Bitmesin başkasına da kalsın diye herşeyden mahrum kalma alışkanlığı insanın üzerine yapışır. Küçüklüğümden beri "Ben yemeyeyim, kardeşlerim yesin, annem yesin, büyüklerim yesin alışkanlığı yıllar geçsede sizde kalıcı bir özelliğe dönüşüyor. Geçmişte yaşanmış yoksulluğun verdiği paylaşma duygusu ve bunu yıllar sonra da alışkanlık haline getirme huyu. Eve alınan eti, tavuğu, balığı, meyveyi, tatlıyı, çikolatayı bölüşmek, hatta her zaman payına düşeni sevdiklerin yesin diye" benim canım istemiyor, ben sevmiyorum" diyerek ev halkına yedirmek çoğumuzun hayatında yaşanmışlığıdır. İlginç olanı yıllar geçsede bu alışkanlıktan kurtulamamak kişide bir çeşit ruhsal hastalık olarak kendini göstermesi hiç de güzel bir davranış görünmüyor.
O yıllarda yaşanmış bitmiş yokluk yıllar sonra kazanılmış rahat huzurlu bir hayat ama sizde bitmeyen, yanlış giden davranış bozuklukları. Eve giren herkese yeten ve artan gıdayı halen kendi payına düşeni yemeyip, sonra belki yine yemek isterler diye olanı bozulana kadar bekletip çöpe atmak hiç doğru bir davranış değil.
Varlık içinde yokluk yaşamak, kendi payına düşeni halen biri gelirse yesin diye ayırmak, evdekiler yesin, gelen yesin diye bozulana kadar bekletmek normal değil diye düşünüyorum.
Ben yemesem de olur kafasındayım. Her zaman ikram da bulunmak beni mutlu ediyor, bu yanımı seviyorum da kavun karpuz sezonu kapanırken balkona doldurup çürüyene kadar onları görme isteği olan huyumu sevmiyorum. Elma ve portakalı da son ana kadar saklamak, beni bırakana kadar vedalaşmak bende bir alışkanlık. Derdim onları alıp yemek değil, onları son ana kadar görme isteği. Kendimi değiştiremiyorum. Bende böyle ilginç bir vaka sayılabilirim. Eskiden bu huyumu sadece meyve de yaparken şimdilerde sebzeler de de yapmaya başladım. Tek güzel fark sebzeleri derin dondurucu da saklıyorum. Lahanayı, pırasayı, ıspanağı şimdiden sakladım. Ben galiba hiçbir şeyle vedalaşmayı sevmiyorum. Herşey her daim benimle kalsın. Hiçbirşey bitmesin! Ne zaman istersem herşeyi görebileyim. Benim ayrılığa tahammülüm yok. İster insan ister gıda fark etmez. Kimse bir yere gitmesin. Herşey hep yerinde kalsın. Sevgiler ve Saygılar sizde kalsın
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Fedakar olmak - Ayrılmaya tahammül edememek
Bitmesin başkasına da kalsın diye herşeyden mahrum kalma alışkanlığı insanın üzerine yapışır. Küçüklüğümden beri "Ben yemeyeyim, kardeşlerim yesin, annem yesin, büyüklerim yesin alışkanlığı yıllar geçsede sizde kalıcı bir özelliğe dönüşüyor. Geçmişte yaşanmış yoksulluğun verdiği paylaşma duygusu ve bunu yıllar sonra da alışkanlık haline getirme huyu. Eve alınan eti, tavuğu, balığı, meyveyi, tatlıyı, çikolatayı bölüşmek, hatta her zaman payına düşeni sevdiklerin yesin diye" benim canım istemiyor, ben sevmiyorum" diyerek ev halkına yedirmek çoğumuzun hayatında yaşanmışlığıdır. İlginç olanı yıllar geçsede bu alışkanlıktan kurtulamamak kişide bir çeşit ruhsal hastalık olarak kendini göstermesi hiç de güzel bir davranış görünmüyor.
O yıllarda yaşanmış bitmiş yokluk yıllar sonra kazanılmış rahat huzurlu bir hayat ama sizde bitmeyen, yanlış giden davranış bozuklukları. Eve giren herkese yeten ve artan gıdayı halen kendi payına düşeni yemeyip, sonra belki yine yemek isterler diye olanı bozulana kadar bekletip çöpe atmak hiç doğru bir davranış değil.
Varlık içinde yokluk yaşamak, kendi payına düşeni halen biri gelirse yesin diye ayırmak, evdekiler yesin, gelen yesin diye bozulana kadar bekletmek normal değil diye düşünüyorum.
Ben yemesem de olur kafasındayım. Her zaman ikram da bulunmak beni mutlu ediyor, bu yanımı seviyorum da kavun karpuz sezonu kapanırken balkona doldurup çürüyene kadar onları görme isteği olan huyumu sevmiyorum. Elma ve portakalı da son ana kadar saklamak, beni bırakana kadar vedalaşmak bende bir alışkanlık. Derdim onları alıp yemek değil, onları son ana kadar görme isteği. Kendimi değiştiremiyorum. Bende böyle ilginç bir vaka sayılabilirim. Eskiden bu huyumu sadece meyve de yaparken şimdilerde sebzeler de de yapmaya başladım. Tek güzel fark sebzeleri derin dondurucu da saklıyorum. Lahanayı, pırasayı, ıspanağı şimdiden sakladım. Ben galiba hiçbir şeyle vedalaşmayı sevmiyorum. Herşey her daim benimle kalsın. Hiçbirşey bitmesin! Ne zaman istersem herşeyi görebileyim. Benim ayrılığa tahammülüm yok. İster insan ister gıda fark etmez. Kimse bir yere gitmesin. Herşey hep yerinde kalsın. Sevgiler ve Saygılar sizde kalsın