Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 3.suresi Ali-İmran suresinin ilk yedi ayetinin mealini aktaracağım. İki yüz ayettir. 34-37. ayetlerde Hz. Meryem’in babasının mensup olduğu İmran ailesinden söz edildiği için sure bu adı almış. 

Sonsuz Şefkat ve Merhamet Sahibi Allah’ın adıyla
1.Elif. Lam. Mim.
2.Hayy ve kayyüm olan Allah’tan başka ilah yoktur.
3, 4.(Resülüm!)O, sana Kitab’ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil’i indirmişti. Furkan’ı da indirdi. Bilinmeli ki, Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.
5.Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalır.
6.Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O’dur. O’ndan başka ilah yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.
7.Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı ayetleri muhkemdir ki bunlar Kitab’ın esasıdır. Diğerleri de müteşabidir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Hâlbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek payeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim  sahipleri düşünüp anlar.
Muhkem ve müteşabih, birer terim olup, muhkem ayet manası açık seçik anlaşılan ve tereddüde yol açmayan ayet demektir. Müteşabih ise muhkemin zıddıdır ve manası tam olarak anlaşılması mümkün görülmeyen ayeti ifade eder.
Ayet-i kerimeler o dönemde yaşayan Müslümanların hayat şartlarını ve bu hayatı çevreleyen çeşitli karışıklıkları sonsuz bir canlılıkla tasvir etmektedir. İslam düşmanlarının yalnız dış hareketlerin değil, aynı zamanda içlerindeki kin ve hasedi, zihinlerdeki korkunç planları da bir tablo halinde gözler önüne seriyor. Bu ayetleri okuyanlar hadiseleri bizzat yaşamakta. Kendini ayetlerin gösterdiği yolda yürüyen müminlerin arasında bulmaktadır. Bir an gözlerini kapayan kişi İslami cemaatinin iç ve dış alemlerinin bütün vasıflarıyla gözlerinin önünde canlandığını görür. Onlarla birlikte onların etrafını saran düşmanları da gözler önünde canlandığını görür. Onlara pusu kuran, aralarına ayrılık tohumları saçıp fitne ve şüphe oluşturan, kin ve öfke içinde onları yok etmek için bir araya gelen ve nihayet Uhut harbini meydana getirip hezimete uğradıktan sonra hileye başvurarak onları mağlup duruma düşüren düşmanlar...
Kur’an-ı Kerim;  tuzakları önlemek ve şüpheleri bastırmak, fikir ve ruhlara hitap etmek, hadiseleri tahlil edip ortaya ibretler çıkarmak, düşmanın hilelerinden korumak üzere onları uyarmak ve insanoğluna rehberlik için ayet ayet inmiştir.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.(Nahl/90)
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme ya Rabbim.
Ya Rabbi! Ordumuzu, askerimizi ve polisimizi muhafaza ve muzaffer eyle. Düşmanlarımızın tuzaklarını kendi başlarına çevir ya Rabbim.
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver. Hakkımızda her daim hayırlısını ver ya Rabbim.
Hayırlı cumalar diliyorum.
Selam ve dua ile...