29 Ekim 2023’te büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramımız hem devlet erkanında hem de milletin nazarında harika şenliklerle kutlandı. Kutlandı kutlanmasına ama sanki bu Cumhuriyet bize gökten zembille inmiş gibi bize cumhuriyeti kazandıran büyük Atatürk pek anılmadı anılmak istenmedi gibi. Özellikle Milli eğitim bakanlığındaki programlardan dolayı pek çok okul yöneticisine öğretmenine soruşturma açıldığını basından gördük. Gerekçe olarak ta konuşmaları ve bayram etkinlik içerikleri hakkında olmuş.
Her şeyden önce bayram programları bir hafta öncesinden ilgili mercilere teslim edildiğine göre nasıl olursa bu içerikler sakıncalı ise deneteme durumunda olan üst birim neden denetmeden bu etkinliklere ve konuşmalara izin vermiştir. Madem izin verilmiştir burada soruşturma açılması gereken öğretmen ya da idareciler değil denetleme merciinde bulunan kurumun başındaki kişinin görevi suistimali vardır. Soruşturmada ona açılmalıdır.
Devlet ve millet olarak büyük bir coşku içinde kutladığımız 100. Yıl şenliklerini gölgeleyecek bu soruşturmalardan vazgeçilmelidir. Aksi halde cumhuriyet anlamını yitirecek kişi hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınmış olacaktır. O zaman cumhuriyet nerde kaldı demezler mi? adama. Derler hem de öyle bir derler ki cumhuriyet tartışılır hale gelir. Tartışılmakla da kalmaz insanların devlet erkanına olan güveni kaybolur.
Benliğini yüreğini bu milletin çocuklarının geleceğine vakfetmiş öğretmenlerimiz bazı konularda devlet erkanını eleştirmişse bırakın o kadar hakları olsun. Unutmayın ki bir cumhurbaşkanı yetiştirende öğretmendir. Bir eğitimci olarak günümüzde yaşanan bazı olumsuzlukları dile getirdiği için öğretmenlerin moral motivasyonunu kıracak tutum ve davranışlardan kaçınmak idarecilerimizin görevi olmalıdır.
Hani cumhuriyet öğretmenlerden fikri hür vicdanı hür yeni nesiller istiyor ya fikri ve vicdanı hür olmayan birisi çocuklarımıza nasıl olurda fikri ve vicdanı hür nesil olmasını öğretecek. Kalemlerin esir olduğu duygu ve düşüncelerin esir olduğu doğruların yasak olduğu bir sisteme cumhuriyet denemez. Bu nedenle o günün coşkusuyla maksadını aşan cümleler kullanılmış olsa bile biraz hoşgörü ile bu güzel etkinliklere ve şenliklere gölge düşürmek kimsenin hakkı da olmamalıdır.
İzlediğim bazı programlarda Atatürk posterlerinin olmadığını görmekte son derece yanlış bir tutumdur. Başta dediğim gibi bu cumhuriyet bize gökten zembille inmedi. Onu bu millet için kurtuluş savaşını yapmış koca meclisin kararıyla ilk cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutanlar ya da unutturmak isteyenlerin bu çabalarının beyhude olduğu da şenliklerden görülmektedir. Devlet aklının bir önce tüm kurum ve kuruluşlarda hâkim olmalı ve aklı selim hareket edilmelidir. Aksi durumlar devam ettiği sürrece kimse görev bilinciyle hareket etmez. Bunun yerini birilerine şirin görünme hevesi ve gayreti başlar ki işte o zaman bu ülkenin bütün taşları yerinden oynar. Artık devlet erkânınındı milletinde kendine gelme zamanı gelmiştir. Halkı birleştirecek ortak değerlere sahip çıkılarak halkı tekrar birlik ve beraberlik postasında eritmediğimiz takdirde ülkemizi bekleyen sorunlar hiçte küçümsenecek durumda değiliz. Bu ülkenin kurucu lideri ile bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı ile kimsenin kavgası olmaz olamazda. İnandığımız cumhuriyetin kuralları da bunu gerektirir. Bu kurallara en başta bu ülkenin meclisinin ve yönetenlerin saygısı olmalıdır ki halkında onlara karşı saygısı sevgisi oluşsun. Bizi 100. Yıl birleştirmeyecekse. Bizi100. Yıl bir araya getiremeyecekse ne getirecek. Yaşadığımız coğrafya ateş çemberiyken her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyarken ötekileştirmenin ayrıştırmanın zamanı değil. Hem de hiç değil.
Ortak değerimi Vatanımız, Bayrağımız, Atatürk’ümüz sahip çıkmakta hepimizin boynunun borcudur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Şerafettin Şaşmaz
Atatürk’süz Cumhuriyet
29 Ekim 2023’te büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramımız hem devlet erkanında hem de milletin nazarında harika şenliklerle kutlandı. Kutlandı kutlanmasına ama sanki bu Cumhuriyet bize gökten zembille inmiş gibi bize cumhuriyeti kazandıran büyük Atatürk pek anılmadı anılmak istenmedi gibi. Özellikle Milli eğitim bakanlığındaki programlardan dolayı pek çok okul yöneticisine öğretmenine soruşturma açıldığını basından gördük. Gerekçe olarak ta konuşmaları ve bayram etkinlik içerikleri hakkında olmuş.
Her şeyden önce bayram programları bir hafta öncesinden ilgili mercilere teslim edildiğine göre nasıl olursa bu içerikler sakıncalı ise deneteme durumunda olan üst birim neden denetmeden bu etkinliklere ve konuşmalara izin vermiştir. Madem izin verilmiştir burada soruşturma açılması gereken öğretmen ya da idareciler değil denetleme merciinde bulunan kurumun başındaki kişinin görevi suistimali vardır. Soruşturmada ona açılmalıdır.
Devlet ve millet olarak büyük bir coşku içinde kutladığımız 100. Yıl şenliklerini gölgeleyecek bu soruşturmalardan vazgeçilmelidir. Aksi halde cumhuriyet anlamını yitirecek kişi hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınmış olacaktır. O zaman cumhuriyet nerde kaldı demezler mi? adama. Derler hem de öyle bir derler ki cumhuriyet tartışılır hale gelir. Tartışılmakla da kalmaz insanların devlet erkanına olan güveni kaybolur.
Benliğini yüreğini bu milletin çocuklarının geleceğine vakfetmiş öğretmenlerimiz bazı konularda devlet erkanını eleştirmişse bırakın o kadar hakları olsun. Unutmayın ki bir cumhurbaşkanı yetiştirende öğretmendir. Bir eğitimci olarak günümüzde yaşanan bazı olumsuzlukları dile getirdiği için öğretmenlerin moral motivasyonunu kıracak tutum ve davranışlardan kaçınmak idarecilerimizin görevi olmalıdır.
Hani cumhuriyet öğretmenlerden fikri hür vicdanı hür yeni nesiller istiyor ya fikri ve vicdanı hür olmayan birisi çocuklarımıza nasıl olurda fikri ve vicdanı hür nesil olmasını öğretecek. Kalemlerin esir olduğu duygu ve düşüncelerin esir olduğu doğruların yasak olduğu bir sisteme cumhuriyet denemez. Bu nedenle o günün coşkusuyla maksadını aşan cümleler kullanılmış olsa bile biraz hoşgörü ile bu güzel etkinliklere ve şenliklere gölge düşürmek kimsenin hakkı da olmamalıdır.
İzlediğim bazı programlarda Atatürk posterlerinin olmadığını görmekte son derece yanlış bir tutumdur. Başta dediğim gibi bu cumhuriyet bize gökten zembille inmedi. Onu bu millet için kurtuluş savaşını yapmış koca meclisin kararıyla ilk cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutanlar ya da unutturmak isteyenlerin bu çabalarının beyhude olduğu da şenliklerden görülmektedir. Devlet aklının bir önce tüm kurum ve kuruluşlarda hâkim olmalı ve aklı selim hareket edilmelidir. Aksi durumlar devam ettiği sürrece kimse görev bilinciyle hareket etmez. Bunun yerini birilerine şirin görünme hevesi ve gayreti başlar ki işte o zaman bu ülkenin bütün taşları yerinden oynar. Artık devlet erkânınındı milletinde kendine gelme zamanı gelmiştir. Halkı birleştirecek ortak değerlere sahip çıkılarak halkı tekrar birlik ve beraberlik postasında eritmediğimiz takdirde ülkemizi bekleyen sorunlar hiçte küçümsenecek durumda değiliz. Bu ülkenin kurucu lideri ile bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı ile kimsenin kavgası olmaz olamazda. İnandığımız cumhuriyetin kuralları da bunu gerektirir. Bu kurallara en başta bu ülkenin meclisinin ve yönetenlerin saygısı olmalıdır ki halkında onlara karşı saygısı sevgisi oluşsun. Bizi 100. Yıl birleştirmeyecekse. Bizi100. Yıl bir araya getiremeyecekse ne getirecek. Yaşadığımız coğrafya ateş çemberiyken her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyarken ötekileştirmenin ayrıştırmanın zamanı değil. Hem de hiç değil.
Ortak değerimi Vatanımız, Bayrağımız, Atatürk’ümüz sahip çıkmakta hepimizin boynunun borcudur.