Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

Bu fani dünyada ölümsüzlük var mı? Yok mu? Derseniz ben var derim. Yaşamanın anlamını bilenler için ölümsüzlük vardır. Akif’e göre Çanakkale şehitleri ölümsüzdür. Onları ne mezara gömmek ne de tarihe gömmek onların unutulmasını sağlamayacaktır. Zaten böylesi bir kahramanlığı unutmak ölümle eş değer değilimdir. Kendi tarihini bilmeyen kendi kahramanlarını bilmeyen insanlara yaşıyor denmez zaten. Diğer yandan vatan ve din şairi olan Mehmet Akif Ersoy yazdığı şiirler ve kitaplar ve milletine armağan ettiği İstiklal Marşı’yla kendisi de ölümsüzler kervanına katılmış büyük vatan ve din sevdalısıdır.

Diğer yandan büyük vatan sevdalısı haksızlık gördüğü zamanda susmamış en yüksek perdeden haykırmasını bilmiş bu duruşu ile Mehmet Akif Ersoy’u tanıyan gençlere örnek olmakla kalmamış ilham kaynağı olmuştur.

Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim

 Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim

 Adam, aldırma da geç git deme, aldırırım

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım."

 Böyle haksızlığı görünce çifte yemeye kamçı yemeye razı olmuş ama susmamış susturulamamıştır.

 Diğer yandan Çanakkale savaşlarında bir nefer gibi mücadele eden sadece cephedeki askerleri coşturmakla kalmamış, onları ölümsüz hale getiren destanlaşan kahramanlıkları Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiirle dile getiren üstat Halkın yüreğinden kopup gelen mısrası sanki   şiirinde dile getirmiştir.

      Hele kurtuluş savaşı yıllarında yazdığı ve hiçbir kitabında yer vermediği İstiklal Marşımız onu ölümsüzler kervanına katmakla kalmamış Milletinin nazarında   onu bambaşka bir yere yerleştirmiş.  İstiklal marşı ödülü olan 500 lirayı almayacak  ve Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar'ül Mesai vakfına bağışladı.

Kurtuluş savaşı sonrasında ve cumhuriyet devrimleri sırasında kendisinin şapka inkılabına karşı olduğu safsatası yayılıp   üzerine baskılar artınca “Arkamda hafiye gezdiriyorlar Vatanını satmış memleketine ihanet etmiş adamlar gibi muamele edilmesini kabul edemiyorum” diyerek mısıra gitmiştir.

Kimilerine göre sürgündür bu ama Akif’in sessiz sedasız Mısır’a gitmesi bile vatanına helal gelmesin diyedir. Dönemde yapılan inkılaplara karşı kendisinin öne sürülmesi ve inkılaplara karşı biri gösterilip propaganda aracı olarak kullanmak isteyenlerin önüne geçmek istemiştir. Ayrıca Mehmet Akif ERSOY sanki ilk kez mısıra gidiyormuş gibi lanse edilmiştir. Oysa M: Akif yazları İstanbul’da kışları ise Mısır da yaşayan birisidir dönemde.

 Yani Akif sürgün filan edilmemiştir. Yeni kurulan devlete ve Cumhuriyete muhalif olan insanlar M. Akif adını kullanmak istemişlerdir.  Akif’te bu oyunu bozmak adına Mısır’a gitmiştir.

Geçen Mehmet Akif ve İstiklal marşı yılı kabul edilmiş   büyük bir coşkuyla 2021 yılı büyük etkinliklerle geçirilmiştir.

 Büyük vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 85. Yılında rahmetle minnetle anıyorum.