İstanbul’un en büyük ve en önemli alimlerinden olan Beşiktaşlı Yahya Efendi, dönemin en önemli müderrislerinden olup aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşidir. Yahya Efendi sarayın ileri gelen devlet büyüklerine de Sokullu Mehmet Paşa gibi nasihatler ve dersler vermiştir. Sarayın dışında yaşayarak halk ve iktidar arasında köprü kurarak halkın şikayet ve isteklerini saraya bildirir, siyasetin yakınında olup, siyasete karışmaz, Beşiktaş sırtlarında ki dergahında öğrenci yetiştirmekteydi. Yahya efendinin Hızır Aleyhisselam ile görüşüp konuştuğunu, arkadaş olduğunu bilen Kanuni Sultan Süleyman, süt kardeşinden kendisini Hızırla tanıştırmasını ister. Bir gün Yahya Efendi ve Kanuni Haliçte kayıkla boğaz gezisine çıkarlar. Yahya Efendi kayığa binerken yanına bir ahbabını daha alır. Kanuni sütkardeşinin bu davranışından memnun kalmaz. Yol boyu ahbabı ile sürekli dini sohbetlerde bulunarak giderler. Onların bu muhabbetlerinden oldukça sıkılan Kanuni sürekli elindeki değerli yüzüğü ile oynarken, birden elinden yüzüğünü boğazın derin sularına düşürür ama yanındakilere karşı üzüntüsünü gizler önemsememiş gibi davranır. Bir süre sonra Yahya Efendinin yanındaki ahbabı, Kanuninin yüzüne ara sıra uzun uzun bakmış. Bir süre geçince ineceğini söyleyerek kayık kıyıya yanaştıktan sonra denizden bir avuç su alıp Sultana uzatmış. Avucundaki suda biraz evvel Sultanın denize düşürdüğü yüzük vardır. Kanuni elini uzatıp yüzüğünü aldığında adam birden bire gözden kaybolur. Kanuni, Yahya Efendiye dönerek; - " Neler oluyor ?" Diye sorar.O da; - "Gördüğünüz Hızır Aleyhisselam idi " cevabını alır. Kanuni : - Bizi niye tanıştırmadınız? diye sorunca; - O kendini tanıttı ama siz tanımakta geç kaldınız, cevabını alır. Yahya Efendinin kalp gözünün açık olduğu, Hz. Hızır ve Hz. Musa ile görüşmesi dışında Hz. Yuşa peygamberin İstanbul Beykoz’daki kabrini de bulmuştur. Mimar Sinan tarafından yapılan dergah ve türbesi, günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. İbadete de açıktır. Kabri, Beşiktaş’tan Ortaköy’e giderken sol tarafta Yahya Efendi sokağında bulunmaktadır. İsteyen ziyaretçilere açıktır. Saygılar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Hızırın arkadaşı Yahya Efendi
İstanbul’un en büyük ve en önemli alimlerinden olan Beşiktaşlı Yahya Efendi, dönemin en önemli müderrislerinden olup aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşidir. Yahya Efendi sarayın ileri gelen devlet büyüklerine de Sokullu Mehmet Paşa gibi nasihatler ve dersler vermiştir. Sarayın dışında yaşayarak halk ve iktidar arasında köprü kurarak halkın şikayet ve isteklerini saraya bildirir, siyasetin yakınında olup, siyasete karışmaz, Beşiktaş sırtlarında ki dergahında öğrenci yetiştirmekteydi. Yahya efendinin Hızır Aleyhisselam ile görüşüp konuştuğunu, arkadaş olduğunu bilen Kanuni Sultan Süleyman, süt kardeşinden kendisini Hızırla tanıştırmasını ister. Bir gün Yahya Efendi ve Kanuni Haliçte kayıkla boğaz gezisine çıkarlar. Yahya Efendi kayığa binerken yanına bir ahbabını daha alır. Kanuni sütkardeşinin bu davranışından memnun kalmaz. Yol boyu ahbabı ile sürekli dini sohbetlerde bulunarak giderler. Onların bu muhabbetlerinden oldukça sıkılan Kanuni sürekli elindeki değerli yüzüğü ile oynarken, birden elinden yüzüğünü boğazın derin sularına düşürür ama yanındakilere karşı üzüntüsünü gizler önemsememiş gibi davranır. Bir süre sonra Yahya Efendinin yanındaki ahbabı, Kanuninin yüzüne ara sıra uzun uzun bakmış. Bir süre geçince ineceğini söyleyerek kayık kıyıya yanaştıktan sonra denizden bir avuç su alıp Sultana uzatmış. Avucundaki suda biraz evvel Sultanın denize düşürdüğü yüzük vardır. Kanuni elini uzatıp yüzüğünü aldığında adam birden bire gözden kaybolur. Kanuni, Yahya Efendiye dönerek; - " Neler oluyor ?" Diye sorar.O da; - "Gördüğünüz Hızır Aleyhisselam idi " cevabını alır. Kanuni : - Bizi niye tanıştırmadınız? diye sorunca; - O kendini tanıttı ama siz tanımakta geç kaldınız, cevabını alır. Yahya Efendinin kalp gözünün açık olduğu, Hz. Hızır ve Hz. Musa ile görüşmesi dışında Hz. Yuşa peygamberin İstanbul Beykoz’daki kabrini de bulmuştur. Mimar Sinan tarafından yapılan dergah ve türbesi, günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. İbadete de açıktır. Kabri, Beşiktaş’tan Ortaköy’e giderken sol tarafta Yahya Efendi sokağında bulunmaktadır. İsteyen ziyaretçilere açıktır. Saygılar…