İslamiyet’in en dirayetli, gözüpek, mücahit komutanlarından biridir. Bizansla yapılan ilk savaş Mutede, dağılan İslam ordularını toparlayan kumandandır. Mekke’nin fethinde bulunmuş, Fetih sonrası ağır yaralanmış, Peygamberimizin mübarek elinin şifası ve Duası ile sıhhat bulmuş, Peygamber emri ile şirkin en büyük simgelerinden olan Uzza putunu kıran kişidir. Necran Bölgesi Hristiyanlarına çağrıda bulunup, İslamı anlatarak Müslüman olmalarına vesile olmuş, kılıç ve kalemle savaşın yer ve makama göre uygulanmasına örnek göstermiştir. Hz. Ebu Bekir devrinde, yalancı peygamberlerin bastırılmasında görev almıştır. Suriyeyi İslam Topraklarına katanda o dur. Hz. Ömer, halife olunca onu görevden alıp yerine Ebu Ubeyde’yi komutan olarak getirir. Şahısçılığın, bir cemaatin faziletini bir kişiye yükleme hastalığını ortadan kaldırmak için bunu yapar. "Halid Bin Velid olmasa zafer kazanılmaz " inancını böylelikle yok eder.İran, Irak, Kudüs fetihlerini Ebu Ubeyde ve Sad İbni Ebi Vakkas gibi komutanlarla Fetih sağlanır. Halid Bin Velid yine bu fetihlerde bulunmuş ama; komutanlıktan alınmış emir eli asker olarak. Ne bir gücenme, ne bir kenara çekilme göstermeden, Allah rızasına ulaşmak, İslâm’ı yüceltme meşalesini taşımaktan vazgeçmemiş. İhlasın ne demek olduğunu gösteren bir örnek ve ibretlik olaydır bu. Makam ve mevkinin vazifeye sekte vurulmayacağını bize gösteren, bu günümüzde de bizlere ders olan örnek davranıştır. Nefsimizle mücadelemizde yol haritamız böyle olmalı. Büyük bir görevden alınmasına rağmen, en ufak bir itirazda bulunmaması, emre uyup itaat etmesi, büyük bir fedakarlık ve ihlas işidir. Halid Bin Velid Peygamber efendimize inanmış iman etmiş, Efendimiz kendisine -"Sen Allah’ın müşriklere çektiği bir kılıçsın "der ve her savaşta başarılı olması için Dua da bulunur. Ondan sonra kendisine "Seyfullah " Allah’ın Kılıcı ismi verilir. Yaşamı boyunca 100 ü aşkın savaşta bulunmuş ve hiçbirini kaybetmemiştir. 642 yılında Humusta hastalanarak ölmüştür. Hayatında en büyük dileği savaş meydanlarında savaşırken şehitlik mertebesine ulaşmaktı. Mekanı cennet olsun diyelim. Saygılar…