Geçenlerde Bursa Artvin ve Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun toplantısına ‘agazete’ olarak davet edildik biz de davete icabet ettik.

Yeni seçilen yönetimle tanıştık.

Dernek olarak yaptıkları çalışmalarını anlattılar. Bundan sonra da yapacakları çalışmaları da dile getirdiler.

Yaptıkları ve yapacakları çalışmaları ayrıntılı olarak daha sonra anlatacağız.

Gündemde yerel seçim olunca biz de yerel seçimlerde nasıl bir tavır takınacaklarını, nasıl bir yol izleyeceklerini sorduk.

Bursa Artvin ve Kafkas Dernekleri Federasyon Başkanı Suat Özkan bütün samimiyetiyle ilginç cümleler kurdu.

İşte başkanın dilinden o ilginç tespitler:

"Biz Artvin camiası Sayın Bakanımız Faruk Çelik Bey gittikten sonra maalesef paramparça olduk. Gelenlerin sanki bize bir garezi var gibi hissettik kendimizi. Hayata geçmeyi bekleyen birçok Artvin camiasının organize ettiği projelerin çoğu iptal oldu.

Karadeniz dernekleri ve federasyonu ortaklaşa bir toplantı yaptık ve ben de bu toplantıya iştirak ettim. Bu toplantıda arkadaşlar benim öncülük etmemi istediler, biz mevcut il başkanına gittik ve durumu anlattık.

Dedik ki bugün siz hükümetsiniz, iktidarsınız, belediyeler de sizin elinizde. Şunların yapılmasını bekliyoruz. Bir camia olarak değil, Artvin camiası olarak değil, tüm Karadeniz kesiminin beklentilerini ilettik.

Bizlere şunu söylediler: ‘Bunlarla ilgili bizim de projelerimiz var.  Projelerimizi öncelikle Yıldırım ve Osmangazi’de hayata geçireceklerini söylediler.’

Biz bütün siyasilere inanıyoruz kabul gördük ve ayrıldık. İsteklerimizi ve sorunlarımızı ilettik kendilerine, çözümünü de göreceğiz inşallah...

Bunları hep duyuyoruz ama sonuca gidemiyoruz maalesef...

Hani ümidimiz de kalmadı dersek yalan söylemiş olmayız.

Bursa’da bizim yaklaşık 500 bin nüfusumuz var.

O yüce Millet Meclisi’nde beni temsil edecek bir milletvekilinin olması gerekiyor. Evet, bütün milletvekilleri bizi temsil ediyor, asla ve kata bir şeyim yok.

Ancak insanlar kendi insanını orada görmek istiyor.

Ben Meclis’e gittiğim zaman kendi insanımı görmek istiyorum.

Bakıyorsunuz AK Parti’de 12 tane milletvekili var, bir tanesi yarım Artvinli. CHP’ye gidiyorsunuz onlarda zaten yok.

100 bin nüfuslu Tunceli’den 2 tane milletvekili var.

Şimdi soruyorum. Bizi hiç mi saymıyorsunuz?

Biz ne yapalım sandığa gidip oy mu vermeyelim?

Sandığa gidip oy vermemek bu ülkeye ihanet demektir bize göre.

Bir yere götürüp oy vereceğiz. Verirken de içimiz rahat olsun. 2-3 tane arkadaşımız olsun. Milletvekili olsunlar. Bu kadar da hiçe sayılmamamız gerekiyor.

24 Haziran seçimlerinden önce Sayın Hakan Çavuşoğlu ile görüştüm. Tekrar bir araya geldiğimizde yerel seçimlerde telafi edeceğiz demişti.

Bekliyoruz telafi edecek mi Sayın Bakan?

Benimle beraber 30 tane yöneticimiz var, 6 tane denetim kurulu üyemiz var. Kadın kollarımız ve gençlik kollarımız bekliyor. Arkadaşlarımızdan aday adayları var.

Bakacağız 31 Mart yerel seçimleri için bizden gösterecekleri adaylara. Büyükşehir ve ilçelerindeki meclis adaylarımıza ne kadar yer verildiğine göre hareket edeceğiz.

Olmuyorsa çıkıp soracağız Hakan Bey'e ne yapmamız lazım?

Bizlere yer verilmese şayet bizim akil insanlarımız var. Danışma kurulunda büyüklerimiz var. Onlara soracağız bizim ne yapmamız lazım. Biz yapmamız gerekenleri yaptık diyeceğiz.

Onlar da diyecekler ki bunu yapın biz de onu yapacağız diye özetledi Başkan Özkan.”

Evet, her seçim önemlidir. Ancak bu seçim biraz daha önemli…

31 Mart 2019 yerel seçimlerine 65 gün kaldı.

Bakalım Artvinlilerin gönlünü yapabilecek mi AK Parti ve CHP kanaat önderleri...