"Adalet mülkün temelidir"

Bu söz adalet, yaşamın temel taşı olduğunu özetleyen bir sözdür.

Adaletin tesis edilmesi için olmazsa olmaz şart bağımsız olması gereğidir.

Bundan dolayı tarih boyunca yönetimleri uzun süren hükümdarlar her zaman adalet konusunda hassas davranan ve bağımsız olmasına dikkat edenler olduğu görülür.

Adaletin terazisine müdahale etmeye kalkışanlar kendi halkları nezdinde güven erozyonuna uğrayarak kısa sürede tahtlarını kaybetmek zorunda kalmışlardır.

Adalet tarafsız olmak zorundadır.

Bunun için bağımsız olması olmazsa olmazdır.

Bundan dolayıdır ki bütün dünyada yargının simgesi kabul edilen Themida'nın bir elinde kılıç, bir elinde adaletin terazisi vardır ama gözleri de bağlıdır.

Kim olursa olsun adaletin önünde herkes eşittir denilmek isteniyor.

Hak ve hukuktan şaşmadan yönetenler huzur içinde görevlerini tamamlayarak son günlerine kadar toplum tarafından saygı görür.

Adaletin terazisine müdahale edenlerin sonunu tarih sayfalarında görüyoruz.

Teraziye müdahale etmeye kalkışanlar her şeyden öte eninde sonunda İlahi adaletin kararına maruz kalırlar. Ki asla şaşmayan bu adaletin üstüne adalet yoktur.

Hayatın bu basit hakikatini anlayamayanlar kendilerini dünyevi işlere fazla kaptıranlardır ancak.

Adalet bir devletin temel yapı taşlarındandır.

Bekasıdır.

Varlık sebebidir.

Bundan dolayı dokunulamaz.

Buralara dokunmaya kalkışıldığında herkes kendi bildiği adaleti dağıtmaya heveslenir ve yapı çöker.

Altında sadece buraya dokunan kalmaz, toplumsal değerler kalır, töre kalır, halk kalır, nihayetinde de devlet kalır.

Kesinlikle bağımsız ve herkese eşit olması gereken adalete bir defa dokunulduğunda düzeltilmesi de zordur.

Çünkü arkadan gelen iktidarlar da onlara karşı yapılan haksızlıklara kıssas hakkını kullanma gayreti ile bozulan düzeni devam ettirme anlayışı içinde olurlar.

Velhasıl bozulan adalet düzeni çok çabuk düzelmeyebiliyor. Ancak adalet, hakkaniyet ve merhamet duygusu yüksek, devlet istikbalini her şeyin üstünde tutan biri iktidara geldiğinde her şeyi tekrar nizama sokabilir.

Zaten toplumlar bozulan düzeni tekrar tesis etmek için eninde sonunda böyle kişileri başa getirir

Özetle adaleti temsil eden kurum ve müesseselere müdahale edilmemeli.

Buralara bir defa dokunulduğunda pandoranın kutusu açılır ve bu durumların nerelere gideceği ve nelere sebep olacağı önceden kestirmek mümkün olmuyor.

Nitekim adalete müdahale edildiğinde nelere sebep olacağı bilindiğinden ülkeler yargı bağımsızlığını güçler ayrılığı ilkesi ile Anayasaları tarafından teminat altına almışlardır.

Son günlerde ülke gündeminin ilk sırasında olan Baro tartışmaları bu gerçekleri bir defa daha hatırlamamıza sebep oldu.

Adaleti temsil eden örgüt ve kurumları kendi içinde dengelerini kendileri sağlamalarına bırakılmalı.

Yoksa dışarıdan her müdahale sonuçları önceden kestirilemeyen olaylara sebep olabilir.