Bugünkü yazım gündemin dışında ama her daim gündem olan bir konu. İşlenen bir suç ve ona verilen ceza. Peki, cezanın mükemmelliği olur mu? Suça göre ceza, bazen kamu vicdanını yaralayabiliyor. Ceza, öyle uygun olmalı ki; kamu vicdanı da rahat etmeli. Peki, ceza mükemmel olur mu? Olursa mükemmel ceza nedir?
Mükemmel ceza, genellikle belirli bir eylemin veya davranışın sonuçlarını dengelemek, adalet sağlamak ve toplumsal düzeni korumak amacıyla uygulanacak ideal bir cezayı ifade eder. Bu kavram, çeşitli etmenler göz önünde bulundurularak şekillenebilir; örneğin mükemmel ceza, suçun ciddiyeti, failin niyeti, mağdurun durumu ve toplumun genel değerleri gibi unsurları dikkate alır.
Mükemmel ceza, belirli bir suç için belirli bir süre hapis cezası değildir. Aynı zamanda suçun neden olduğu zararın, telafi edilmesi, mağdurun desteklenmesi ve failin suça yönlendiren nedenlerin ortadan kaldırılması gibi unsurları içermeli.
Mükemmel cezayı anlatan en güzel kıssalardan birini anlatalım.
Hikâye o ki; bir tüccar 800 altın kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da bu tüccarın çantasını bulur. Son derece dindar olan marangoz cüzdanı bulduğunu kimseye söylemez ve bu kadar çok para kaybının fark edilip, sahibinin bu parayı arayacağını düşünür.
Tüccar, bir imam eşliğinde 800 altın kaybettiğini ve bulanın 100 altın ile ödüllendirileceğini duyurur.
Bunun üzerine marangoz, parayı getirir ve imama teslim eder. Tüccar gelir ve çantayı alır. Ancak marangoza, vadetmiş olduğu 100 altını ödemeyi reddeder. Marangoza 5 altın uzatır. Marangoz, tüccara sözünü tutmasını söyler. Açgözlü tüccar, vaat edilen 100 Altın’ı vermemek için cüzdanında 800 değil 900 altın olduğunu iddia eder. Marangozun, çantadan para aldığını iddia eder. İmam, marangoz için ayağa kalkar. Marangozu tanıdığını ve onun dürüst bir adam olduğunu söyler. Asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. Tartışma kızışır. İmam, tüccarı ve marangozu kadıya götürür.
Kadı, tarafları dinler. Tüccara, inandığı değer üzerine 900 altın kaybettiğine yemin etmesini söyler. Tüccar tereddüt etmeden yemin eder. Kadı, marangoza 800 altın bulduğuna yemin etmesini söyler. Marangoz da yemin eder.
Herkes merakla hâkimin kararını beklemektedir. Hâkim her şeyin gün gibi açık olduğunu belirterek, “Marangoz, 800 altın buldu ve tüccar 900 altın kaybetti. Yani marangozun bulduğu kese tüccarın değil. Dolayısıyla marangozun bulduğu para, sahibi çıkmadığına göre Marangozun kendisine aittir. Tüccar ise kaybettiği 900 altınını aramaya devam edebilir” kararını verir. Fakir bir marangozun, vadettiği ödül vermeyip sözünü tutmayan cimri bir tüccar, kadı tarafından cezalandırılmıştır.
Ceza, mükemmel olur mu bilmem ama eğer olursa böyle bir ceza mükemmel ceza olurdu. Mazlumların, kadınların, çocukların öldürülüp hiç sebepsiz katledildiği günümüzde, bu katillere de mükemmel cezaların verilmesini ümit etmekten başka bir çaremiz de yok.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman Yiğitoğlu
Mükemmel ceza
Bugünkü yazım gündemin dışında ama her daim gündem olan bir konu. İşlenen bir suç ve ona verilen ceza. Peki, cezanın mükemmelliği olur mu? Suça göre ceza, bazen kamu vicdanını yaralayabiliyor. Ceza, öyle uygun olmalı ki; kamu vicdanı da rahat etmeli. Peki, ceza mükemmel olur mu? Olursa mükemmel ceza nedir?
Mükemmel ceza, genellikle belirli bir eylemin veya davranışın sonuçlarını dengelemek, adalet sağlamak ve toplumsal düzeni korumak amacıyla uygulanacak ideal bir cezayı ifade eder. Bu kavram, çeşitli etmenler göz önünde bulundurularak şekillenebilir; örneğin mükemmel ceza, suçun ciddiyeti, failin niyeti, mağdurun durumu ve toplumun genel değerleri gibi unsurları dikkate alır.
Mükemmel ceza, belirli bir suç için belirli bir süre hapis cezası değildir. Aynı zamanda suçun neden olduğu zararın, telafi edilmesi, mağdurun desteklenmesi ve failin suça yönlendiren nedenlerin ortadan kaldırılması gibi unsurları içermeli.
Mükemmel cezayı anlatan en güzel kıssalardan birini anlatalım.
Hikâye o ki; bir tüccar 800 altın kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da bu tüccarın çantasını bulur. Son derece dindar olan marangoz cüzdanı bulduğunu kimseye söylemez ve bu kadar çok para kaybının fark edilip, sahibinin bu parayı arayacağını düşünür.
Tüccar, bir imam eşliğinde 800 altın kaybettiğini ve bulanın 100 altın ile ödüllendirileceğini duyurur.
Bunun üzerine marangoz, parayı getirir ve imama teslim eder. Tüccar gelir ve çantayı alır. Ancak marangoza, vadetmiş olduğu 100 altını ödemeyi reddeder. Marangoza 5 altın uzatır. Marangoz, tüccara sözünü tutmasını söyler. Açgözlü tüccar, vaat edilen 100 Altın’ı vermemek için cüzdanında 800 değil 900 altın olduğunu iddia eder. Marangozun, çantadan para aldığını iddia eder. İmam, marangoz için ayağa kalkar. Marangozu tanıdığını ve onun dürüst bir adam olduğunu söyler. Asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. Tartışma kızışır. İmam, tüccarı ve marangozu kadıya götürür.
Kadı, tarafları dinler. Tüccara, inandığı değer üzerine 900 altın kaybettiğine yemin etmesini söyler. Tüccar tereddüt etmeden yemin eder. Kadı, marangoza 800 altın bulduğuna yemin etmesini söyler. Marangoz da yemin eder.
Herkes merakla hâkimin kararını beklemektedir. Hâkim her şeyin gün gibi açık olduğunu belirterek, “Marangoz, 800 altın buldu ve tüccar 900 altın kaybetti. Yani marangozun bulduğu kese tüccarın değil. Dolayısıyla marangozun bulduğu para, sahibi çıkmadığına göre Marangozun kendisine aittir. Tüccar ise kaybettiği 900 altınını aramaya devam edebilir” kararını verir. Fakir bir marangozun, vadettiği ödül vermeyip sözünü tutmayan cimri bir tüccar, kadı tarafından cezalandırılmıştır.
Ceza, mükemmel olur mu bilmem ama eğer olursa böyle bir ceza mükemmel ceza olurdu. Mazlumların, kadınların, çocukların öldürülüp hiç sebepsiz katledildiği günümüzde, bu katillere de mükemmel cezaların verilmesini ümit etmekten başka bir çaremiz de yok.