SON DAKİKA
Hava Durumu

Akıllı telefonlar ve mesajlaşma programları

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2024 09:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2024 09:28

Teknoloji insan hayatını kolaylaştırmak için var. Bazen bu kolaylaştırma akabinde pek çok sıkıntıyı getirebiliyor. Telefonun icadı, haberleşme adına insanlık tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Günümüzde yapay zekâ içinse, dönüm noktasından çok uzay çağına ışık hızı ile atlayış diyebiliriz. Yapay zekâ konusunu ayrıca işleriz. Bugünün konusu Akıllı telefonlar ve mesajlaşma programları olacak.

Akıllı telefonlardan önce, cep telefonlarının geçmişi oldukça eskiye dayanır. 1921’de Detroid Emniyet Müdürlüğünde, tek yönlü iletişim kurabilen bir verici ile denemelerin başladığı bu teknoloji, 1993 yılına kadar geliştirilerek, klasik cep telefonu olarak süre geldi. Klasik cep telefonu ile bilgisayar dünyasının bir ürünü olan PDA’lerin özelliklerinin birleştirildiği ilk cihaz tarihte ilk akıllı telefon olarak bilinen IBM’in Simon telefonudur.

2007 yılı ise akıllı telefon tarihinde milat olarak nitelendirilmektedir. Bu tarih te apple, Steve Jobs öncülüğünde tarihinde ilk iPhone modelini piyasaya sürdü. Apple’ın iOS işletim sistemi ile piyasaya sunulan iPhone’un sektöre girmesiyle birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bu telefon, akıllı telefon pazarına yeni standartlar getiriyordu. Daha sonra pek çok firma akıllı telefon piyasasına girerek günümüzde insanların vazgeçilmezi haline geldi. Sürecin teknolojik yeniliklerle insanların hayatını kolaylaştıracağı düşünülürken insanların yönlendirilmesi, yönetilmesi ve kısmen de olsa haberleşmesine olanak sağladı.

Telefonların konuşma özelliği dışında mesajlaşma ve görüntülü iletişim yapmak insanlar için vaz geçilmez bir olgu oldu. Gelişen akıllı telefon sektörünün vazgeçilmezi olan mesajlaşma programları aslında insanların alışkanlıkları, tercihleri, zevkleri dâhil tüm yaşam biçiminin takip edilebileceği ve de insanların bunları kendi istekleri ile paylaştıkları bir ortam oluşturduğunun farkında olmadığını gösterdi. Ta ki whatsapp platformunun daha önce kayıt altına aldığı ve şifrelediğini söylediği tüm yazışmalarımızı, yani yaşam biçimimizi, facebook üzerinden 3. Şahıslara satabileceğini söyleyerek bizden yasal izni alacağını söylemesine kadar.

Konu ile ilgili avukat Zuheyra T. “Burada WhatsApp'ın dayattığı güncelleme "Zaten bütün verilerimiz açık; WhatsApp da alsa ne olacak" diyerek geçiştirilebilecek bir mesele değil. Evet, WhatsApp daha önce de verilerimizi depolayabiliyordu ancak kullanamıyordu.

Kullanabilmesinin sonuçları ise çok sıkıntılı olacaktır. Öncelikle WhatsApp'ta paylaştığımız veriler yazılardan ibaret değil. Ses kayıtları, fotoğraflar, videolar, konum ve kişi bilgileri de paylaşıyoruz.

WhatsApp aracılığıyla Facebook ve tüm bağlı kuruluşları, artık tüm bu verileri legal olarak işleyebilecek ve kullanabilecek. Bu ne anlama geliyor? En basitinden bu şirketler, sizin eşinize, sevgilinize veya yakın arkadaşınıza gönderdiğiniz özel, belki de uygunsuz fotoğraf ve videoları depolayıp ihtiyaç duyduğu zaman kullanabilecek. Altını çiziyorum, daha önce ne WhatsApp ne Facebook bunu yapamıyordu. Yakınlarımız evimizi daha kolay bulsun diye attığımız konumlar da artık Facebook ve bağlı kuruluşları tarafından yasal bir şekilde kullanılabilecek. Normalde sadece devletin kayıt altında tutabildiği bir bilgi olarak açık ikametgâhlarımız, artık istemesek de Facebook sisteminde. ,

Ses veya yüz tanıma ile giriş yaptığınız uygulamaları kullanmak artık daha riskli hale gelecek. Özellikle bankacılık ve telekomünikasyon hesaplarınıza, WhatsApp'ta paylaştığınız sayısız ses ve fotoğrafın işlenip taklit edilmesiyle ulaşılması teknik olarak çok daha kolay olacak. Hele ki yapay zekâ işin içine girince ses ve görüntü artık olmasa bile oluşturulup kullanılabiliyor.

Uzun lafın kısası, Facebook ve WhatsApp bizi müşteri olarak dahi önemsemiyor. Dünyanın geri kalanına çekemediği resti bize çekiyor ve "Ya verilerini kafama göre kullanmama izin ver, ya da verilerini de al git" diyor. Üzerine ekliyor: "Senin hukuk sistemine uyum sağlamak gibi bir niyetim yok." Bunu sadece Facebook ve WhatsApp yapmıyor. İnstagram ve X de aynı yolda ilerliyor.

İlginç bir şekilde başka birçok kişi de "WhatsApp'ta uçtan uca şifreleme sistemi var, kesinlikle kişisel verileri kullanmıyor" diye itiraz etmiş. Bu, WhatsApp'ın başkanının söylediği ve Gizlilik ve Güvenlik kısmında mecburen yer alan bir yalandan ibaret. Çünkü mesajlar bu şekilde korunuyor olsaydı; örneğin ceza davalarında savcı istemiyle tüm konuşmalara ulaşılamazdı. Yine mesajlaşırken kullanılan kelimeler reklam olarak karşımıza çıkamazdı. Mesajlar şifrelense dahi rehber, konum, galeri, mikrofon vs. verilerin korunmadığı kesin.

"WhatsApp mesajları görüntülemiyor, depolamıyor, komplo teorisi üretiyorsun" diyenler acaba sözleşmeyi okudu mu? Çünkü sözleşmede yer alan apaçık beyanları yorumluyorum ben sadece. Sözleşmeye bile "depolarım, kullanırım, paylaşırım" diye yazmışlarken uygulaması nasıl olur sizce? WhatsApp açıkça verilerimizi depolayacağını, devletlerle ve "pazarlamaları" için diğer firmalarla paylaşabileceğini birçok yerde söylüyor. Hatta "hesabınızı silseniz dahi ihtiyacım olan verileri tutmaya devam ederim" diyor.

Sonuç; üretemediğin, icat etmediğin hiçbir şey senin değildir. Kullandığının kölesisindir. Ya üretip, icat edip kullananlara sahip olacaksın ya sahip olunacaksın. Ortası yok. Çok acımasız oldu biliyorum ama günümüzde görünen tablo bu. Orta yolu bulmak için yani birilerine sahip olmak ya da sahip olunmaktan ziyade insanlığın yararına bir şeyler yapmak. İşte o belki sonra ki neslin işi. Ya yapacaklar ya da…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.