Yarın Dünya Diyabet Günü…

Halk arasındaki adı ise şeker hastalığı…

Adı şeker ama kendisi hiç de şeker olmayan bir hastalık.

Birleşmiş Milletler 2007’den beri 14 Kasım Günü’nü resmi olarak Dünya Diyabet Günü olarak tanımıştır.

2017 yılı itibarı ile dünyada yaklaşık 425 milyon insan etkisi altında.

Diyabet, her yaşta görülebilen çok önemli bir halk sağlığı sorunu olarak biliniyor. Kimi şişmanlıktan, kimi yanlış beslenmeden, kimi stresten, kimi hareketsizlikten halk tabiriyle şeker hastasıyız. Ya da hasta ediliyoruz.

Herkesin dikkat etmesi ve korunması gerekiyor. Bu işin yaşı sınırı yok.

Gözünün yaşına bakmaz kapını çalar.

Uzun yıllardır bir diyabet hastası olarak ilaca mahkûmum...

Bazı uzmanları dinlediğinizde kesinlikle tedavisi vardır derler.

Ama çoğunluğumuz tedavi yerine sürekli ilaca mahkûm edilmişiz. Çaresiz teslim olmuşuz.

Kimimiz ilaçla kimimiz insülin ile hayatımıza devam ediyoruz.

Yaşayanlar ya da yakınlarından dolayı tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet diye detaylarını bilirler.

Elbette her hastalıkta olduğu gibi şeker hastalarına da çok iş düşüyor.

Zor da olsa yediklerine ve içtiklerine çok dikkat etmeliler.

Tavsiye edilen doğal gıdaları bulmak çok kolay değil.

Bulduğunuzda da gerçekten doğal mı onu da anlamak çok kolay değil.

Çünkü birbirimize olan güven çok azaldı.

Şehirden yumurtaları satın alıp samanla karıştırıp köy yumurtası diye satarlar.

Tereyağından, balından, tavuğundan, ekmeğinden, yoğurdundan, salçasından, balından tutun birçok gıdaya güvenilmez oldu.

Uzmanlar şeker hastalığının en sık görülen belirtilerini çok su içmek, sık idrara çıkmak, halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, görme bulanıklığı şeklinde sıralıyorlar.

Şeker hastalarının yaklaşık yarısı, şeker hastası olduğunun farkına varmadan yaşamakta.

Bunun için mutlaka bir hekime gidip gerekli muayene ve tetkikleri yapmanız sizin yararınıza olacaktır.

Çünkü diyabet yani şeker hastalığı çok sinsidir. Her zaman ciddi belirtiler vermeyebilir ve biz kolay kolay anlayamayız.

Uzmanlar genelde şişmanlık ve hareketsizlik ile mücadele etmemizin öneminin büyük rol oynadığını söylemektedir. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor.

Aşırı karbonhidrat ve kaynağını ve içeriğini bilmediğimiz hazır gıdalar ve tatlılardan uzak durmalıyız.

Glukoz şurubu ve fruktoz şurubu içeren gıdalardan ise tamamen uzaklaşmalıyız.

Uluslararası Diyabet Federasyonu verilerine göre;

11 yetişkinden 1’i diyabetli.

2 diyabetli yetişkinden 1’ine teşhis konulmamış yani diyabetli olduğunu bilmiyor.

Küresel sağlık harcamalarının yüzde 12’si diyabete harcanıyor.

7 doğumdan 1’i gebelik diyabetinden etkileniyor.

Her 6 saniyede 1 kişi diyabet hastalığından hayatını kaybediyor.

Evet, her geçen gün diyabetli sayısı artıyor, tedaviden ziyade ilaçlara mahkûm ediliyoruz. İnşallah var olan çözüm ve şifa için tıp dünyası bu soruna merhem olur.

Bu işten en kârlı olan ilaç baronlarıdır.

Alternatif tıpa asla karşı değilim. Ancak önünüze her gelen tavsiye ve karışımlardan uzak durun.

Mutlaka işin ehli uzmanlardan destek alın.

Bütün diyabetli hastalara acil şifalar diliyorum.