Zafer Arapkirli "Çocuklarımıza sahip çıkmaya yemin ettik, yeminimizin arkasındayız"
Yazının Giriş Tarihi: 04.05.2023 15:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.05.2023 15:50
"Gerçek var olduğunda adaletsizlik ortadan kalkacak" der, Emile Zola...
Dünya basın özgürlüğünün kutlandığı 3 Mayıs'da, tarafsız ve objektif biçimde haber ve bilgi akışı sağlayan, toplumu aydınlatan, doğru bilgilendirme görevi yapan gazeteci Zafer Arapkirli'nin yargılandığı duruşma vardı... "6 yaşındaki çocukla evlenilir" diyen zihniyete karşı tepki gösterdiği için yargılandığı dava ydı. Tüm basın emekçilerinin dünya basın özgürlüğü gününde..
Günümüzdeki çakalları görünce yumrukları sıkılı, yüreği efkarlı bir hikayenin adamıydı, Zafer Arapkirli. Kendine karşı da adil olan insanlığıyla...
Zafer Arapkirli, adaletsizliğin sonsuza kadar hükmede meyeceğini bilenlerden... 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesine karşı tepkisi bu yüzden... Adaletli duruşundan.
Duruşmada kendi savunmasını yaparken söylediklerinin ana fikri: adaletsizliğin ezdiği vicdan ömür boyu sızlar demekti. Adaletin ertelenmesi haksızlık demekti..
Kadınların, çocukların cinsel obje olarak görüldüğü, suçluların ceza almadan hayatına devam etmesi hukukun kaybedişi değil midir? Adaletin ertelenmesi nedir, peki? haksızlık değil midir?
6 yaşında bir çocuğun evlenebilir, düşüncesi-fetvası karşısında Zafer Arapkirli'nin bir kız babası olarak içi yanmış, hüznün gözyaşları kalbine damlamıştır.
"Allah için bir demet adalet" diye haykırışıydı, aslında sarfettiği sözler...
Adaletle vicdanı baş başa bırakan, bir sonraki duruşmaya kadar adliyeyi meşgul eden dava ile ilgili bende kendisine mahkemeden çıkınca muhabir arkadaşım Öncü ile mikrofonu uzattığımda;
" Aslında hiç olmaması gereken bir yargılama. İlk duruşmada değerlendirilmeyen hiçbir şey yok, dosyada. Her şey tamam. Tweet atıldı 6 sında, şikayet edilmiş 7 sinde, 9 unda da dava açıldı. Bilirkişiye sorulacak bir olay yok ortada. Uzmanlık gerektirecek hiçbir şey yok. Dolayısıyla bu sonuç benim biraz daha mahkeme kapılarında gezmemim dışında başka bir şey ifade etmiyor. Gerekirse 15 sene daha buralara gelir, yargılanırız ama değil on beş, yüz elli sene de olsa görüşlerimiz değişmeyecek. Çocuklarımıza sahip çıkmaya yemin ettik ve yeminimizin arkasındayız" dedi.
Toplumsal tepkinizde kalbinizdeki mahkemede neler söylersiniz, peki? Adalet böyle zihniyetlere eller yukarı diyecek mi?
Hukukumuz onlara kalem kıracak mı?
Hayat eninde sonunda geri dönecek mi? diye sordum...
"Bunu sağlamak bizlerin ellerinde... Eğer 14 Mayıs günü, Türkiye'nin maruz kaldığı bu kabusu ve karabasanı def etmek için oy kullanır ve oylarımıza yani irademize sahip çıkabilirsek, en başta bugünkü yargının arızalarından arınmak için eşsiz bir fırsat olacaktır. Yargının bağımsızlığı herşeyin başıdır. Belli çevrelerden ve o çevrelerin desteklediği iktidardan talimat almayan bir yargı, tüm kötülüklerin panzehiridir..." dedi ve ilave etti...
"Bugünün görevi, demokrasiye sahip çıkan, kuvvetler ayrılığına sahip çıkan, en başta da bağımsız yargıyı oluşturacak ve tabii insanına, çocuklarına, dezavantajlı tüm bireylerine sahip çıkacak bir iktidarı işbaşına getirmektir... Bunun yolu sandığa gitmek ve sahip çıkmaktır... Umudum hâlâ var.." diye yanıtladı...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hakan Cerrahoğlu
Zafer Arapkirli "Çocuklarımıza sahip çıkmaya yemin ettik, yeminimizin arkasındayız"
"Gerçek var olduğunda adaletsizlik ortadan kalkacak" der, Emile Zola...
Dünya basın özgürlüğünün kutlandığı 3 Mayıs'da, tarafsız ve objektif biçimde haber ve bilgi akışı sağlayan, toplumu aydınlatan, doğru bilgilendirme görevi yapan gazeteci Zafer Arapkirli'nin yargılandığı duruşma vardı... "6 yaşındaki çocukla evlenilir" diyen zihniyete karşı tepki gösterdiği için yargılandığı dava ydı. Tüm basın emekçilerinin dünya basın özgürlüğü gününde..
Günümüzdeki çakalları görünce yumrukları sıkılı, yüreği efkarlı bir hikayenin adamıydı, Zafer Arapkirli. Kendine karşı da adil olan insanlığıyla...
Zafer Arapkirli, adaletsizliğin sonsuza kadar hükmede meyeceğini bilenlerden... 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesine karşı tepkisi bu yüzden... Adaletli duruşundan.
Duruşmada kendi savunmasını yaparken söylediklerinin ana fikri: adaletsizliğin ezdiği vicdan ömür boyu sızlar demekti. Adaletin ertelenmesi haksızlık demekti..
Kadınların, çocukların cinsel obje olarak görüldüğü, suçluların ceza almadan hayatına devam etmesi hukukun kaybedişi değil midir? Adaletin ertelenmesi nedir, peki? haksızlık değil midir?
6 yaşında bir çocuğun evlenebilir, düşüncesi-fetvası karşısında Zafer Arapkirli'nin bir kız babası olarak içi yanmış, hüznün gözyaşları kalbine damlamıştır.
"Allah için bir demet adalet" diye haykırışıydı, aslında sarfettiği sözler...
Adaletle vicdanı baş başa bırakan, bir sonraki duruşmaya kadar adliyeyi meşgul eden dava ile ilgili bende kendisine mahkemeden çıkınca muhabir arkadaşım Öncü ile mikrofonu uzattığımda;
" Aslında hiç olmaması gereken bir yargılama. İlk duruşmada değerlendirilmeyen hiçbir şey yok, dosyada. Her şey tamam. Tweet atıldı 6 sında, şikayet edilmiş 7 sinde, 9 unda da dava açıldı. Bilirkişiye sorulacak bir olay yok ortada. Uzmanlık gerektirecek hiçbir şey yok. Dolayısıyla bu sonuç benim biraz daha mahkeme kapılarında gezmemim dışında başka bir şey ifade etmiyor. Gerekirse 15 sene daha buralara gelir, yargılanırız ama değil on beş, yüz elli sene de olsa görüşlerimiz değişmeyecek. Çocuklarımıza sahip çıkmaya yemin ettik ve yeminimizin arkasındayız" dedi.
Toplumsal tepkinizde kalbinizdeki mahkemede neler söylersiniz, peki? Adalet böyle zihniyetlere eller yukarı diyecek mi?
Hukukumuz onlara kalem kıracak mı?
Hayat eninde sonunda geri dönecek mi? diye sordum...
"Bunu sağlamak bizlerin ellerinde... Eğer 14 Mayıs günü, Türkiye'nin maruz kaldığı bu kabusu ve karabasanı def etmek için oy kullanır ve oylarımıza yani irademize sahip çıkabilirsek, en başta bugünkü yargının arızalarından arınmak için eşsiz bir fırsat olacaktır. Yargının bağımsızlığı herşeyin başıdır. Belli çevrelerden ve o çevrelerin desteklediği iktidardan talimat almayan bir yargı, tüm kötülüklerin panzehiridir..." dedi ve ilave etti...
"Bugünün görevi, demokrasiye sahip çıkan, kuvvetler ayrılığına sahip çıkan, en başta da bağımsız yargıyı oluşturacak ve tabii insanına, çocuklarına, dezavantajlı tüm bireylerine sahip çıkacak bir iktidarı işbaşına getirmektir... Bunun yolu sandığa gitmek ve sahip çıkmaktır... Umudum hâlâ var.." diye yanıtladı...