Ülkemizde Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı her gün din üzerinden aileler üzerinde politikalar belirlerken gün geçmiyor ki cemaatler ve kendini dindar ilan eden kişilerle ilgili olaylar karşımız çıkmasın. Halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkemizde elbette hatalar kişileri bağlar. Suç şahsidir. Bir şeyh veya mürit bir hata yaptı diye bütün Müslümanları veya Müslümanlığı suçlamak akıl karı değildir.

Ancak bu tür olayları görmezden gelmek üzerini örtmek de din adına yapılacak en büyük kötülük ve suçtur.

‘Din mi yoksa çocuk mu masumdur’ derseniz ben ‘çocuk masumdur’ derim. Hiçbir din, hiçbir inanış altı yaşındaki çocuktan daha masum olamaz. Allah bile çocuklara kaldıramayacakları yükler yüklememiştir. İbadetten sorumlu tutmamıştır. Dinden sorumlu tutmamıştır. Yaratılan İslam fıtratı üzerine yaratılmış buyurmuştur.

Peki bu şeyh veya şıhlar tövbe haşa Allah’tan daha mı yüce ki din adına dinsizlik yapma cüretini kendinde bulmaktadır. Altı yaşındaki bir çocuğu müritlerinden biriyle evlendirirken hangi dine, hangi akla, hangi babalık duygularına ya da hangi ebeveynlik duygularıyla bunu yaptı. 6 yaşındaki bir çocuğu cemaatinden birine veren ve bunu 18 yıl saklayan bir cemaat lideri başka nelere saklamayı becermiştir(!)

Hadi yaptı, bunun bir mazereti veya tutulur bir yanı var mı? Olmaz, olamaz ve olmamalıdır.

İslam dinine zarar veren bu tür tutumlar ve davranışlar derhal cezalandırılmalıdır. Aksi halde ülkede her geçen gün artan deist insan sayısının artışının önüne geçmek hiç de kolay olmayacaktır. İşte tam da burada aklıma gelen şey ATATÜRK’ün ne kadar büyük adam olduğudur. Tekke, zaviye ve tarikatları kapatmakta ne kadar haklı imiş.

Bu tür kurum ve kuruluşlar sürekli din adına dinsizlik yapmaktadır. İslam’ı lekelemekte, yozlaştırmakta, halkın İslamiyet’e olan sempatisini, sevgini kullanarak maddi ve manevî çıkar elde etmektedirler. Bu çıkar ilişkilerde halkımızın dine bakış açısını olumsuz yönde etkilemektedir.

ELBETTE Kİ KÖTÜDEN ÖRNEK OLMAZ.

Bu tür olayların yaşanması İslam dininin kötü olduğu anlamına gelmez. Ancak bu kötü örmekler son dönemlerde kadar arttı ki bazı çevrelerce kötüleri örnek gösterme gösterdikleri örneklerle de genelleme yapmaktan geri durmamaktadır.

Madem bu ülkede diyanet işleri var neden cemaatler hala faaliyetlerdeler. Devlet bütçesinden milyarlarca lira ödenek alan diyanet neyi neden yanlış yapmaktadır ki cemaatler bu kadar çoğalmış ve halkımızın duygularıyla oynar hale gelmişlerdir.

Ya da 6 yaşındaki bir çocuğun cemaatlerde ne işi olur. Madem okul çağında bir çocuk evlendiriliyor ve buna okullar, Diyanet, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevini yerine getirmiyor demektir.

Altı yaşındaki bir çocuk okulda değil de cemaatlerdeyse bu devletin ve hükümetin kendi politikalarıyla çelişmesi değil midir? Ülkenin dört bir yanını imam hatiplerle doldurup hala çocuklarımı cemaatlerin insafın bırakıyorsak burada bir yanlış yok mu?

Yine dilim sivrileşti. Aslında uzun zamandır dilim şişti. Susmaktan.

6 yaşındaki çocuk masumdur. Din masumdur. Ama cemaatler artık masumiyetini kaybetmiştir. Bu yüzden artık cemaatler dinimizden ellerini çekmelidir. Çocuklarımızdan ellerini çekmelidir. Okullarımız açıkken hiçbir cemaatin öğrenciler üzerinde eğitim hakkı olmamalıdır.  Normal okullarımızda bile 2 saat Din Kültürü Ahlak Bilgisi, 2 saat Kur’an-ı Kerim, 2 saat Peygamberimizin Hayatı,2 saatte Temel Dini Bilgiler dersi ile 8 saat din eğitimi verilirken imam hatiplerde bu ders yükünün daha fazla olduğunu unutmamak gerekir. Bu ülkede şu an cemaatlerin başındaki kimse bu kadar din eğitimi almamıştır

Bu yüzden gelin çocuklarımız sahip çıkalım. Kendini ifade edebilen kendisiyle ilgili kararlar alabilecek duruma gelinceye kadar çocuklarımızı cemaatlerden uzak tutalım. Yetişkin bir birey olana kadar Millî Eğitim Bakanlığımızın güvenli öğretmenlerine emanet edelim. Ülkemizde son yıllarda eğitime verilen ödenekler ve yapılan binalar göz önünde bulundurulunca bunca yatırım cemaatlerin insafına bırakılmamalı diyorum. Meslek hayatımda iki tane çok modern okul binası inşaatında kontrol olarak görev yapmış biri olarak okullarımızdaki fatih projesi yatırımları bilgi teknoloji yatırımları neden boşa gitsin? Altı yaşındaki bir çocuk okulda olması gerekirken neden cahil cemaat liderlerinin insafına bırakılsın? Maksat din eğitimi ise ülkemizdeki imam hatip okulları bu ihtiyacı karşılayacak nitelikte oldukları hiç şüphe götürmez.

Şimdi 85n beş milyona sormak lazım ya sizin çocuğunuz olsaydı?  6 yaşında evlendirir miydiniz? Yıllarca tacize uğramasına göz yumar mıydınız? Hani diyoruz İslam dini akıl dinidir diye peki bu kadar akılsızın bu dinde işi ne?

Altı yaşındaki bir çocuk birinci sınıfta olması gerekirken evlendiriliyorsa, Bunu o çocuğun bulunduğu mahalledeki okul idarecilerine sormak lazım. Hiç mi alan taraması yapmadınız. Yaptıysanız bu çocuğun resmi kayıtları yokumdur. Maksat suçlu aramaksa suçlu çok.

Devletimiz suçlu cemaatlere bu kadar yüz verdiği için.
Ana baba suçlu o yaşta bir çocuğa bunu reva gördüğü için.
Okul. İdarecileri suçlu gerekli alan taramasını yapmadığı için.
Tek masum var yıllarca bu taciz ve tecavüze uğrayan kız

Devletimiz bu olaya el koymuştur. Elbette gerekeni yapacaktır. Peki bizler insanlık daha ne kadar bu cemaatlerdeki taciz tecavüz olaylarını seyretmeye devam edeceğiz. Müslüman kimdir diye sorsanız herkes kendisinden emin olunan kişi der. Ama bir gerçek vardı artık kimse cemaatlerden emin değil…