SON DAKİKA
Hava Durumu

87 yıllık özlem

Yazının Giriş Tarihi: 10.11.2025 10:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.11.2025 10:50

Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 87. yılı.

31 bin 777 gün önce aramızdan ayrıldı ama hiçbir zaman unutulmadı.

Her 10 Kasım sabahı, Türkiye’nin dört bir yanında aynı sessizlik yankılanır. Saat dokuzu beş geçe, zaman sanki durur… Çünkü o an, bir milletin yüreğinde derin bir sızı, ama aynı zamanda gururla yoğrulmuş bir minnettarlık hissi belirir. O an, Mustafa Kemal Atatürk’ü yalnızca anmak değil, onu anlamak zamanıdır.

Kısaca hayatına göz atıp bir kez daha hatırlayalım…

57 yaşında iken hayata gözlerini yumdu Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Cumhurbaşkanlığı görevi yapıp vefat eden Cumhurbaşkanlarımızın içinde en genç vefat eden Atatürk oldu…

29 Ekim 1923–10 Kasım 1938 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı yaptı.

1881 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir ili olan Selanik’te doğdu.

İlkokulu Selanik’te Şemsi Efendi Mektebi’nde okudu.

1893 yılında Askerî Rüştiye’ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Sabri Bey, adına ‘Kemal’i ilave etti.

13 Mart 1899’da İstanbul’da Harp Okulu’nda öğrenime başladı. 10 Şubat 1902 tarihinde teğmen olarak mezun oldu.

11 Ocak 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı. 20 Haziran 1907’de Kıdemli Yüzbaşı oldu.

1913-1915 yıllarında Sofya’da ataşe olarak görev yaptı.

Birinci Dünya Savaşı’nda, 1915’te 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı’na katıldı. 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetlerini komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı’nda durdurdu. Bu başarı üzerine 1 Haziran 1915’te albaylığa yükseldi.

Gazi Mustafa Kemal’in askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” diyerek savaşın kaderini değiştirmesi ise tarihe altın harflerle geçmiştir.

1 Nisan 1916’da Tümgeneralliğe yükseldi.

Sultan Vahdettin ile Almanya’ya giderek Alman Genel Karargâhı ve Alman savaş cephelerinde incelemeler yaptı.

1 Eylül 1918’de Halep’te 7. Ordu Komutanı olarak görev yaptı.

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918’de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’na getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine, 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelip Harbiye Nezareti’nde (bakanlığında) göreve başladı.

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi’ni yayımladı.

23 Nisan 1920’de Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi.

Kurtuluş Savaşı’nın ardından, TBMM tarafından 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Türkiye Cumhuriyeti, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ve “Yurtta barış cihanda barış” temelleri üzerinde yükselmeye başladı…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, arka arkaya dört kez cumhurbaşkanı seçildi…

Atatürk, bir çağın ötesinde düşünen, milletine sadece bağımsız bir vatan değil, çağdaş bir gelecek armağan eden bir liderdi. O, savaş meydanlarında kazandığı zaferleri, eğitimde, bilimde, sanatta, tarımda ve daha birçok konuda yaptığı reformlarla taçlandırdı. Onun hedefi yalnızca düşmanı yenmek değildi; cehaleti, umutsuzluğu, geri kalmışlığı da yenmekti.

Bugün bizlere düşen görev, onu sadece bir portrede ya da bir nutukta değil, her davranışımızda yaşatmaktır. Trafikte saygılı olmak, çevreyi korumak, emeğe değer vermek, bilime inanmak, çocuklara daha iyi bir gelecek bırakmak… İşte Atatürk’ü anmanın en sade ama en güçlü yollarıdır bunlar.

Atatürk, “En büyük eserim Cumhuriyettir” derken aslında bize bir miras değil, bir emanet bıraktı. Bu emaneti korumak, geliştirmek ve yarınlara taşımak hepimizin görevidir.

“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”

Bu vesile ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, geçmişten bugüne kadar katkısı olan herkesi minnetle, rahmetle, şükranla ve dua ile yâd ediyoruz…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.