Harezmi Eğitim Modeli, çocukların teknolojiyi kullanarak nasıl üretebileceklerini keşfetmelerinin yanında; güvenli, etik ve ahlaki değerleri özümseyerek, bilimsel araştırma yöntemleri ile belirlediği süreci, öğretmenleri ile değerlendirip güncelleyen yapıda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geliştirilmiş bir eğitim modeldir. Eğitimin diğer süreçlerini doğrudan ve nitelikli etkide bulunduğu için genel bir eğitim modeli olarak da ele alınabilir. Öğrencilerin günlük, gerçek yaşam problemlerini tanımlayıp, çözmek üzere algoritma tasarlayan, adım adım bu sorunun nasıl çözüleceğini belirleyip programlamanın gücünden faydalanarak yenilikçi fikirler üretme sürecidir. Modelin zemininde beş ana başlık mevcuttur. Bilgisayar bilimi öğretiminin sosyal bilim dalı ile bütünleştirilen, bilgi işlemsel düşünme becerisinin hayata adapte edildiği, programlama ve öğretim araçlarının etkin kullanıldığı, disiplinler arası yaklaşımı yeniden yorumlayarak farklı disiplinlerin eş değerde yer aldığı iş birliğini benimseyen, robotik ve oyun tasarımı ile eğlenerek üreten, kendini sürekli güncelleyen bir eğitim modelidir.

Birçok akademisyen ve okul öğretmenlerinin bir araya gelerek oluşturdukları bu sistemde öğrenciler ilk olarak bilgisayarda kodlama yapmayı öğreniyor. Öğrendikleri kodlama sayesinde bilgisayardan hayal güçlerine göre istedikleri üretimi yapabiliyorlar. Üstelik bu eğitimler sırasında danışabilecekleri, bilgi alabilecekleri tüm branşların öğretmenleri bir arada bir sınıfta oluyor. Böylelikle öğrenci üretmek istediği projede ihtiyacı olan tüm bilgiye öğretmenlerinden edinebiliyor. Bu durum sayesinde hem öğrencilerin hayal gücü genişliyor hem keşfediyor hem öğreniyor hem de başarabilmenin verdiği özgü en ile kendini daha çok geliştirebilir. Öğrencilerden alınan geri dönüşler bakıldığında öğrencilerin ürettiği için kendilerine olan güvenlerinin artmasıyla diğer derslerinde de daha fazla başarı elde edebildikleri gözlemlendi.( Eski anlayışla yaparak yaşayarak öğrenme modeli)

Öğrenci Merkezli Eğitim

Bu eğitim ile STEM yaklaşımı benimsenmiş oldu. STEM yaklaşımı ismini fen (Science), teknoloji (Thecnology), mühendislik (Engineering), matematik (Mathrmatics) branşlarının baş harflerinden alıyor. Her branştan toplanarak gerekli bilgi elde etmek hedefleniyor. Öğrencilerin hangi branşa ve hangi bilgiye ihtiyaç duyduğunda kendileri karar vermeleri gerekiyor. Böylelikle öğrenci kendisi projesini geliştiriyor ve bilgiye kendisi ulaşmak istiyor. Bu eğitim kapsamında bir pilot okulda geliştirilen bir projede öğrenciler çevre kirliliğinden dolayı dünyanın yok olduğunu ve alternatif bir gezegen üretilmesi gerektiğini düşünerek kodlama ile kendilerince bir gezegen ürettiler. Bu gezegene de latince bir isim verdiler. Bu gezegende ihtiyaç duyulacak olan ulaşım, iletişim, beslenme, barınma gibi problemlere de çözümler getirdiler. Bu gezegende akıllı bir ulaşım sistemi kurdular. Bu şekilde öğrenciler geliştirmeyi ve üretmeyi öğreniyor, üstelik ürettikçe mutlu oluyorlar.

Günümüzde harezmi   metodunun özünde yatanda bir derste birden fazla dersi işleme modeli diyebiliriz.  Yani matematik, fen, sosyal bilgiler ve bilgisayar öğretmenlerinin aynı anda derse girmesi ve kazanımları öğrenciye aktarma yoluna gidilmesidir.

Bu modelde en belirgin ayrıcalığı öğrenci ve öğretmenlerin müfredatı birlikte belirlemesidir. Hem avantaj hem de dezavantaj  sayılabilir.

Büyük şehirlerde uygulanması kolay olan bu sistem taşra dediğimizi ilçe ve köy okullarında öğretmen yokluğundan dolayı uygulamada güçlüklerle karşılaşılması olası bir metot.

Şu an için 15 ilde uygulanan sistemin dönütlerine bakınca hiçte hafife alınacak bir teknik değil. Buradaki bazı dezavantajlar var:

Müfredatın öğrenciyle belirlenmesi:
Öğretmen gerçekten öğrenciyi bu işe ne kadar katacaktır.

Aynı anda birden fazla öğretmenin derse katılımı öğrencilerin elde edecekleri kazanımlar: (Disiplinler)konusunda gereken faydamı yoksa zarar vereceği hesaplanmalıdır.

Ayrıca Akıllı tahtalar nedeniyle pek çok bilgisayar sınıflarının atıl kaldığı ve çöpe dönüştüğü düşünülürse ciddi bir alt yapı sorunu olacağı unutulmamalıdır. Bilişim sınıflarının atıl hale gelmesinin en büyük nedeninin de eğitimde süreklilik politikasının olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle umarım bu sistem en azından eğitimde sürekliliği sağlayacak bir yapı oluşturur.