Adım gibi eminim. Tüm futbolcular, teknik adamlar, yöneticiler ve futbol izleyicileri böyle bir kılavuzdan haberdar. Peki neler var zayıf takımları anlamamıza yarayan bu kılavuzda? 1) Gol yiyene kadar maçı duraklatmaya çalışırlar. 2) Güçlü takımın zayıf takımı küçümseyeceği düşünülür ve maçın başında diri kalmaya çalışırlar. 3) Duran toplar onlar için kuyumcu terazisindeki altın kadar değerlidir. 4) Çoğu zaman beraberlik yeterlidir. İlk golü yiyene kadar kalecilerine ani kramplar girer. Geri düşülürse kramplar aniden kesilir 5) Maç tek gol farkla devam ettikçe son dakikalara doğru aslan kesilirler 6) Maçı kaybederlerse, güçlü takımın adı zikredilerek onlar bizim rakibimiz değildi zaten açıklaması yapılır.
Sayın okurlar, Alman Filozof Nietzsche’nin de dediği gibi, “Öldürmeyen şey güçlendirir”. Ölüm, hastalık sakatlanma spordan ve her yerden uzak olsun ama rakibini yenemedikçe ona direnç kazandırdığın bilimsel olarak da ispat edildi. Hele müsabaka öncesi otoritelerce kâğıt üzerinde güçlü olduğun ve bu nedenle galip geleceğin ilan edildiyse, dönüp dönüp yukarıdaki kılavuzda yazan maddeleri okuman ve ona göre oynaman gerekir.
1 Aralık 2024 Pazar günü Bursaspor ile Artvin Hopaspor’un mücadelesi böyle bir mücadeleydi. Tüm bu rehavet senaryoları yetmezmiş gibi bir de en yakın rakibimizin oynadığı maçtan sıfır puanla ayrılmış olması haberinin stadyuma ulaşması işleri biraz daha karmaşık hâle getirdi.
Bursaspor bu maçta evet rehavet hakkını kullandı ama bir takımın üç topu direkten dönüyor ve goller dışında 5 net pozisyon üretiyorsa biraz maçı “rehavet + şanssızlık” olarak özetlemeliyiz. İlhan Depe’nin, Mehmet Yiğit’in vuruşlarının direkten dönmesi, Sedat’ın ve genç Mustafa Genç’in kaleci ile karşı karşıya değerlendiremedikleri pozisyonlara rehavet değil şanssızlık denebilir. Bursaspor’un ilk golünde not defterime şunu yazmışım: “Top sağ kanattan sol kanada o kadar hızlı yer değiştirdi ki top dile gelse beni birisi içeri ittirsin artık diyecekti.” Onu yapmak da atağı olgunlaştıran Hamza Gür’e nasip oldu. Rakip takımın tek bir pozisyonu vardı o da yukarıdaki kılavuzda da yazan 3. maddeden. Artvin Hopaspor’un attığı gol, gol kaçırmaktan yorulan Bursaspor’lu futbolcuları uyanışa sevk etti. Güçlü bir reaksiyon ile gol bulmayı başardı. Futbolda bazen öyle goller vardır ki tüm takımı kenetlendirir. Direkten dönenle kaçanlar gol olsa ve bu gol Bursaspor’un beşinci golü olmuş olsa, muhtemelen trafik sebebiyle stadı erken terk edenler olur ve bu golü seyredemezlerdi. Ama son dakikalara herkes ayakta ve ful konsantre girildi. Sonrasındaki kenetlenme ise şampiyonluk fotoğrafı gibiydi.
Maç içinde rehavete kapılmayan ve şanssızlıkları kabullenemeyen bir kesim vardı ki o da cefakâr taraftarlar. Yine harika bir coşku ve ambiyans yarattılar. Sonsuz teşekkürler.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serkan Gürlük
Zayıf rakipleri kullanma kılavuzu
Adım gibi eminim. Tüm futbolcular, teknik adamlar, yöneticiler ve futbol izleyicileri böyle bir kılavuzdan haberdar. Peki neler var zayıf takımları anlamamıza yarayan bu kılavuzda? 1) Gol yiyene kadar maçı duraklatmaya çalışırlar. 2) Güçlü takımın zayıf takımı küçümseyeceği düşünülür ve maçın başında diri kalmaya çalışırlar. 3) Duran toplar onlar için kuyumcu terazisindeki altın kadar değerlidir. 4) Çoğu zaman beraberlik yeterlidir. İlk golü yiyene kadar kalecilerine ani kramplar girer. Geri düşülürse kramplar aniden kesilir 5) Maç tek gol farkla devam ettikçe son dakikalara doğru aslan kesilirler 6) Maçı kaybederlerse, güçlü takımın adı zikredilerek onlar bizim rakibimiz değildi zaten açıklaması yapılır.
Sayın okurlar, Alman Filozof Nietzsche’nin de dediği gibi, “Öldürmeyen şey güçlendirir”. Ölüm, hastalık sakatlanma spordan ve her yerden uzak olsun ama rakibini yenemedikçe ona direnç kazandırdığın bilimsel olarak da ispat edildi. Hele müsabaka öncesi otoritelerce kâğıt üzerinde güçlü olduğun ve bu nedenle galip geleceğin ilan edildiyse, dönüp dönüp yukarıdaki kılavuzda yazan maddeleri okuman ve ona göre oynaman gerekir.
1 Aralık 2024 Pazar günü Bursaspor ile Artvin Hopaspor’un mücadelesi böyle bir mücadeleydi. Tüm bu rehavet senaryoları yetmezmiş gibi bir de en yakın rakibimizin oynadığı maçtan sıfır puanla ayrılmış olması haberinin stadyuma ulaşması işleri biraz daha karmaşık hâle getirdi.
Bursaspor bu maçta evet rehavet hakkını kullandı ama bir takımın üç topu direkten dönüyor ve goller dışında 5 net pozisyon üretiyorsa biraz maçı “rehavet + şanssızlık” olarak özetlemeliyiz. İlhan Depe’nin, Mehmet Yiğit’in vuruşlarının direkten dönmesi, Sedat’ın ve genç Mustafa Genç’in kaleci ile karşı karşıya değerlendiremedikleri pozisyonlara rehavet değil şanssızlık denebilir. Bursaspor’un ilk golünde not defterime şunu yazmışım: “Top sağ kanattan sol kanada o kadar hızlı yer değiştirdi ki top dile gelse beni birisi içeri ittirsin artık diyecekti.” Onu yapmak da atağı olgunlaştıran Hamza Gür’e nasip oldu. Rakip takımın tek bir pozisyonu vardı o da yukarıdaki kılavuzda da yazan 3. maddeden. Artvin Hopaspor’un attığı gol, gol kaçırmaktan yorulan Bursaspor’lu futbolcuları uyanışa sevk etti. Güçlü bir reaksiyon ile gol bulmayı başardı. Futbolda bazen öyle goller vardır ki tüm takımı kenetlendirir. Direkten dönenle kaçanlar gol olsa ve bu gol Bursaspor’un beşinci golü olmuş olsa, muhtemelen trafik sebebiyle stadı erken terk edenler olur ve bu golü seyredemezlerdi. Ama son dakikalara herkes ayakta ve ful konsantre girildi. Sonrasındaki kenetlenme ise şampiyonluk fotoğrafı gibiydi.
Maç içinde rehavete kapılmayan ve şanssızlıkları kabullenemeyen bir kesim vardı ki o da cefakâr taraftarlar. Yine harika bir coşku ve ambiyans yarattılar. Sonsuz teşekkürler.