Geçmişe gidip biraz nostalji olsun diyerek 1932 yılında Türkiye’yi Dünya Güzellik Yarışmasında birinci seçilerek temsil eden Türkiye’nin İlk Dünya Güzeli olmuş kızı Keriman Halis Ece Tamer; altı çocuğu olan Tevfik Halis Bey ve Ferhunde hanımın kızlarıydı. Düşünün o günün şartlarında nasıl bir kültür seviyesi ile o kadar çocuk büyüt birini Dünya Güzeli çıkart. Herkese binde bir gelecek bir şans ve kısmet. Tabii ki bunda zengin olmanın avantajı çok etkili . Varlıklı bir ailenin kızı olarak iyi bir eğitimle Fransızca konuşmayı, piyano çalmayı bilmesi , dikiş nakış, yemek konularında becerikli oluşu ile ekstra artı puanlar almasında etkili olmuş belli. O yıllarda
19 yaşında Dünya Güzeli seçilen kızımız, sahne ve sinemada bir kariyer edinmek yerine, Türk toplumunun geleneklerine göre evlenip çocuk sahibi olmayı tercih etmiş. Dönemin ünlü yazar ve sanatçılarının oluşturduğu jüri tarafından sekiz aday arasından seçilen kızımız, Türkiye’nin o zamana kadar yapmış olduğu dördüncü yarışmasının, dördüncü Güzeli olmuş. Türkiye’de seçildikten sonra Belçika’nın Spa kentinde düzenlenen Uluslararası Güzellik ve Zarafet Yarışması , Bu günkü adıyla; " Kainat Güzellik Yarışması" ve " Dünya Güzellik Yarışması" adlı Yarışmada; 28 Ülkenin temsilcisi arasından Dünya Güzellik Kraliçesi seçilmiş. Başarısı Japonya da ders kitaplarında ; "Türk Kadınının uzun bir süreç içinde erkek Egemenliği ve baskısından kurtulması " içerikli , " Keriman Halis Olayı" olarak yer almış. Yarışma dönüşünde Sirkeci Garında büyük bir kalabalık tarafından karşılanmış ve Tahsin Uzer’in evinde Cumhur Başkanı olan Mustafa Kemalin isteği üzerine başarısının kutlanması adına davet verilmiş, bu davette Mustafa Kemal Atatürk; Keriman Halisi alnından öperek kutlamış ve - " Sana Ece diyeceğim " diyerek, Soyadı Kanunu çıkmasından sonra, Ece Soyadını almıştır. Atamız ayrıca bir mesaj yayınlayarak - " Gençliğin aynı başarıyı farklı alanında göstermesini de istemiş, yüksek kültürde , yüksek fazilette birinciliği tutmak " amacının taşınması olduğunu istemiş. Atamızın bu isteği; gençler tarafından gurur la her zaman yerine getirilmiş ve getirilmeye de devam edilmiştir ve de edilecektir. Muhtaç oldukları Kudreti, Damarlarındaki Asil Türk Kanından almaktalar. Ne mutlu bizlere geçmişimizde ve geleceğimizde Türkiye’yi Onurlandıran Güzel İnsanların var oluşları, iyi ki vardınız. Hep de var olacaksınız. Saygılar...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Türkiye’mizden seçilen ilk dünya güzelimiz
Geçmişe gidip biraz nostalji olsun diyerek 1932 yılında Türkiye’yi Dünya Güzellik Yarışmasında birinci seçilerek temsil eden Türkiye’nin İlk Dünya Güzeli olmuş kızı Keriman Halis Ece Tamer; altı çocuğu olan Tevfik Halis Bey ve Ferhunde hanımın kızlarıydı. Düşünün o günün şartlarında nasıl bir kültür seviyesi ile o kadar çocuk büyüt birini Dünya Güzeli çıkart. Herkese binde bir gelecek bir şans ve kısmet. Tabii ki bunda zengin olmanın avantajı çok etkili . Varlıklı bir ailenin kızı olarak iyi bir eğitimle Fransızca konuşmayı, piyano çalmayı bilmesi , dikiş nakış, yemek konularında becerikli oluşu ile ekstra artı puanlar almasında etkili olmuş belli. O yıllarda
19 yaşında Dünya Güzeli seçilen kızımız, sahne ve sinemada bir kariyer edinmek yerine, Türk toplumunun geleneklerine göre evlenip çocuk sahibi olmayı tercih etmiş. Dönemin ünlü yazar ve sanatçılarının oluşturduğu jüri tarafından sekiz aday arasından seçilen kızımız, Türkiye’nin o zamana kadar yapmış olduğu dördüncü yarışmasının, dördüncü Güzeli olmuş. Türkiye’de seçildikten sonra Belçika’nın Spa kentinde düzenlenen Uluslararası Güzellik ve Zarafet Yarışması , Bu günkü adıyla; " Kainat Güzellik Yarışması" ve " Dünya Güzellik Yarışması" adlı Yarışmada; 28 Ülkenin temsilcisi arasından Dünya Güzellik Kraliçesi seçilmiş. Başarısı Japonya da ders kitaplarında ; "Türk Kadınının uzun bir süreç içinde erkek Egemenliği ve baskısından kurtulması " içerikli , " Keriman Halis Olayı" olarak yer almış. Yarışma dönüşünde Sirkeci Garında büyük bir kalabalık tarafından karşılanmış ve Tahsin Uzer’in evinde Cumhur Başkanı olan Mustafa Kemalin isteği üzerine başarısının kutlanması adına davet verilmiş, bu davette Mustafa Kemal Atatürk; Keriman Halisi alnından öperek kutlamış ve - " Sana Ece diyeceğim " diyerek, Soyadı Kanunu çıkmasından sonra, Ece Soyadını almıştır. Atamız ayrıca bir mesaj yayınlayarak - " Gençliğin aynı başarıyı farklı alanında göstermesini de istemiş, yüksek kültürde , yüksek fazilette birinciliği tutmak " amacının taşınması olduğunu istemiş. Atamızın bu isteği; gençler tarafından gurur la her zaman yerine getirilmiş ve getirilmeye de devam edilmiştir ve de edilecektir. Muhtaç oldukları Kudreti, Damarlarındaki Asil Türk Kanından almaktalar. Ne mutlu bizlere geçmişimizde ve geleceğimizde Türkiye’yi Onurlandıran Güzel İnsanların var oluşları, iyi ki vardınız. Hep de var olacaksınız. Saygılar...