Her pazar olduğu gibi bugün de sizlere kıssadan hisse çıkaracak bir hikâye aktaracağım. Hikâyemizin kaynağı öykü yazarı Fikret Arıt. Keyifle okumanız dileğiyle…
Yaşlı adam, bahçe kapısının önüne geldiği zaman torunu ortaokul öğrencisi Rıfat’la komşuları olan dört arkadaşının heyecanlı heyecanlı konuştuklarını gördü:
-Hayrola? Nedir böyle heyecanlı heyecanlı konuştuğunuz? 
-Bugün 19 Mayıs ya büyükbaba, bir koşu yapacağız. Nereye kadar olsun koşu diye konuşuyoruz.
-19 Mayıs koşusu yapacaksınız ha?
-Evet büyükbaba. Kim birinci gelirse ona pasta ısmarlayacağız. 
-Siz yarış yapacaksınız. Oysa 19 Mayıs koşusu yarış olmamalı.
-Ya ne olmalı büyükbaba? 
-Toplu bir koşu olmalı. Birinci gelmek için koşulmamalı. Hep birlikte koşmak, koşuyu hep birlikte bitirmek için olmalı.
-Neden ama büyükbaba?
-Çünkü 19 Mayıs bir yarış değil milletin el ele hep birlikte giriştikleri bir davranıştır. Bir dayanışmadır. Girişilen hareketi hep birlikte sona erdirmek amacına yöneliktir. Hem siz bakalım 19 Mayıs konusunda neler biliyorsunuz?
-O gün Atatürk, Samsun’a çıktı dediler çocuklar hep bir ağızdan. 
-Hangi tarihte.
-19 Mayıs 1919. 
-Peki, Atatürk’ü İstanbul’dan Samsun’a getiren vapurun adı neydi?
-Bandırma
-Sen söyle Rıfat, o zaman rütbesi neydi Atatürk’ün?
-Tuğgeneral büyükbaba.
-Sen söyle Hüseyin, Tuğgeneral Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak bastığı zaman kaç yaşındaydı?
-Otuz sekiz yaşındaydı efendim.
-Doğru. Peki, görevi neydi?
-Dokuzuncu Ordu Müfettişi’ydi.
-Şimdi kim biliyorsa o söylesin, Bandırma vapuru hangi tarihte yola çıktı İstanbul’dan Samsun’a gitmek için?
-16 Mayıs 1919’da.
-Dokuzuncu Ordu Müfettişliği’ne atanan Tuğgeneral Mustafa Kemal Paşa ne yapacaktı Samsun’da?
-Ulusal kuruluşlar meydana gelmişti, işgal kuvvetlerine direnmek için, onları ortadan kaldırsın diye.
-Kendisine hükümet tarafından bu görevler verilmişti ama Tuğgeneral Mustafa Kemal’in amacı neydi?
-Anadolu’yu işgal etmiş olan devletlere karşı ulusu ayaklandırmaktı. 
..Ve Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak, ulus adına bu ayaklanmayı yapmak. Bir ordu meydana getirerek, işgal kuvvetlerine karşı koymak için.
-19 Mayıs aynı zamanda nedir? Gençlik ve Spor Bayramı’ndan başka nedir 19 Mayıs?
Çocuklar duraksadılar. Yaşlı adam hepsinin bildiğinden ama o sırada hatırlayamadıklarından emin olduğu yanıtı kendisi verdi:
-Atatürk’ün doğduğu gün değil mi?
-Elbette dediler çocuklar.
-Doğduğu yıl nedir?
-1881 diye bağırdılar çocuklar hep bir ağızdan.
-Şimdi söyleyin bana bakayım, kim birinci gelecek diye yarışarak mı kutlayacaksınız 19 Mayıs’ı, yoksa birlik ve beraberliği belirtmek için topluca koşarak mı?
-Topluca koşarak dediler çocuklar.
-Nereye kadar koşacaksınız?
-Otobüs durağına kadar gidip gelecektik büyükbaba.
 -Peki… Ben sizi burada bekleyeceğim. Koşuya topluca başlayacaksınız, topluca bitireceksiniz. En hızlı koşana değil, en ağır koşana ayak uyduracaksınız. Geldikten sonra yüzlerinizi yıkayacaksınız. Burada buluşacağız. Hep birlikte pastaneye gideceğiz. Pastayı size ben ısmarlayacağım. Oldu mu?
“Oldu” diye bağırdı çocuklar.
Yaşlı adam gülümseyerek, gözden kayboluncaya kadar onların ardından baktı. 
Derin bir soluk aldı. 
Yüzünde mutlu bir gülümseme belirdi. Emindi. Anlamıştı çocuklar 19 Mayıs’ın özündeki anlamı. Bunun bir yarış değil, bir bütünleşme olduğunu anlamışlardı. Bir de gücün birlikten doğduğunu anlasalardı. İşte o zaman bu koşu sonsuza dek sürebilirdi… Ama onu da anlayacaklardı biraz daha büyüyünce.
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. 
Ezanların susmaması için,
bayrağımızın dalgalanması için, 
bağımsızlığımızın ilelebet devam etmesi için, 
gelecek nesiller için, 
şerefli yaşamak için inandılar, zorlu bir mücadele yaptılar ve başardılar.
Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu ve mutlu olsun.
Vatanımız için mücadele eden tüm kahramanları rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz