Her akşam yaptığı gibi aynanın karşısında okul tiyatrosunda oynayacağı rolünü çalışıyordu.Birdenbire balkon kapısının gümbür gümbür sallandığını duydu.Evde yalnızdı. Anne - baba fabrikada gece vardiyasında çalışıyordu. Sallanan kapının nedeninin alt komşu yüzünden olduğunu tahmin etti. Bugün onlarda otururken kapıları zor kapanıyor diye arkadaşı ondan yardım istemişti. " - yine kapıyı açtılar kapatmada zorlanıyorlar gece gece insanlar bu kadar da rahatsız edilmez" diye içinden sinirlenirken odada bulunan bütün eşyalar ileri - geri gidip gelmeye başladı.
O güne dek depremi sadece kitaplarda okumuş gerçek manada ne anlama geldiğini bilmiyordu. Bu yıl 6. sınıfa başlamış 12 yaşına kadar böyle doğa üstü bir olaya ilk defa evde tek başına yakalanmıştı. O yıllarda evde telefon iletişimi olmadığından birini araması imkansızdı. Heryer sallanırken birde elektrikler kesilmişti. Mum ve el lambası da olmayınca ortamın karanlığı insanın içine büyük bir korku ve ürperti salıyordu. Camdan dışarı bakan Elif o anda bütün sokağın dışarıda toplanmış, ellerinde fenerler çakmaklarla ağlayıp bağırdıklarını gördü. Karanlıkta beşinci kattan aşağı inmek güvenli gelmedi. En güvenli yerin yine yuvası olduğunu düşünde. Ölse de kalsada burası şimdiye kadar hep güvenli gördüğü öyle olduğuna inandığı eviydi.
Yıllar geçse herşey değişse de kafalar hep aynı kalıyor. İnsanın güvendiği sığındığı evi. Ne zaman nerede nasıl depreme yakalanacağımızı hiç bilmeden evimiz huzur dinlenme yerimizde habersiz başımıza gelebilecekleri bilemeden yaşamaya devam ediyoruz.
Dünyanın ve okyanusların denizlerin nefes alması olarak da kabul edilen depremler olmazsa daha kötü sonuçlar volkanik patlamalar hatta dünyanın bile yüksek basınçtan biranda patlayıp yok olabileceği tahmin ediliyor. Dünyanın herhangi bir yerinde oluşan depremler sayesinde dünyanın orta merkezinde bulunan ateş tabakasının yeryüzüne çıkıp içindeki sıkışan havayı dışarı salıyor. Zehirli gazı verip temiz oksijen alıyor çünkü bu dünyada üzerine düşen görevi. Onun da yapması gereken işi bu.Her yıl yaşanması çok normal olan bu devasa güce sahip depremlerden korunmak müstakil evleri olanlar için çok kolay, yüksek binalarda oturanlar için şans. Yıllardır denetimsiz yapıların oluşuna izin verilerek depremden korunmamız mucize.
Kaderde yazılan ne ise o başa gelsin beklentisi var. Halkın çoğunun ev durumu ortada ama gidecek başka yerleri olmadığı için göz göre göre kaderlerine razı beklemekte.Zaten bizde çark farklı işliyor. Önce deprem evleri yıkıyor. Sonra yerine yeni yapılar yapılıyor. Bu saatten sonra ne yapılır ne kadar yapılır merak konusu. Depremde kaybettiğimiz onca canlar için elimizden gelen sadece dua etmek.Allah rahmet eylesin. Bu acılar bir daha yaşanmasın. Gerekli önlemler alınsın. Üç katı çeken toprak zemine on , oniki kat izin verilmesin. Başımıza gelenler çabuk unutulmasın. Bu acılara yıkımlara son verilsin.
" Sesimizi Duyan Var mııııı?"
Saygılar
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Makbule Mazı
Deprem olmadan yaşam mümkün mü?
Her akşam yaptığı gibi aynanın karşısında okul tiyatrosunda oynayacağı rolünü çalışıyordu.Birdenbire balkon kapısının gümbür gümbür sallandığını duydu.Evde yalnızdı. Anne - baba fabrikada gece vardiyasında çalışıyordu. Sallanan kapının nedeninin alt komşu yüzünden olduğunu tahmin etti. Bugün onlarda otururken kapıları zor kapanıyor diye arkadaşı ondan yardım istemişti. " - yine kapıyı açtılar kapatmada zorlanıyorlar gece gece insanlar bu kadar da rahatsız edilmez" diye içinden sinirlenirken odada bulunan bütün eşyalar ileri - geri gidip gelmeye başladı.
O güne dek depremi sadece kitaplarda okumuş gerçek manada ne anlama geldiğini bilmiyordu. Bu yıl 6. sınıfa başlamış 12 yaşına kadar böyle doğa üstü bir olaya ilk defa evde tek başına yakalanmıştı. O yıllarda evde telefon iletişimi olmadığından birini araması imkansızdı. Heryer sallanırken birde elektrikler kesilmişti. Mum ve el lambası da olmayınca ortamın karanlığı insanın içine büyük bir korku ve ürperti salıyordu. Camdan dışarı bakan Elif o anda bütün sokağın dışarıda toplanmış, ellerinde fenerler çakmaklarla ağlayıp bağırdıklarını gördü. Karanlıkta beşinci kattan aşağı inmek güvenli gelmedi. En güvenli yerin yine yuvası olduğunu düşünde. Ölse de kalsada burası şimdiye kadar hep güvenli gördüğü öyle olduğuna inandığı eviydi.
Yıllar geçse herşey değişse de kafalar hep aynı kalıyor. İnsanın güvendiği sığındığı evi. Ne zaman nerede nasıl depreme yakalanacağımızı hiç bilmeden evimiz huzur dinlenme yerimizde habersiz başımıza gelebilecekleri bilemeden yaşamaya devam ediyoruz.
Dünyanın ve okyanusların denizlerin nefes alması olarak da kabul edilen depremler olmazsa daha kötü sonuçlar volkanik patlamalar hatta dünyanın bile yüksek basınçtan biranda patlayıp yok olabileceği tahmin ediliyor. Dünyanın herhangi bir yerinde oluşan depremler sayesinde dünyanın orta merkezinde bulunan ateş tabakasının yeryüzüne çıkıp içindeki sıkışan havayı dışarı salıyor. Zehirli gazı verip temiz oksijen alıyor çünkü bu dünyada üzerine düşen görevi. Onun da yapması gereken işi bu.Her yıl yaşanması çok normal olan bu devasa güce sahip depremlerden korunmak müstakil evleri olanlar için çok kolay, yüksek binalarda oturanlar için şans. Yıllardır denetimsiz yapıların oluşuna izin verilerek depremden korunmamız mucize.
Kaderde yazılan ne ise o başa gelsin beklentisi var. Halkın çoğunun ev durumu ortada ama gidecek başka yerleri olmadığı için göz göre göre kaderlerine razı beklemekte.Zaten bizde çark farklı işliyor. Önce deprem evleri yıkıyor. Sonra yerine yeni yapılar yapılıyor. Bu saatten sonra ne yapılır ne kadar yapılır merak konusu. Depremde kaybettiğimiz onca canlar için elimizden gelen sadece dua etmek.Allah rahmet eylesin. Bu acılar bir daha yaşanmasın. Gerekli önlemler alınsın. Üç katı çeken toprak zemine on , oniki kat izin verilmesin. Başımıza gelenler çabuk unutulmasın. Bu acılara yıkımlara son verilsin.
" Sesimizi Duyan Var mııııı?"
Saygılar