Beklenmedik bir anda karşımıza ilginç yeni duyduğumuz kelimeler çıkabiliyor. Kimi ilk defa öğreniyor, kimi de tesadüf öğrenmiş hatırlatıldığında aklına geliyor. Dinlerin ve dillerin farklılığı sayesinde sürekli moda değişimi gibi yeni kelimelerle karşılaşabiliyoruz. Gerçi bu Deizm 17. yüzyılda ingiltere de kullanılmaya başlanılmış bir akım bir inanış şekli. Deizm de sadece Allahın varlığına inanılır peygamberlere ve Kutsal Kitaba inanılmaz. Allahın olduğu dine Deizm - bu dine inananlara da Deist denilmektedir. Ülkede tarikat sayılarının artmasına karşılık Deistlerin sayılarının da arttığı fark edilmiştir. Allahın bildirdiği dinlerin dışında bir din dersi öğrenmediğim ve kabul etmediğim için mutluyum.

Ateistlerin Allahın varlığına inanmadıklarını bilmeyen yok da ; Teizm, Agnostikteizm, Panteizm, Panenteizm, Monoteizm, Nonteizm gibi aklına esenin bir isim bulup bir din yaygınlaştırdığı bu isimleri bilmek zorunda değiliz. Genel kültür olarak insanların nelere inanç gösterdikleri fikir olarak aklımızın bir köşesinde durabilir. Allaha inanıp; Peygamberler seçilmemişler , Kutsal kitaplar başkalarının yazdığı uydurmalardır, cennet cehennem, ölümden sonraki hayat, ruhlar alemi diye birşeyler yoktur inancında olmak bana göre anne vardır ama bu çocuk annenin değildir mantığına benzer.

İyi ve ahlaki değerleri taşımak için bir din inancına sahip olmak zorunda değilim. Dinsiz olarak da iyi erdemli insan olarak yaşayabilirim fikirleri benim felsefeme ters düşmekte. Tarih öncesinde bile Türklerde inanç ve din hissiyatı olmasına rağmen bu gün kü gelinen noktada gençlerimizin çoğu ve bir kesim halk inançlarını kaybetmişler. Bu sonuca gelme sebeplerinin mutlaka kendilerince haklı nedenleri vardır ama yine de inançsız yaşamak akılsız yaşamaktan farkı yoktur benim için. Kimsenin aklına gönlüne saygısızlık etmek bizim haddimiz değil. Yaradan ne ister, nasıl uygun görürse herşey o şekilde gelişir.

Değerlerimiz ve inançlarımızın sonsuza kadar var olması dileklerimizle...

Saygılar