Oldum olası şu ramazan ayında erken patlayan topu, erken okunan ezanı anlamam...

Kimse de bana anlatmaya kalkmasın...

Eğer bir görevli şahsını değil, topluma karşı bir görevi varsa 50 düşünecek bir yapacak...

Ne demek hoca ezanı 6 dakika erken okudu...

Bir başka ilçede bir saat erken okudu...

Şimdi sen olsaydın ne yapardın diye soranlara ne yaptığımı söyleyeyim.

Akşam vakti oruç açmak için ezan bekliyoruz değil mi?..

Diyelim ki mahalle camisinden ezan okundu...

Yok öyle hemen yemek yemek...

Televizyon kanallarından Allah razı olsun çoğu alt yazı olarak iftar saatini yazıyor. Ankara ve İstanbul'a torpil geçip ezan okunuyor...

Bir kere şunu kafanıza belleyin... İstanbul için ezan vakti olmadıktan sonra Bursa'da ezan okunması imkansız...

Ne bileyim işte... Alın kendinizi garantiye...

Zayi olmasın kazaya kalmasın 1 gününüz...

Hoca efendiler de bir zahmet yani...

Rahmetli babaannemin bir lafı vardı, "Sabahtan gece yarısına kadar kızılcık ağacı mı kestin de bu hale geldin" hesabı çok yoruldum moduna girmesinler bir zahmet...

***

Şimdi mübarek ramazan günlerinde ikinci olarak anlatmak istediğim konu şu sokaktaki canlar...

Allah aşkına, şu hayvanlar öyle melul melul bakarken, barınakta yok mu bizi sahiplenecek ana baba olacak insan derken 1000 liradan başlayan fiyatlarla 10 hatta 20 bin liralara kadar çocuklarına hayvan almak neyin nesidir ya...

Pet mağazaları bozulacakmış bu yazdıklarıma hiç mahsuru yok...

Buyursun gitsinler istedikleri mahkemeye...

Sen sordun mu o canı camekan arasına hapsederken...

Benim gözümde o çok kötü bir gelenek var ya kızlarını başlık parasıyla satmak gibi...

Bu da öyle bir şey, başlık parası gibi bir cana para sayıyorsun işte...

Ne farkı var... Can candır, canın kıymeti parayla ölçülmez...

Şimdi korona günleri geçtiğinde de o canlar, oyuncak niyetine alınan kediler, köpekler tek tek sokağa bırakılacak ve ne olduğunu anlamadan bir başka güçlü kuvvetli hayvana yem olacak...

Ya da vicdansız bir insanoğlunun taşlarına tekmelerine maruz kalacak...

Bunun vebalini Allah sorar ey insanoğlu...