Bir ülkede azınlıkların en önemli amacı kimliklerini, varlıklarını mufaza etmeleridir.

Ana hedef budur.

Bu amaca ulaşmak için de değişik araçlar vardır.

Bu araçlar:

-Siyasal

-Ekonomik

-Sosyal

-Kültürel

Başlıklar altında toplanabilir.

Bu başlıklar konusunda ayrıntıya girmeye gerek yok, zira her bir başlık için ciltler dolusu kitap yazılabilir.

Burada bahsetmek istediğimiz konu azınlıklar statüsüdür.

Değişik ülkelerde bulunan her azınlık bu statüyü elde etmek isteyerek ana amaçlarını yani kimliklerini korumayı hedeflemektedirler.

Yani bu statü varlıklarını muhafaza etmek için bir araçtır.

Ama azınlık statüsünü elde etmek, kimliğinizi ve varlığınızı muhafaza etmek için tek başına yeterli bir kazanım değildir.

Bunun anlamlı olması için öncelikle oralarda var olmanız lazım.

Bunun sağlanması için de ekonomik ve sosyal gibi bazı kriterlerin uygun olması lazım.

Yoksa bu bölgelerdeki azınlıklar geçim derdi başta olmak üzere bazı sıkıntılara düşer ve başka bölgelere ve hatta başka ülkelere göç eder.

Böyle bir durumun ortaya çıkması, yani o bölgelerde ikamet eden kimseler kalmazsa elde edilecek azınlık statüsü tek başına hiçbir şey ifade etmeyecektir.

Demek ki neymiş?

Öncelikle o bölgelerde varlığının korunması için uygun şartlar sağlanmalı.

En önemli kriter budur.

Yanlış anlaşılmasın:

Bir topluluk için azınlık statüsü son derece önemli bir konudur ama en öncelikli konu değildir.

Öncelik o kitlenin varlığını muhafaza etmektir.

Bunun dışında bir topluluğun asimile olmasını engelleyen en önemli unsur aidiyet duygusudur, milli şuurdur.

Kendi soyunu, etnik kimliğini ve dinini benimsemeyen topluluklar zaman içinde asimile olarak yok olup giderler.

Yani anlatmak istediğimiz şudur ki her şeyden önce esas olan etnik kimlik ve dini bilinci korumaktır.

Önemli olan bir diğer unsur budur.

Yani öncelikli hedefler;

-Bir topluluğun bulunduğu bölgelerde varlığını idame ettirmesi için gerekli şartları sağlamak

-O kitlenin milli bilincini, aidiyet duygusunu muhafaza etmesi için çalışmalar yürütmek.

Bu kriterler olmadan azınlık statüsü gibi kazanımlar tek başına hiçbir şey ifade etmeyecektir.

Hedefler önceliğine göre sıralanıp, buna göre çalışmalar yürütülmesi çok daha rasyonel sonuçların ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Bunların koordineli ve birbirine paralel yürütülmesi de pekala mümkündür.

Bunlar için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirilip belli program çerçevesinde eylem planları üzerinden çalışmalar yürütülebilir.

Bir topluluğu topluluk yapan aidiyet duygusudur.

Bu duygu olmadan her türlü uğraş nafile uğraştan başka bir şey değildir.