Bazen geçmişte yaşanmış anılar anlatınca insanda; huzur, mutluluk, gurur, onur yaşatır. Atatürk'ün manevi kızı olan Prof. Dr. Afet İnanın hatıraların da anlattığı hikaye gibi. 29 Ekimde bir baloda geçmekte anlatılan anı. 1934 yılında Mussolini, iyice şımarmış, Antalya’nın İtalyanlara verilmesi gerektiğini söyleyerek tehditler savurmaya başlamıştı. İtalyan öğrencileri de Roma daki Türk elçiliği önünde gösteri yapıp; - " Antalya’yı istiyoruz" diye avaz avaz bağırıyorlar. Mussolini’nin büyük iddiasına göre; Türkiye üzerinde; Eski Roma İmparatorluğunu ihya edecek topraklarımıza göz koymuş, Habeşistanı istila etmiş, bir takım beyanatlarda bulunmuş, böyle haberler salmıştı etrafa. Atatürk bu haberleri duyduğunda çok hırslanıp; - Bizim memleketimize göz dikemez! Dedikten sonra, o gün Ankara Palasta 29 Ekim dolayısıyla bütün elçilere davet verdi. İtalyan elçisi de davette bulunuyordu. Ata Yemekte; elçinin yanında oturan Tevfik Rüştü Arasa hitaben; - " Ekselânsa bir şeyler söylemek istiyorum tercüme ediniz! "diye söze girer. Mussolini’nin beyanatı hakkında konuşmaya başlar . Rüştü Aras bir ara tercüme ederken çekinir. Atatürk bunu fark edince; - "Sen bırak! Ben kendim konuşurum! " diyerek, Fransızca; - " Bizim memleketimize herhangi bir surette göz koyamaz, bunu aklından çıkarmalıdır. Elçi bu sözlerimi kendi memleketine olduğu gibi bildirsin " diye konuşmasını bitirir. Elçi; Atayı selamlayarak, Ankara Palası terk eder. Atanın çok ciddi olduğunu, bu konuda diretilirse savaşa hazır olduğundan emin olup, ülkesine durumun özünü anlatır. Ertesi gün Mussolini’nin Rodos’daki askerlerini geri çektiği haberi gelir ve bir daha da Antalya’nın adını ağzına alamaz olmuştur. Prof. Dr. İnanın Atatürk Hatıralarından alıntıdır. Saygılar…