Bulgaristan parlamento seçimlerine bir hafta kala çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte.

Bu seçimler aynı zamanda yeni kurulan DOST partisi için ilk ciddi sınav niteliği taşımakta.

Partinin hedefi yüzde 4 barajını aşmak ki yapılan bazı hatalara rağmen bu potansiyel hâlâ mevcut.

Ama yeni partinin asıl hedefi şimdiye kadar oradaki soydaşımızı temsil eden partinin önüne geçip soydaşımızın esas temsilcisi olmak olmalıdır.

Yoksa bu seviyelerde kalırsa, yani her iki parti de belli seviyede güçlerini koruyarak siyasi arenada var olmalarını devam ettirirse eninde sonunda iki parti seçmeni arasında telafisi güç atışmalar meydana gelecektir.

Bundan dolayı DOST bütün çalışmalarını sadece belli düzeyde varlık gösterip, faaliyetlerini öylesine sürdürmek değil, soydaşımızın ezici desteğini alarak onların asıl temsilcisi olmak için mücadele etmeli.

Yoksa belli seviyede varlığımı sürdüreyim yaklaşımı içine girerse ki bıraktığı intiba bu, orta ve uzun vadede yok olup gider.

Özetle; çalışma stratejisini bu ilkelere göre geliştirmez, temellerini düzgün zemine oturtmazsa başarılı olma ihtimali yoktur.

Yoksa bu seçimlerde barajı aşar aşmaz bu çok büyük sorun olmaz, eğer doğru stratejiler geliştirip, hedeflerini doğru tespit ederlerse eninde sonunda başarı gelecektir. 

Diğer yandan bazı konularda düzeltmeler yapılması sevindirici o ayrı.

Bahsettiğimiz şekilde kalıcı olmak ve soydaşımızın asıl temsilcisi olmak isteniyorsa her şeyden öte çözüm odaklı siyaset izlemeleri gerekecek.

HÖH çemberini kıramadılarsa bu partinin oluşturduğu zincirlerden dolayıdır.

İbretlik Glodjevo seçimi buna en iyi örnektir.

Orada kazanılmış bir seçim nasıl son anda ellerinden kayıp gittiğinden ders çıkarılamazsa bu seçimler de farklı olmayacak ve birçok yerde ciddi hayal kırıklıkları yaşanacaktır.

Kesin yüksek oy alırız denilen yerlerde büyük hüsranlar yaşanabilir.

Milli duygular yüksek konuşmalar etkilidir. İnsanları coşturur, duyguları kabartır.

Ama bu duygular anlıktır. Bir yere kadar etkili olur duygusal konuşmalar.

Daha sonra hayatın tüm acımasız gerçekliği ile baş başa kalır insanımız.

Geçim sıkıntısı, işsizlik, asgari yaşam standardı dahi olmayan yerler, sorun, sıkıntı ve varolma mücadelesi.

Bunların hepsi acımasızca Demokles’in kılıcı gibi insanımızın tepesinde durmaktadır.

Bundan dolayı insanlara çözümler, sıkıntılarını yok edecek öneriler gibi somut ve net şeyler sunulmalı.

İnsanımızın derdine derman üretilmediği sürece, gerçekçi ve somut şeyler anlatılmadığı takdirde başarı hayalden öteye geçemeyecektir.

Hayatın acımasız gerçeği budur. Bunları göz önünde bulundurmak lazım.

Bir yıldan beri bunlara ısrarla vurgu yaptık.

Bu konularda inanılmaz fırsatlar da vardı, hâlâ da var. 

Bunları tekrar etmeye gerek yok.

Hep şunu demek istedik; bu işler sadece “Vatan, Millet” veya  “Parmağınız ağrısa biz hasta oluruz” gibi söylemler ile yürümez.

Yoksa hangi trenin nereye gittiği, kimin kimlere hizmet ettiği ve son günlerde ortaya çıkan tamamen her türlü değerimize karşı olan onursal başkanın demeci (ki bu demecin görünenden çok öte farklı manaları var, seçimlerden sonra yazarız) gibi konular bir yere kadar etkilidir.

Somut ve net şeyler söylenmediği takdirde destek sınırlı kalır.

Burada asıl yeni kurulan DOST partisine görev düşüyor.

Bunlar sorunları gündeme getirmekle kalmayıp asıl bu konularda takipçi olacaklar.

Bunlar zaten biliniyor da, ama esas bu konulara özel önem verilmeli yoksa;

Glodjevo örneği, “Glodjevo sendromuna” dönüşerek siyasi literatüründeki yerini alır.