sebzelerinin  aşırı yükselmesi pandemi sonrası ve savaş ortamında biraz anlayabiliyorum ama daha geçtiğimiz yaz sonu  hasadı yapılmış olan ve 6-7 aydır depolarda duran kuru soğanın fiyatının 2 liradan 10-15 günlük zaman diliminde 7 liraya 8 liraya çıkmış olması gerçekten inanılmaz.Domates salatalık biber Antalya'da seralarda yetişiyor az yetişiyor transferi nakliyesi epey bir masraf fiyatlar büyükşehirlere gelesiye kadar artıyor anladık ,peki ya kuru soğan depoda dururken nasıl 2 liradan 8 liraya kısa bir zamanda çıkabiliyor,bunların hiç mi Allah korkusu yok.Nerede bu gidişi  kontrol edenler nerede belediyelerimizin zabıta ekipleri.Sayın cumhurbaşkanı halkın canını yakanın ben de canını yakarım diyor, ama görülüyor ki hiç kimseye bir şey olmuyor.Bir daha söylüyorum 800 kilometre  öteden gelen domates ve salatalık ta anlaşılabilir oluyor ama gerçekten de 6 aydır depolarda bekleyen soğanın yine ona benzer bir şekilde patatesin bu kadar fiyatlarının artması kesinlikle normal değil.Bu soğan patates sonuçta depoya 6-7 ay önce girmiş olduğu fiyat belli.Bu ürünler depoda dururken yapılan son  Mazot zamları onları pek etkilememiş olması gerekmiyor mu.Sonuçta 3-5 kilometrelik depodan pazara geliyor.Diğer Sebze ve meyvelerle karşılaştırılamayacak ölçüde gerçekten de soğan ve patates konusunda vatandaşın canı yanıyor.Yaz sebzelerini kışın tüketmek isteyenler toplamda ne kadardır bilinmez ama soğan ve patates şu mübarek günlerde dar gelirli ailelerin yemeklerinin temel maddeleri.Aylardır depolarda bekleyen soğan ve patatesin fiyatının yerli muzla yarışacağını biri bana geçtiğimiz yıl bu zamanlar  söyleseydi şaka derdim.

Bir diğer husus da kamuda çifte görevlendirmeler ve hatta 3-5-6 maaş alan bürokratlar konusu. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde bürokrat kadrolarının sanki başkası yokmuşçasına birden fazla işten maaş almaları kesinlikle hoş görünmemektedir. Milyonlarca kişi asgari ücretle geçinmeye çalışırken, on binlerce liralık, hatta yüz binleri geçtiği söylenen maaşları birkaç işten ya da yönetim kurulu üyeliğinden vesaire almak bence dinen de kesinlikle sakıncalıdır. Bu manada halkımızın çevremden de gördüğüm kadarıyla kesinlikle tek işten tek maaş almaları konusunda kanuni boşlukların bir an evvel doldurularak bu yönde ilerleme sağlanması yönündedir. Bu toplum barışı ve insanların güveninin  sarsılmaması açısından da çok önemlidir.