SON DAKİKA
Hava Durumu

Mutlu olmak

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2025 07:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2025 07:09

Hayatın yoğun temposundayken sadece yaşadığımız zorlukları görürüz. Yaşam da bir gayemiz varsa sadece ona odaklanırız. Ev almak, araba almak ya da istediğimiz ne varsa onu almaya o kadar çok odaklanırız ki yaşantımızda ve etrafımızda olan birçok güzelliği kaçırırız. Aslında bu tam bir kayıptır. Zira geri getirilemeyen en önemli şeylerden biri de zamandır. O an, bu andır. O anı iyi yaşamak gerekir. Yaşadığımız anlar anılarımızı oluşturur. Hedefe odaklandığımızda çevremizdeki güzellikleri göremediğimiz için mutlu olamıyoruz. Mutlu olmak içinde bir hedef belirliyoruz ve yine o hedefe gitmek için pek çok şeyi gözden kaçırıyoruz.

Hikâye bu ya hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve mutluluğu aramaya koyulmuş. Ne yaptıysa da mutluluğu yakalayamamış. Kimden yardım istesem diye düşünürken, uzak bir diyarda, zengin bir bilgeyi önermişler. Bu bilge aklı, bilgisi ve malı ile ün salmış birisiymiş. Kim yardımına gelse sorularına cevap verip derdine derman bulmadan geri göndermezmiş. Adam, bu bilgeden yardım istemeye, mutluluğun sırrı nedir diye sormaya karar vermiş. Uzun bir yolculuktan sonra bilgeyi bulmuş, ancak kapısında derdine derman arayanlardan oluşan çok uzun bir kuyruk varmış. Bilgenin gerçekten sorusuna doğru cevap vereceğine inanmış, beklemeye başlamış. Sonunda sıra ona da gelmiş ve bilgeye mutluluğu nasıl yakalarım diye sormuş. Bilge bu soruyu cevaplarsa sıradaki diğer insanların beklemekten sıkılacağını düşünmüş, adamlarından bir kaşık istemiş ve içine iki damla yağ damlatmış sonra demiş ki:

– Sarayımın her yerini gez ve sonra tekrar gel ama sarayımı gezerken yağı dökmeden bu kaşığı ağzında taşıyacaksın.

Adam sorusuna hemen cevap alamadığı için biraz şaşkın tamam demiş, sarayı gezmiş gelmiş bilge bakmış yağ hala kaşıkta, demiş ki:

– Aferin yağı dökmemişsin güzel, peki sarayımın güzelliklerini anlat bakalım, sarayımda neler gördün?

Adam yağı dökmeyeceğim diye uğraşmaktan pek dikkat edememiş, bir şey diyememiş. Sonra bilge:

– Olmadı, yağı dökmeden, kaşığı tekrar ağzında taşı, bu sefer sarayımdaki güzelliklere dikkat et, sonra tekrar gel.

Adam ne yapalım deyip tekrar kabul etmiş. Her yeri gezmiş, bu sefer sarayın güzelliklerinden çok etkilenmiş. Sonra ağzında kaşıkla gene bilgenin yanına gelmiş. Bilge sormuş:

– Sarayımın güzellikleri gördün mü, anlat bakalım.

Adam bu sefer hayran kaldığı güzellikleri anlatırken bilge onun sözünü kesmiş ve demiş ki:

– Güzel, peki ama yağ nerede?

Adam sarayı hayran hayran dolaşırken yağı tamamen unutmuş, utana sıkıla bilgeye demiş ki:

– Şey… yağı dökmüşüm.

Bilge bizimkine anlamlı bir bakış atmış ve demiş ki:

– Mutlu olmak için hayatın bütün güzelliklerini yaşamak, tadını çıkarmak ve hayatın getirdiği sorumluluklara, kaşıktaki yağ gibi sahip çıkmak gerekir.

Adam mutluluğun sırrına ulaştığı için sevinmiş, bilgeye teşekkür etmiş ve bilgenin huzurundan ayrılmış.

Hayat devam ederken ve bizlerde hedefe odaklandığımızda o anı ve çevremizdeki güzellikleri kaçırıyoruz. Anı kaçırmamak ve yaşamımızın her saniyesinin farkında olmalıyız ki üzüntümüzü de, sevincimiz de kaçırmayalım. Bizi mutlu eden sadece sevindiğimiz ve olmasını istediğimiz şeyler değildir. Olmayan ve bizi üzen şeyler olmasa sevineceğimiz şeylerin değerini bilemeyiz. Her şey zıttı ile güzeldir. Zıttı olmayan bir şeyin değeri bilinemez. O halde yaşarken, kaşıktaki yağa odaklandığımız gibi çevremizdeki güzelliklere odaklanalım. O zaman mutluluk kendiliğinden gelecektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.