İki yıl pandemi arasından sonra Cebel'de 19 Mayıs 1989 olaylarını anma etkinlikleri düzenlendi. Kültür-sanat, sosyal, sportif açıdan etkinlikler son derece zengin ve coşkuluydu ancak bazı ciddi hatalar bu kadar itina ile organize edilen anma törenlerine gölge düşürdü. Öncelikle soydaş örgütlerimizin temsilcilerini protokol tribününe davet edilmemesi ve söz verilmemesi büyük bir gaf ve her şeyden öte temsil ettikleri insanımıza saygısızlıktır. Bu durum camiamızda haklı olarak büyük tepkilere sebep oldu. Ama burada gözden kaçan ve asıl üzerinde durulması gereken başka bir mesele var. Bu tartışmalar ve etkinlikler arasında asıl unutulan 19 Mayıs'ın özüydü. Tarihe mal olmuş Cebel 19 Mayıs olayları neden ve kimlerin sayesinde düzenlendiği adeta unutulmuştu. Protokol tribününe soydaş STK'larımızın temsilcilerinin davet edilmemesi şüphesiz büyük bir hatadır ama o tribünde asıl olmazsa olmaz yer alması gereken kişiler vardı. Kimler? Bu günün düzenlenmesine sebep olan kahramanlarımız. O tribününe herkesten önce onlar çıkarılır. Asıl ön planda tutulması ve baş tacı edilmesi gereken kahramanlarımız yok sayılarak bu törenlerin düzenlenmesi kabul edilemez. Diğer bir sıkıntı da bu anlamlı günün özüne uygun olarak düzenlenmemesi. "Cebel günü" diye ilan edilen 19 mayıs, panayır ve şenlik havasında değil, o günün manasına ve önemine uygun organize edilmelidir. Bu gün kutlama değil, anma töreni olarak icra edilmelidir. Jivkov rejiminin kimlik mücadelesi verenlere karşı sebep olduğu trajediyi ve zulmü unutturmamak için düzenlenmesi gereken bir etkinliktir. Bundan dolayı 19 Mayıs kutlama değil, anma törenidir. 19 Mayıs ruhuna uygun yapılması ve tertiplenmesi gerekir. Birileri o tarihte yaşananları unutturmak ve verilen kimlik mücadelesini arka planda bırakmak için bugünü kasten kutlama ve panayır havasında geçmesini isteyebilir ama buna Cebel halkı izin vermez. Cebelliler sadece Bulgaristan'da değil , tüm Balkanlarda kimlik aidiyet konusundaki hassasiyetleri ile her zaman öncü olmuşlardır Ama bunun yanı sıra tüm soydaşlarımızın genelinde olduğu gibi hiçbir zaman separatist düşünce ve eylemler için girmemişlerdir. Her zaman Bulgaristan'ın bütünlüğüne ve birliğine, yasalarına ve anayasasına saygı gösterilmiştir. Bunun karşılığında tek beklenti, evrensel temel hak ve özgürlüklere, dini etnik ve kültürel değerlere saygı gösterilmesidir. Bu yılki organizasyonda art niyet olduğunu düşünmek istemiyoruz ancak ileriki yıllarda bu konuda insanımızın beklentisi doğrultusunda gereken hassasiyetler gösterilmeli. Bu beklentiler karşılanmadığı takdirde insanımız tepkisini artarak koyar. Bir etkinliğin başarısının en önemli kriterlerinden biri halk tarafından resmi tören kısmına gösterilen ilgidir. Esas kıstas budur. Yoksa işin eğlence, yeme içme kısmına istediğiniz kadar kalabalık toplanır. Zengin etkinlik ve inanılmaz ünlü sanatçı desteğine ve ülkenin her köşesinden getirilen insanlara rağmen resmi tören kısmına katılım düşük seviyelerde kalmasının sebebi budur. Yani etkinlikler öncelikle 19 mayıs ruhuna uygun düzenlenmeli. O gün yaşananlar anılmalı ki bir daha tekrarlanmasın. Hatırlatılmalı ki bir daha kimse bunu tekrar etmeye cüret edemesin. Her şeyden öte orada baskı ve zulme maruz kalan kişilere saygımızı göstermek, onları şükranla anmak ve vefa göstermek boynumuzun borcudur. Kalabalık oluşturmak için dışarıdan getirilen bindirilmiş kıtalara gerek yok. Cebelliler geçmişte olduğu gibi coşkulu katılımı fazlasıyla zaten sağlar. Tek yapılması gereken 19 mayıs etkinliklerine o günün kutlanmasına sebep olan ruhun yansıtılması, 19 Mayıs'ın özüne uygun olarak yapılmasıdır. Yoksa tabi ki eğlence de olsun, aktiviteler de, kültür ve sportif faaliyetler de. Ki doğruya doğru bu açıdan bu yılki 19 mayıs fazlasıyla zengin ve çeşitli programlara sahipti. Bu konuda organizasyonda emeği geçen herkesi tebrik etmek lazım. Protokol skandalı ve 19 Mayıs'ın özünün es geçilmesi, yoksa başarılı olan, organizasyonun havasını bozdu. Bu yılki eksikliklerin düzeltilmesi ve insanımızın hassasiyetlerini dikkate alınması temennisiyle tüm Cebellilere sevgi ve saygılarımızı iletelim.