Söz konusu ‘üretkenlik’  ise doğada hiçbir canlı arılar ile boy ölçüşemez.

İklim değişikliği ya da sürdürülebilirlik konusuna biraz ilgisi olan herkes, arıların insanların yaşamının devamı için ne kadar kritik canlılar olduklarını bilir.

Eğer arılar olmasaydı, kahvaltı soframızda tek eksik bal değil, masanızdaki gıdalardan 3’te 1’ini olmayacaktı.

Yani şöyle;  market raflarındaki gıdaların 3’te 1’ini arıların yaptığı tozlaşmaya borçluyuz.

Tozlaştırma, ekosistemimizin devamı için kilit bir süreç. Doğal hayattaki çiçeklerin yüzde 90'ının döllenmesi arı gibi hayvanlar tarafından yapılıyor.

Ama maalesef Dünyanın en önemli tozlaştırıcıları (polen yayıcıları) arılar, kelebekler, sinek kuşları gibi diğer tozlaştırıcılar insanlar yüzünden tehdit altındalar.

Minik kurtarıcılarımız tarımda kullanılan ve genel olarak “pestisist” olarak adlandırılan kimyasal maddeler nedeniyle ölüyor, sayıları azalıyor. Eğer onların ölümüne neden olan bu pestisitler hızla yasaklanmazsa sadece arıları değil, tüm insanlığı zor günler bekliyor.

Pestisitler yüzünden arıların bir kısmı zehirlenerek ölürken, bir kısmının sinir sistemleri etkilenerek hafıza kaybı yaşıyorlar. Hafıza kaybı yaşayan arılar ise kovanlarının yolunu bulamıyor.

Bizim arılara borcumuz varken onları resmen öldürüyoruz.

PEKİ DÜNYA BUNUN FARKINDA MI?

Tam anlamıyla değil. Tüm dünyada milyonlarca arı ölüyor. Ve büyük bir çoğunluğun ölümüne sebep olan maalesef ki insan.

Bunun en büyük nedeni az önce yukarda da belirttiğim gibi tarımda bilinçsiz ve kontrolsüz olarak pestisit ve diğer kimyasal maddelerin kullanımı…

Türkiye’de de özellikle Trakya bölgesinde, Adana ve Bursa’da da toplu arı ölümleri az değil.

İlgili devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri daha fazla ortak inisiyatifler geliştirmeli.

Arılar için harekete geçilmeli.

ONLARI TANIYALIM

Arının doğa ve insan yaşamına katkıları hakkında toplumu bilgilendirerek farkındalık yaratmak amacıyla farklı ama birbirini destekler projeler hayata geçirilmiş.

2018 yılında TEMA Vakfı ile birlikte “Arıyı Unutma” projesi doğmuş. 2019’da başladıkları üç yıllık “Arılar Varsa Yarınlar Var” projesi ise halen devam ediyor.

arilarvarsa.org

Onları tanıyalım, koruyalım…