"İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir. Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir. "
Konfüçyüs'ün bu sözü bana Kral dizisine hayat veren karakterin özelliğini hatırlattı.
Annesi tarafından her istediği yapılırken, babasının tam tersine ilgisiz, oğlu ile hiç bir bağ kuramayışı, geçirdiği zor bir çocukluk döneminin acılarını unutamayarak yıllar sonra bunun öcünü başka kadınlardan çıkarmaya çalışması ile oluşan kişilik bozukluğu, çocukluğundan bu güne kadar yaşadığı herşeyi içine atmasına rağmen, etrafına güçlü görünmeye çalışması, kendini herkesten üstün görmesi, parası ve gücü ile övünen, doyumsuz çapkın bir erkeğin yaşadığı dramayı izledik.
Dizi izlenirken kendini izleyen bazı erkeklere ilham kaynağı, yol gösterici, ders verici olmuştu. Nasıl çapkınlık yapılır, kadın nasıl aldatılır örnekleri verilmiş,meraklı ve hevesli günümüz erkeği bundan haz alarak kendini karakterle bütünleştirmiş, yaşar gibi bağlanmıştı.
Kadın tavlamayı, kendine bağlayıp istediği zaman terk etmeyi gören erkek izleyenler , kendilerinin yaşayamadığı mutluluğu karakter sayesinde yaşamış oldular.
Yıllar sonra da olsa ilâhi adaletin tecelli etmesi, kişinin yaptıklarının bedelini geç de olsa ödemesi, bir gün her krallığın bir sonunun olacağını gösteren final, bu tarz yaşam süren erkeklere iyi bir ders oldu.
Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun gerçek bir hayat hikayesinden alarak diziye uyarlanan bu dram sayesinde topluma her yönden örnek dersler vermiş oldu.
Dizinin finali tam bir krallıkla bitti. Kral, krallığına lâyık bir sonla gerçek sevginin ne olduğunun mesajını doğruladı. Aşk, gurur, mal mülk, şöhret, servet, hepsi geçici duygular. Gerçek yapıt, hakiki miras arkanda bıraktığın eserler, yetiştirdiğin, faydalı yararlı insanlar, eğitimli gençler var etmek .
Gençlerin önlerini açarak, onlara yeni imkan olanakları sunmak, öncülük yapabilmek, gerçek ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman olmayı kendine görev edinmek, el birliğiyle yardımlaşmayı arttırmak, iyiliğin, verici olmanın değerini göstermek.
Bir insanın bir insana bırakacağı en değerli miras bu duygulardır.
Bunu yapabilen ruhunu tereyağından kıl çeker gibi teslim eder.
Dizi karakterinin söylediği söz gerçek olur. "Ölmek, doğmaktan daha kolaymış ".
Cömertliği, paylaşmayı ve vermeyi bilirsek, kolay ölmeyi de garantileriz.
Saygılar
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Kral gitti, krallık bitti
"İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir. Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir. "
Konfüçyüs'ün bu sözü bana Kral dizisine hayat veren karakterin özelliğini hatırlattı.
Annesi tarafından her istediği yapılırken, babasının tam tersine ilgisiz, oğlu ile hiç bir bağ kuramayışı, geçirdiği zor bir çocukluk döneminin acılarını unutamayarak yıllar sonra bunun öcünü başka kadınlardan çıkarmaya çalışması ile oluşan kişilik bozukluğu, çocukluğundan bu güne kadar yaşadığı herşeyi içine atmasına rağmen, etrafına güçlü görünmeye çalışması, kendini herkesten üstün görmesi, parası ve gücü ile övünen, doyumsuz çapkın bir erkeğin yaşadığı dramayı izledik.
Dizi izlenirken kendini izleyen bazı erkeklere ilham kaynağı, yol gösterici, ders verici olmuştu. Nasıl çapkınlık yapılır, kadın nasıl aldatılır örnekleri verilmiş,meraklı ve hevesli günümüz erkeği bundan haz alarak kendini karakterle bütünleştirmiş, yaşar gibi bağlanmıştı.
Kadın tavlamayı, kendine bağlayıp istediği zaman terk etmeyi gören erkek izleyenler , kendilerinin yaşayamadığı mutluluğu karakter sayesinde yaşamış oldular.
Yıllar sonra da olsa ilâhi adaletin tecelli etmesi, kişinin yaptıklarının bedelini geç de olsa ödemesi, bir gün her krallığın bir sonunun olacağını gösteren final, bu tarz yaşam süren erkeklere iyi bir ders oldu.
Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun gerçek bir hayat hikayesinden alarak diziye uyarlanan bu dram sayesinde topluma her yönden örnek dersler vermiş oldu.
Dizinin finali tam bir krallıkla bitti. Kral, krallığına lâyık bir sonla gerçek sevginin ne olduğunun mesajını doğruladı. Aşk, gurur, mal mülk, şöhret, servet, hepsi geçici duygular. Gerçek yapıt, hakiki miras arkanda bıraktığın eserler, yetiştirdiğin, faydalı yararlı insanlar, eğitimli gençler var etmek .
Gençlerin önlerini açarak, onlara yeni imkan olanakları sunmak, öncülük yapabilmek, gerçek ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman olmayı kendine görev edinmek, el birliğiyle yardımlaşmayı arttırmak, iyiliğin, verici olmanın değerini göstermek.
Bir insanın bir insana bırakacağı en değerli miras bu duygulardır.
Bunu yapabilen ruhunu tereyağından kıl çeker gibi teslim eder.
Dizi karakterinin söylediği söz gerçek olur. "Ölmek, doğmaktan daha kolaymış ".
Cömertliği, paylaşmayı ve vermeyi bilirsek, kolay ölmeyi de garantileriz.
Saygılar