Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Eczanelerin açılışlarına ilişkin 6308 sayılı yasanın ilçe sınırları içindeki nüfusa göre en az 3 bin 500 kişiye 1 eczane düşecek şekilde açılmakta ve nüfus kriterine göre belirleniyor. Perakende yasası da bu yasayı örnek almalı. İhtiyaçtan fazla açılan her iş yeri hem kendine hem de çevresindeki iş yerlerine zarar veriyor. Bu esnaf için de AVM ve zincir marketler için de geçerli. Perakende yasası bu açılışlara bir kural ve sınırlama getirecek şekilde düzenlenmeli" dedi.

Kesinlikle her önüne gelen istediği yerde istediği işi yapamamalı.

Bazı şehirlerde istisna olan sektörler hariç.

O sektörlerde de gene kendi içinde kuralları konulmalı.

Elbette rekabet iyidir. Kaliteyi ve hizmeti artırır.

Ancak doğru yerde ve doğru zeminde rekabet olmalıdır.

İş yeri ruhsatı verilirken talep edilen yerde ihtiyaç var mı? Bu işi yapmaya ehil mi? Yapılacak iş için m2 yeterli mi?

Yapılacak iş işin yeterli sermayesi var mı?

Sadece evrak üzerinde gösterilen sermaye gerçekten var mı?

Çalışacak insanlar için insani ortam hazır mı?

Olması gereken kriterler uygulanmalıdır.

Hem mevcut esnafı korumak adına hem de yeni açılacak işyerinin istikbali açısından önemlidir.

İş yeri açmak çok kolay, önemli olan işyerini uzun ömürlü yaşatmaktır.

Palandöken, "Perakende yasasının günümüz şartlarında güncellenerek, esnafı etkin olarak koruyacak şekilde tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Perakende sektöründeki tüm sorunlara çözüm olacak şekilde düzenlendiğinde perakende yasası birçok üründe fiyatları düşürecek, sektörü rahatlatacaktır. Geleneksel perakende sektörü hak ettiği teşvik ve destek verildiğinde gelişip güçlenir ve istihdam da yaratır. Çünkü düzenlemenin ardından iş yeri kapanışları da azalacaktır. Böyle bir ortamda üretim ve ihracat da artar, rekabete dayalı piyasa ekonomisi sağlıklı bir şekilde işlemeye başlar" dedi.

Evet, herkes kendi sektöründe hem güçlü hem de tecrübeli olduğunda daha iyi hizmet verecektir. 

Konulan ve talep edilen kriterler de hizmet vermek ve almak herkesin ortak arzusudur.

Rivayete göre Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyurdu:

Ticaret yapın, çünkü rızkın onda dokuzu oradadır.

Günümüzde ticarette büyük rekabet yaşanmaktadır. Dünya markaları büyüdükçe rekabet şartları da değişiyor.

Ticarette sermaye, tecrübe ve evrensel kurallar önemlidir.

Bizler ticaret yapanların, üretim yapanların adilce önünü açmalıyız ve gerekli destekleri vermeliyiz.

Hem ülke şartlarına uygun hem de evrensel kurallara uygun hale getirmeliyiz yasalarımızı.

Böylece ekonomimiz daha güçlü olur. Dolayısıyla biz de güçlü olmuş oluruz.

Ekonomik savaş ve oyunlarında ilk rüzgârda yıkılmamak için güçlü esnaf, sanatkâr, iş insanı ve markalara her daim ihtiyacımız var.

İnsanları sanata, ticarete, bilime özendirmeliyiz.

Bezdirir ve küstürürsek kaybeden hepimiz oluruz.

Bezdirmek ve küstürmek kolay…

Yeniden gönül kazanmak ve ekonomiye kazandırmak çok zor…

Hem mevcut yatırımcıya hem de yeni yatırımcıların önündeki engelleri açmak ve kolaylaştırmak gerek

Gereksiz ve anlamsız zorlaştırmalar herkese zarar verir.

İstihdamı olumsuz etkiler. Yan etkileri zincirleme gider ve büyür.

Bize düşen birlik ve beraberlik içinde zorlukları aşmaktır.

Derdi olanın derdi ile dertlenmektir.  

Kurallar doğru konulursa ve doğru oynanırsa doğru kazanç elde edilmiş olur.

Herkese hayırlı ve bereketli kazançlar