İçinde bulunduğumuz ekonomik krizi herkes bir yerlere bağlıyor.
Kimi dış güçlere
kimi iç güçlere,
kimi siyasete, kimi globalizme,
kimi cari açığa, kimi dış ticaret açığına, kimi inşaata, kimi ürettiğimizden daha çok olan tüketime, kimi bulunduğumuz coğrafyaya...
Kim nereden tutmak istiyorsa tutuyor ancak çoğu zaman elimizde kalıyor.
Çözümlerden ziyade sorunu konuşuruz.
"Ben olsam böyle yaparım, keser atarım" diyerek atar yapanların sayısı az değil.
Haklı olduğu yer var elbet, haklı olmadığı yer de var. Sadece benim dediğim doğrudur demekle ilk hatayı yapıyoruz.
Biz de karınca kararınca sizlere çözüm önerimizi anlatalım.
Sondan başlayalım...
Önceliğimizin iyi bir eğitim ve öğretim olduğu hepimizin ortak kanaatidir. Her şeyin başı eğitimdir.
İyi bir eğitimle iyi bir üretim ülkesi olmamız kaçınılmazdır.
Ürettiğimizden daha az tüketerek ihracat yapmalıyız.
Hem bireysel olarak hem kurumsal olarak hem de devlet olarak tasarruf etmemiz gerekiyor.
İsraf ve lüksten olabildiğince uzak durmamız gerekiyor.
İhracatımız mutlaka ithalatın üzerinde olmalıdır.
Gelirimizden daha çok harcarsak hep borçlu oluruz. Tek çaresi giderlerimiz gelirlerimizin altında olmak zorunda. Ya da gelirlerimizi artırmamız lazım.
Her ilimizin ayrı bir özeliği ve güzelliği var. Bunları yeniden planlayarak mevcut olan cevherleri ortaya çıkarmamız lazım. El birliğiyle 81 ilde yeni bir sayfa açarak göçü öncelikle durdurmak ve daha sonra göçü tersine çevirerek
köyümüze tarlamıza sahip çıkarak ekip biçmeliyiz.
Dışa bağlı olduğumuz kalemlerden biri olan enerjiyi öncelikle güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi ile büyük kısmını ülke içinde üretmeliyiz ki dışarıya ödediğimiz döviz ülkemizde kalsın.
Diğer enerji alternatiflerini de hızlandırmamız lazım.
Biz günlük veya orta vadeli pansumanlarla değil, uzun vadeli planlarla, doğru yatırımlarla çözüm bulabiliriz.
Çareleri dışarıda değil içerde arayacağız.
Kendimiz üreteceğiz ve kendimiz uygulayacağız.
Elbette dünyadan kopuk olmayacağız. Dünya ile her türlü iletişim ve alışverişimiz olacak.
Ülke olarak sorunları aşacak ve üretecek güçteyiz.
Sanayinin ve ticaretin önündeki bazı engelleri kaldırmamız lazım.
Yeter ki gerekli alt yapılar oluşturulsun. Adilce ortam oluşturulsun.
İlimle, bilimle, teknolojiyle ve stratejik akılla bütün zorluklar aşılır.
Yeter ki birileri birilerine engel koymasın.
Üretici ile tüketici arasındaki rantçı simsarlar kaldırılmalı.
Belli vergiler adil bir hale getirilip genele yayılmalı.
Teşvikler istismara açık olmamalı.
Emekliler aldığı ücretle geçinebilmeliler.
Motivasyon eksikliği ortadan kaldırılacak. Doğru yerde doğru insanlar teşvik edilecek.
Her sektör için kalifiye eleman yetiştirilecek. Her işi ben yaparım mantığı olmayacak.
Özel ya da kamuda yetki ve sorumluluk yeniden tanımlanmalı ve uygulanmalı.
Her yerde verimlik ve sonuç odaklı çalışılacak ve çalıştırılacak.
Sonuç itibariyle hep birlikte çok çalışarak çok üreterek ve de en önemlisi az tüketerek başarabiliriz. Az tüketmek sizi obez olmaktan da korur.
Amaç için değil araç için yiyenlerden olmalıyız...
Hem cebe hem sağlığa büyük faydası var...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Çetinkaya
Çok üret az tüket obez olma
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizi herkes bir yerlere bağlıyor.
Kimi dış güçlere
kimi iç güçlere,
kimi siyasete, kimi globalizme,
kimi cari açığa, kimi dış ticaret açığına, kimi inşaata, kimi ürettiğimizden daha çok olan tüketime, kimi bulunduğumuz coğrafyaya...
Kim nereden tutmak istiyorsa tutuyor ancak çoğu zaman elimizde kalıyor.
Çözümlerden ziyade sorunu konuşuruz.
"Ben olsam böyle yaparım, keser atarım" diyerek atar yapanların sayısı az değil.
Haklı olduğu yer var elbet, haklı olmadığı yer de var. Sadece benim dediğim doğrudur demekle ilk hatayı yapıyoruz.
Biz de karınca kararınca sizlere çözüm önerimizi anlatalım.
Sondan başlayalım...
Önceliğimizin iyi bir eğitim ve öğretim olduğu hepimizin ortak kanaatidir. Her şeyin başı eğitimdir.
İyi bir eğitimle iyi bir üretim ülkesi olmamız kaçınılmazdır.
Ürettiğimizden daha az tüketerek ihracat yapmalıyız.
Hem bireysel olarak hem kurumsal olarak hem de devlet olarak tasarruf etmemiz gerekiyor.
İsraf ve lüksten olabildiğince uzak durmamız gerekiyor.
İhracatımız mutlaka ithalatın üzerinde olmalıdır.
Gelirimizden daha çok harcarsak hep borçlu oluruz. Tek çaresi giderlerimiz gelirlerimizin altında olmak zorunda. Ya da gelirlerimizi artırmamız lazım.
Her ilimizin ayrı bir özeliği ve güzelliği var. Bunları yeniden planlayarak mevcut olan cevherleri ortaya çıkarmamız lazım. El birliğiyle 81 ilde yeni bir sayfa açarak göçü öncelikle durdurmak ve daha sonra göçü tersine çevirerek
köyümüze tarlamıza sahip çıkarak ekip biçmeliyiz.
Dışa bağlı olduğumuz kalemlerden biri olan enerjiyi öncelikle güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi ile büyük kısmını ülke içinde üretmeliyiz ki dışarıya ödediğimiz döviz ülkemizde kalsın.
Diğer enerji alternatiflerini de hızlandırmamız lazım.
Biz günlük veya orta vadeli pansumanlarla değil, uzun vadeli planlarla, doğru yatırımlarla çözüm bulabiliriz.
Çareleri dışarıda değil içerde arayacağız.
Kendimiz üreteceğiz ve kendimiz uygulayacağız.
Elbette dünyadan kopuk olmayacağız. Dünya ile her türlü iletişim ve alışverişimiz olacak.
Ülke olarak sorunları aşacak ve üretecek güçteyiz.
Sanayinin ve ticaretin önündeki bazı engelleri kaldırmamız lazım.
Yeter ki gerekli alt yapılar oluşturulsun. Adilce ortam oluşturulsun.
İlimle, bilimle, teknolojiyle ve stratejik akılla bütün zorluklar aşılır.
Yeter ki birileri birilerine engel koymasın.
Üretici ile tüketici arasındaki rantçı simsarlar kaldırılmalı.
Belli vergiler adil bir hale getirilip genele yayılmalı.
Teşvikler istismara açık olmamalı.
Emekliler aldığı ücretle geçinebilmeliler.
Motivasyon eksikliği ortadan kaldırılacak. Doğru yerde doğru insanlar teşvik edilecek.
Her sektör için kalifiye eleman yetiştirilecek. Her işi ben yaparım mantığı olmayacak.
Özel ya da kamuda yetki ve sorumluluk yeniden tanımlanmalı ve uygulanmalı.
Her yerde verimlik ve sonuç odaklı çalışılacak ve çalıştırılacak.
Sonuç itibariyle hep birlikte çok çalışarak çok üreterek ve de en önemlisi az tüketerek başarabiliriz. Az tüketmek sizi obez olmaktan da korur.
Amaç için değil araç için yiyenlerden olmalıyız...
Hem cebe hem sağlığa büyük faydası var...