Düşündünüz mü?

Asgari ücret, niye, neden bu seviyede?

Asgari geçim standardının altında kalan asgari ücretle geçinebilen insanların, ekonomi bilgilerine saygı duyuyoruz.

Bu kişileri, üniversitelerin ekonomi kürsülerinde ders vermeye çağırıyoruz.

Gerçekten, sahiden, bu asgari ücret, insanımızın kaderi midir?

Yoksa, insanımıza layık görülen 'keder' midir?

Bize göre bu durum, kader değildir!

Bu durum, bu kedere katlanmak zorunda olan insanlarında suçu değildir.

Milli bilinci gelişmeyen toplumlarda, bu durumla karşılaşıyoruz.

Hizmet sektörünü bir kenara bırakalım, üretim sektörüyle yol alarak, bu duruma açıklık getirmeye çalışalım.

Sanayi ürünleri nitelikli değilse!

Katma değeri yüksek ürünler üretilmiyorsa!

Nihai ürün ithalatı fazlaysa!

İhraç edilen ürünlerin kg fiyatı 0.85 cent ile 1.3 dolar arasındaysa!

Asgari ücret, mevcut durumdan daha fazla olamaz!..

O zaman, bu durum kader değil, insanımıza layık görülmek istenen bir kederdir!

Bu kederi ortadan kaldırmak için;

Mevcut üretim anlayışı bir kenara bırakılmalı, tedarikçilik ve fasonculuk terk edilmelidir.

Nitelikli, katma değeri yüksek ürünler üretilmeli ve bu konuda destek ve teşvikler en üst seviyeye çıkartılmalıdır.

MİLLİ BİLİNÇ budur.

1000 dolara bir konteynır mal ihraç edip, kilogramı 10.000 dolara ürün ithal etmeye devam edilirse, asgari ücret belli seviyede kalacak, bu duruma da birileri KADER diyecek!

Bu duruma öncelikle sanayicinin itiraz etmesi, fasonculuk ve tedarikçilik anlayışından kurtulması ve nitelikli, katma değeri yüksek, kendi markasını taşıyan ürünleri üretmesi gerekiyor.

İşte bu duruma "MİLLİ ŞUUR" diyoruz...

Asgari ücretin insanımızı rahat ettirecek bir seviyeye erişmesi için, öncelikle sanayicimizin MİLLİ BİLİNÇ ve MİLLİ ŞUURU temsil etmesi gerekiyor...

Merak etmeyin, bu durumda devlet de gerekeni yapacaktır...

Asgari ücret de, asgari geçim standardının çok çok üstüne çıkacaktır...

Yani...

Kısaca...

MİLLİ SES VER PROJESİ tek çözüm, tek çaredir...

***

NEFES ALINACAK BİR ORTAM

Bir davet aldık ve Kalite Birliği Başkanı prof. Dr. Erkan IŞIĞIÇOK, TSE'den mesai arkadaşımız Mustafa EKİN ile birlikte,  Kozluören Köyüne doğru yola çıktık.

Gidecek olduğumuz yere vardığımızda, bizleri Bursa TV'nin sahibi Burhanettin TÜRKEŞ karşıladı.

Türkeş'i, 40 yıl öncesinden, Dikkaldırım'dan tanırız, komşumuzdur.

İnegöl'e 20 Km mesafede, doğanın ortasından otantik bir atmosfer içinde kurmuş olduğu tesisi görünce, çılgınlığını bildiğimiz Burhanettin TÜRKEŞ'in, çılgınlığına bir kez daha şahit olduk.

Görülmesi, gezilmesi, gidilmesi, odun ateşinde demlenen çaydan bir yudum içilmesi, çadır içinde Türk halk Müziği dinlenilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Nefes alınabilecek bir ortam.

Kalite Birliği ve Bursa Platformu, bir kısım toplantılarını burada yapma kararı aldı.

Dostlarımıza tavsiye ediyoruz ve Burhanettin TÜRKEŞ'e hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz.

***

UZMANINA SORUN

Kalite ve uygunluk değerlendirme alanında bir işle işgal edecekseniz, uzmanına sorun.

Bu ülkede bu alanın tek sorumlusu TSE'dir.

Diyoruz ki;

"TSE'YE SORUN, ÇIKMASIN SİZE SORUN!"