Bir millet düşünün ki yüzyıllar boyunca dünyaya hükmetmiş yedi kıtada hüküm sürmüş bir imparatorluk hasta adam diye anılmaya başlanmıştır.  Koca imparatorluğun üzerine kara bulutlar çöreklenmiş yok etmek isteyen iç ve dış mihraklarca etrafı sarılmış mevcut hükümet ve padişahı hükümlerine girmeleri şartı ile yönetimde bırakmıştır.

Yüzyıllar boyu fetih ve tebliğ anlayışıyla savaşlardan yorgun düşen ülke dünya savaşına girmiş savaş sonrasında (Bilindik hikayeleri yazmak istemiyorum.) Mondros Antlaşmasını imzalamış bu antlaşmanın 7. maddesi gereği ülkemiz toprakları işgal edilmeye başlanmıştır.

İşte bu karanlık tabloda güneş gibi etrafı aydınlatacak milletin yüzünü güldürecek bir lider ortaya çıkar.  Bu lider Kemal ATATÜRK ‘tür. 

Anadolu’da işgal güçlerine karşı direnişe başlayan halkı (Osmanlı Devleti'ne göre bunlar haydut ve eşkıyadır) susturmak ayaklanmaları engellemek için müfettiş olarak Anadolu’ya gönderilir.

19 Mayıs 1919 yılında Samsun'a çıkan M. Kemal ATATÜRK 24 Mayıs 1920'de kendisini Anadolu’ya gönderen güç tarafından hain ilan edilmekten kurtulamamıştır. Kurulan mahkemece Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarıyla birlikte pek çok kişi hain damgası yemiş idam kararı alınmış ve Vahdettin bunu onaylamıştır. Bunları dönemin gazetelerinde manşet olarak yayınlatıldı. Bunu gören halk M. Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarını hain olarak gördü. Halk M. Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarına isyana başladı. Kurtuluş Savaşı verilmeye başlanmadan yirminin üzerinde isyanla uğraşmak zorunda kalındı. Bu da kurtuluşu geciktirmekten öteye gidemedi. Bu yüzden kimse Osmanlıcılık hayaline kapılmasın. Osmanlı bir sülaledir. Türk ise büyük bir halk topluluğudur. Bu isyanları padişah ve o devrin başbakanı Damat Ferit desteklemiş Kuvva-i Milliyecileri engellemeye çalışmıştır. Günümüzde hala birileri çıkıp Osmanlıcılık oynamak istiyorlar. Osmanlı'nın son döneminde devrin padişahı ve başbakanı kendi ikballeri için resmen vatanı İngilizlere peşkeş çekmişlerdir.

Devlet adına alına karaların hepsinde İngilizlerin etkisi göze çarpmaktadır. Alınan bütün kararlar halkı ve devleti düşünmekten çok İngilizlere yaranma derdine düşmüşlerdir.

İşte ülke bu durumdayken halk harap bitap düşmüş işgal güçlerinin baskıları artmış ibadetler kısıtlanmış, camilerimiz ahıra çevrilmiş, ülkenin dini dili, mezhebi ayaklar altına alınmış, kadınların namusları ayaklar altına alınmış bunları kurtarmak isteyenleri de hain ilan bir devlet sizce bu milletin temsilcisi olabilir mi?

Devletsiz millet olunur ama milletsiz devlet olmaz. Osmanlı Devleti milletinden vazgeçmiş İngilizlerin Yunanlıların haklarını savunur hale gelmiştir işte bu şartlar altında Osmanlının hasta adamın içinden çıkan aslanlar bu yurda kurtuluş meşalesini yeniden yakmış Anadolu’da dağınık haldeki Kuvva-i Milliyecileri toparlamış ve ulusun kurtuluş mücadelesini başlatmıştır. Bu nedenle 19 Mayıs Türk milletinin tarihinde yeni başlangıçtır.

Millet olarak bugün Atatürk’ten çok Osmanlı!ya sahip çıkanlara şunu demek istiyorum. Osmanlı ya elbette sahip çıkacaksınız, çıkacağız ancak Atatürk ve silah arkadaşları olmasaydı bugün semadaki beş vakit ezanı duyamayacaktınız.  İstediğiniz gibi ibadet edemeyecektiniz. Adınız Ahmet, Mehmet degilde ya h-Hans yada George olacaktı. Keşke günümüz Türkiye!sinde  vatanı İngilizlere peşkeş çekenlerin sahiplenildiği kadar  bu ülkeyi bize yurt yapan bu ülkenin dilinin, dinini. ırz ve  namusunu kurtaranlara sahip çıkılsaydı.

Her fırsatta kurtuluş savaşını yerden yere vuran onun liderinin eleştirmeyi bir meziyet sanan milletin tarihini İngiliz kaynaklarından öğrenen tarihçi müsveddelerine itibar artırmış.

Bu kurtuluş savaşı verilmemiş olsaydı bugün doğu Türkistan Türklerinden farkımız olur muydu? Acaba ezan sesi duyabilecek miydik, ibadet edebilir miydik?

Bunları düşünüp şapkası mızı önümüze koyup Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları önünde saygıyla eğilelim.

Dünyada bir lider gösterin ki kendi milletinin çocukların bayram hediye etsin. Yine bir lider düşünki gençlerine bayram hediye etsin. Yine bir lider düşünki 15 yılda 68 fabrika kurabilsin. On beş yılda ülke insanın eğitiminden tutunda. Yaşam standartlarını baştan aşağı değiştirsin. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok iş yapan ve bütün dünya milletlerine örnek olan bir liderimiz var.

19 Mayıs vesilesiyle ulu önderimiz M.Kemak Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle minnetle anıyorum