Sevgiyi tarif etsek; en katı kalpleri bile ısıtan, zor zamanlarda insanı ayakta tutan, sırtını dayadığın, derin bağlar kurduğun, sen istemediğin sürece yıkılmaz sihirli bir güçtür. Saygı karşılıklı konulan sınırlandır.
Saygı tam tersine adı üstünde ayakta duran, insanların özgürlük alanlarına gösterilen anlayış kurallarına uyma, karşındakine verdiğin değeri sevgiyi en iyi gösterdiğin belgedir.
Kısaca tarif etsek; sevgi duygusal destek, saygı ise kişilerin sınırlarına değerlerine özen göstermek.
Bu iki duygunun bulunduğu yerde; farklı görüşlerin ortaya çıkması halinde bile, karşılıklı anlayış, dürüst iletişim, rahat edebilme ve görüşlere değer verme gibi sağlıklı iletişim, daha güçlü ve derin ilişkiler doğar. Bir yerde insan varsa; önce saygı olmak zorundadır. En baş şart. Saygının olmadığı yerde sevgi öksüz kalır. Sevginin olmadığı yerde de Saygı yetimdir. Saygı yoksa sevgi bitmeye mahkumdur. - " Saygı olmadan sevgi dengesini kaybeder" der Doğan Cüceloğlu.
Sevginin yarısı ilgiyse, diğer yarısı da saygıdır. İlgisizlik sevgiyi öldürür. Saygısızlık da onu gömer ve arkasına bakmadan çekip gider.
Sevgi; ilgi ve bağlılıkla beslenir.
Saygı; dikkat ve özenli davranıştan.
Bunların olmadığı yerde; insanlık biter düşmanlık ve kaos başlar.
Her gün haberlerde izlediğimiz görüntüler de saygının kalmadığının kanıtı.
Bir gün " edep - haya , sevgi- saygı uçup gidecek " dediklerinde çok üzülmüş, öyle bir zamanın sonsuza kadar gelmesini istememiştim. Korkularımla yüzleştiğim zamanlardayım.
Bazı olaylar kendiliğinden gelişir. "Dur" demenin önüne geçmek mümkün olmuyor. Yaşam içinde her şey doğal seyretmekte. Hiçbir şeye şaşıramaz olduk. Her şey bizler için sıradan güncel olaylar; küçük çocukların bile birbirlerini bıçakla silahla öldürmesi, şiddet yaşatmaları, çevreye, doğaya verilen zararlar, insana ve hayvana yapılan eziyetler, güncel haberler arasında sunulmakta. İşin daha da acı tarafı, sürekli duyulan görülen bu haberler eskisi gibi canımızı çok yakmaz oldu. Acıya da habere de öyle doyduk ki hissiyatımızı, merhametimizi, var olan duygularımızı kaybettik....
Haber izlerken aldığımız tavır; sakinleştirici almış, uyuşmuş, alışmış gibi beklemiş olarak dinliyoruz.
Dinlediklerimiz sanki sinema filmleri gibi gelmekte. Tepki ve karşı koyma yeteneğimiz yok.
Birlik- beraberlik anlayışı yok. Olacak mı? Olsun mu ? Diye beklentimiz de çabamız da yok. İzlenilenler karşısında ders alma yeteneğimiz de yok. Umarım herşeyi ben yanlış görüyor, yanlış yorumluyorumdur.
Yanlışa yanlışla cevap vermek iyi sonuç getirmez.
Doğrular - güzellikler bizden yana olsun.
Rüzgarlar ters yöne çevirsin , bütün ülkemizi serinletsin isteriz.
Saygılar
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Sevgi mi, saygı mı, kaldı mı?
Sevgiyi tarif etsek; en katı kalpleri bile ısıtan, zor zamanlarda insanı ayakta tutan, sırtını dayadığın, derin bağlar kurduğun, sen istemediğin sürece yıkılmaz sihirli bir güçtür. Saygı karşılıklı konulan sınırlandır.
Saygı tam tersine adı üstünde ayakta duran, insanların özgürlük alanlarına gösterilen anlayış kurallarına uyma, karşındakine verdiğin değeri sevgiyi en iyi gösterdiğin belgedir.
Kısaca tarif etsek; sevgi duygusal destek, saygı ise kişilerin sınırlarına değerlerine özen göstermek.
Bu iki duygunun bulunduğu yerde; farklı görüşlerin ortaya çıkması halinde bile, karşılıklı anlayış, dürüst iletişim, rahat edebilme ve görüşlere değer verme gibi sağlıklı iletişim, daha güçlü ve derin ilişkiler doğar. Bir yerde insan varsa; önce saygı olmak zorundadır. En baş şart. Saygının olmadığı yerde sevgi öksüz kalır. Sevginin olmadığı yerde de Saygı yetimdir. Saygı yoksa sevgi bitmeye mahkumdur. - " Saygı olmadan sevgi dengesini kaybeder" der Doğan Cüceloğlu.
Sevginin yarısı ilgiyse, diğer yarısı da saygıdır. İlgisizlik sevgiyi öldürür. Saygısızlık da onu gömer ve arkasına bakmadan çekip gider.
Sevgi; ilgi ve bağlılıkla beslenir.
Saygı; dikkat ve özenli davranıştan.
Bunların olmadığı yerde; insanlık biter düşmanlık ve kaos başlar.
Her gün haberlerde izlediğimiz görüntüler de saygının kalmadığının kanıtı.
Bir gün " edep - haya , sevgi- saygı uçup gidecek " dediklerinde çok üzülmüş, öyle bir zamanın sonsuza kadar gelmesini istememiştim. Korkularımla yüzleştiğim zamanlardayım.
Bazı olaylar kendiliğinden gelişir. "Dur" demenin önüne geçmek mümkün olmuyor. Yaşam içinde her şey doğal seyretmekte. Hiçbir şeye şaşıramaz olduk. Her şey bizler için sıradan güncel olaylar; küçük çocukların bile birbirlerini bıçakla silahla öldürmesi, şiddet yaşatmaları, çevreye, doğaya verilen zararlar, insana ve hayvana yapılan eziyetler, güncel haberler arasında sunulmakta. İşin daha da acı tarafı, sürekli duyulan görülen bu haberler eskisi gibi canımızı çok yakmaz oldu. Acıya da habere de öyle doyduk ki hissiyatımızı, merhametimizi, var olan duygularımızı kaybettik....
Haber izlerken aldığımız tavır; sakinleştirici almış, uyuşmuş, alışmış gibi beklemiş olarak dinliyoruz.
Dinlediklerimiz sanki sinema filmleri gibi gelmekte. Tepki ve karşı koyma yeteneğimiz yok.
Birlik- beraberlik anlayışı yok. Olacak mı? Olsun mu ? Diye beklentimiz de çabamız da yok. İzlenilenler karşısında ders alma yeteneğimiz de yok. Umarım herşeyi ben yanlış görüyor, yanlış yorumluyorumdur.
Yanlışa yanlışla cevap vermek iyi sonuç getirmez.
Doğrular - güzellikler bizden yana olsun.
Rüzgarlar ters yöne çevirsin , bütün ülkemizi serinletsin isteriz.
Saygılar