Bursaspor’a gerçekten de akıl sır erdirmek mümkün değil… Büyük hedef ve hayallerle ilerlediği 3’üncü Lig’de engebeli yollarda maalesef başarıyla ilerleyemiyor. Başkan Enes Çelik ve yönetiminin büyük fedakarlıklarla getirdiği takımın liderliği elbette kıymetli hele bir de bunu namağlup şekilde sürdürmesinin kıymet-i harbiyesi elbette ki çok büyük.
Batalla ve teknik ekibin de görevini layığıyla yaptığına dair en ufak bir şüphem yok. Hayatını tevazu üzerine kurmuş bir ismin, sorumluluk noktasında da neler yaptığını bugüne kadar yaşattıklarından anlamış durumdayız. Takımın da kendisini sahiplenmesinin sonuçlarını devre arasında yaşanan ayrılık krizinin tatlıya bağlanmasından da anlayabildik.
Geleceğe dair bizleri endişelendiren farklı konular var ama. İğneyi de çuvaldızı da kendimize batırma riskini göze alarak kuracağım bu cümleyi. Her şeyden önce öyle ya da böyle takımın bu gayya kuyusundan bir an evvel kurtulması noktasında okların ucunu yumuşatarak başlayayım sözlerime…
Karşıyaka, Silifke, Düzce… Ligin Bursaspor’un ardından sıralanan ekiplerine karşı ortaya konan oyuna bakın lütfen… Yenilmemek bir başarı elbette ama 3 puana ulaşamamak ya da kaliteli kadroya rağmen istenen atmosfere kavuşamamak gelecek adına alarm veriyor bana…
Kazanan takım haklıdır… Ancak dişimize göre olanlara karşı sergilediklerimiz ileride arıza verecek durumlar gibi duruyor. Tabela ve puan durumunun örttüğü eleştiriler, aksi durumda su yüzüne büyük gürültüyle çıkacaktır.
Kazanırken, kaybetmek de bunun sonucu olacaktır…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Ali Ekmekçi
Kazanırken kaybedenler
Bursaspor’a gerçekten de akıl sır erdirmek mümkün değil… Büyük hedef ve hayallerle ilerlediği 3’üncü Lig’de engebeli yollarda maalesef başarıyla ilerleyemiyor. Başkan Enes Çelik ve yönetiminin büyük fedakarlıklarla getirdiği takımın liderliği elbette kıymetli hele bir de bunu namağlup şekilde sürdürmesinin kıymet-i harbiyesi elbette ki çok büyük.
Batalla ve teknik ekibin de görevini layığıyla yaptığına dair en ufak bir şüphem yok. Hayatını tevazu üzerine kurmuş bir ismin, sorumluluk noktasında da neler yaptığını bugüne kadar yaşattıklarından anlamış durumdayız. Takımın da kendisini sahiplenmesinin sonuçlarını devre arasında yaşanan ayrılık krizinin tatlıya bağlanmasından da anlayabildik.
Geleceğe dair bizleri endişelendiren farklı konular var ama. İğneyi de çuvaldızı da kendimize batırma riskini göze alarak kuracağım bu cümleyi. Her şeyden önce öyle ya da böyle takımın bu gayya kuyusundan bir an evvel kurtulması noktasında okların ucunu yumuşatarak başlayayım sözlerime…
Karşıyaka, Silifke, Düzce… Ligin Bursaspor’un ardından sıralanan ekiplerine karşı ortaya konan oyuna bakın lütfen… Yenilmemek bir başarı elbette ama 3 puana ulaşamamak ya da kaliteli kadroya rağmen istenen atmosfere kavuşamamak gelecek adına alarm veriyor bana…
Kazanan takım haklıdır… Ancak dişimize göre olanlara karşı sergilediklerimiz ileride arıza verecek durumlar gibi duruyor. Tabela ve puan durumunun örttüğü eleştiriler, aksi durumda su yüzüne büyük gürültüyle çıkacaktır.
Kazanırken, kaybetmek de bunun sonucu olacaktır…