İnsan uzun süre görmediği sevdiklerini özler, görünce mutlu olur,hasret giderir. Bizlerde farkında değilmişik ama sevdiklerimiz arasında en çok 'Yağmur' varmış. Uzun zamandır hasretliğini çektiğimiz yağmura doyamadan uğurladık. Bundan sonraki hayatımız "böyle mi olacak" korkusu sardı beni.

Senede bir kez Almanya'dan Türkiye'ye gelen gurbetçilere döndü bu durum. Esprisi bir yana durum ve geleceğimiz vahim. Sözde üç tarafı sularla kaplı ülkemizde Arabistan dan fazla çekilen su sıkıntısı, halen bu konu hakkında alınamayan önlemler, bu duruma duyarsız kalan yetkililer sayesinde anlaşılan daha çok ağlarız yağmur yağsın diye.

Göz göre göre verimli topraklarımız kuraklık sayesinde çöle dönüşmeye başladı. Yeşil bitkilerimiz kuruyup kahverengiye döndü. Bitki örtümüz bozuldu. Tarımsal üretim düştü. İçme suyu kaynaklarımız günden güne tükenmeye başladı. Orman yangınları arttı. Bir çok hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesi altına girdi.

Bilinen bu tehlikeleri bilim insanları da papağan gibi tekrarlamaktan usandı. Çare halen beklemede. Yağmursuz geçen hayatımızda bunaltıcı sıcaklardan nefes almakta zorlandığımız zamanlarda arttı.

Doğamız - çevremiz aylardır yağmursuz yıkanamadığı için toz toprak içinde pislikten hayvanlar bitkiler can çekişir oldu.
Evlerimize satın aldığımız damacana sularının fiyatları aldı başını gidiyor. Hiçbir şeye "dur" diyecek gücümüz kuvvetimiz yok. İşimiz yaradana ve dualarımıza kaldı.

Hadis'te buyurulduğu gibi " eğer zekatınızı eksik verirseniz, yağmur yağmaz, kuraklık olur". İnancı olan zaten üzerine düşen görevlerini eksiksiz yerine getiriyor. İnancı olmayan, bu durumları fırsata çevirip kazancını iki katına çıkarıyor. Ne diyelim böyle çıkarı için çalışan çıkarcıların sonu, yağmursuz hayata dönsün.

Saygılar