Ben, beni, bana, benim, kendim…

Benim düşüncem, benim kararım, benim hayatım, benim özgürlüğüm…

Önce… Şimdi… Sonra…

Hep ben!

Bir insan sadece kendisini düşünüp başkasını düşünmeden hareket ediyorsa o kişi bencildir.  Bencillik, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarına da kendisi gibi yaşamayı önermesidir.

Bencil ol biraz…

Kendin için yaşa…

Çok ezdirme kendini…

Gibi

Her insanın ‘ben’i vardır ama ‘bencil’ olmayabilir.İşin kötüsü bu devirde bencil insanlarımız çoğaldı.

Bu dünya kendi etrafında dönüyor, içindeki bencil insanlar dünyanın bir tek kendi etrafında dönmesini istiyorlar…

İnatla, kararlılıkla, yanlış bildiklerini dahi kendi  doğruluğundan emin bir duruşla sergileyecek kadar empati körlüğü yaşayabiliyorlar.

Bencillik insanların doğal özelliği mi, yoksa içinde yaşanan koşulların sonucu mu?

Sorusunun yanıtı basittir.

İnsanın temel ve doğal özelliği değil, sınıflı toplumun yarattığı sorunları ben merkezli anlayışla aşarak varlığını koruyabilme güdüsü ve çabasıdır.

Makineleşmeyle birlikte insanlar da mı makina özelliğine büründü?

Zamanla üretici güçler gelişti, üretkenlik arttı. İnsanlar toprağı işlemeye, tükettiklerinden daha fazlasını üretebilmeye başladı. Hayatta kalabilmek için artık birlikte davranmak zorunluluğu ortadan kalktı.

Kapitalizmin gelişmesi, yaratılan tüketim çılgınlığı ve gösteriş merakı mı bencilleştirdi?

Ekonomik sistemin baskı ve sömürüye dayanması,kapitalizmin insanları da insanlıktan çıkartması, dostluğu ve dayanışmasını yok etmesidir.

Hayat şartları insanları birbiriyle rakip haline mi getirdi?

Ve özel mülkiyet hırsı…

İnsanların amacı kendilerine imaj görüntüsü yaratmak mı yoksa dünyayı biz yarattık ve kurtarmak için özel görevle biz geldik sanmaları mı? İş,arkadaşlık,gönül ilişkisi olsun hep minimum çaba maksimum fayda prensibiyle hareket ederek,eleştiriye tahammülsüz,empatiden yoksun,kendilerini mükemmel, ulaşılmaz insan gibi göstererek, bencilliklerine zemin hazırlamaktır.

Bencillik krizi derinleştikçe, insanların birlikte davranmaktan başka çareleri kalmayacak. Bireycilik ve bencillik sorunları çözmeyecek. Bırakalım kendimize zarar vermeyi,bırakalım sırf kendimize hayran olmayı.

Sıyıralım gözlerimizde ki perdeleri, devirelim içimizde ki yarattığımız dehşetin felaketini…

Bırakalım başkalarının mutsuzluğundan mutluluk duymayı…

Bencilleştikçe yalnızlaştık.

Kuruyoruz, ufalanıyoruz.

Gelin içimizde ki düşmanı dökelim

Karadeniz’e, Akdeniz’e, Ege’ye…

Dünya benlerle değil bizlerle dönsün. Bir olalım,dost kalalım.

Hayat hepimizin…

Bu dünya hepimizin.

Tıpkı GÖKYÜZÜ gibi…