Omurgalı yazar Bilgin Gökberk ‘le Başakşehir FK sohbeti...
Yazının Giriş Tarihi: 10.06.2023 11:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.06.2023 11:22
Futbolumuz eski büyülü zamanların final sahnesinde değil artık…
Fenerbahçe 11 Haziran Pazar günü İzmirde Ziraat Türkiye Kupası final maçı oynayacak. Kiminle? Başakşehir FK…
Sahile vurmuş futbolun şişe içinden çıkan mektubunda Başakşehir … Bir başka deyişle halkın parasıyla eski İstanbul Belediyesinin futbola akıttığı paralarla oluşan Başakşehir FK.
Yok olup giden futbolun var olduğu nokta Başakşehir FK, omurgalı yazar Bilgin Gökberk ile konuştuk.
Vapurun arkasından çıkan köpüklere bakarak öfkelenen insan gibi…
Bilgin Gökberk in söyledikleri yazık-günahlara, rozetti adeta…
Türk futbolunun başarısızlığında, vurulan topların auta gitmesi niteliğinde işte size özel bir röportaj…
Sevgili Bilgin abi, futbolun zirveye çıkan cilalı merdivenlerinde, yanlışların ödülü boş tribünlere Başakşehir Türkiye Kupası final sahnesinde…
Bizlere neler söylemek istersin?
Sevgili Hakan,
İstanbullulardan İgdaş, İett, İsfalt, İspark, İHE vs. gibi hizmetlerden alınan paralarla İstanbul’un üç büyüklerine posta koymanın gereksiz ve yanlış olduğunu evvelce yazdığım yazılarımda bunları hep anlattım. Belediyenin görevi halka hizmet etmek diye hep söyledim.
Ve tekrar söylüyorum seyirci yok forma satışı yok kombine geliri yok dolayısı ile aidiyet duygusu yok. Belediyenin aktardığı paralarla gazdan asfalttan ekmekten sudan alınan paralarla futbol oynamak dünyanın neresinde var?
Bu hizmetleri alan İstanbullular Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı zaten.
Mesela Münih Belediyesi, Bayern Münih’ i yenmek istese adamı tımarhaneye götürürler, yani neden bir belediyenin takım kurduğunu anlamazlar.
İşin özünde Türkiye’de futbol aile içinde oynatılıyor. Ailenin Katarlı üyesi ligi yayınlıyor, Ziraat Türkiye Kupasını ATV ya da A spor yayınlıyor. Her şey aile içinde kalıyor. Sponsor zaten Ziraat Bankası.
Böyle bir model dünyada yok. Marka değeri yüksek senin yüz yıllık üç tane takımın var. Ayrıca yüz yıllık ya da yüz yıla yakın olan Anadolu Hisarı, İstanbulspor, Karagümrük ve Vefa gibi bir çok takım var. Hepsi dururken sen yüz yıllık markalarının yenmek için yeni bir takım kuruyorsun.
Belediyenin böyle bir görevi- hizmeti olabilir mi?
Sonra da o dönem, İstanbul Büyükşehir Belediye Spor çok tepki alınca adını Başakşehir olarak değiştirdiler. Oy toplamak amacıyla...
Şehrin üçte birini mutsuz etmek için belediye takım kurar mı? Arap sermayesinin yönettiği Manchester City’den sponsoru daha fazla olan bir takım, Başakşehirspor. Bu normal bir şey mi?
Başakşehirsporun tabanı yok. Satmak istediler, satamadılar. Ürünü satacak adam bulamadılar.
Türk futbolu nur içinde yatsın, Allah günahlarını affetsin.
Başakşehirsporun futbol olarak bir gücü olsa da, ilk beş altıya girse de o motivasyon iktidar düştüğünde yakın bir zamanda yok olur gider.
İktidarın biz oynatalım, biz yönetelim diye kurduğu bir sistemdi bu.
İnsanların damarına en çok dinden girersin. Dünya üzerinde bu tip tek adamlı yönetilen rejimlerde ülkeler din ve futbol ile yönetilir. O yüzden futbol ellerinde kalsın istediler. Yorumcular bile önceden seçilmiş, kendi aralarında top çeviriyorlar. Olay bundan ibarettir.
Şu anda Türk futbolu dünyanın en siyasi ligidir. Hatır ve gönlün payı büyüktür.
Türk futbolunun kurtulma reçetesi, büyük holdinglerde ve büyük bankalarda olduğu gibi kuralları olan, kimsenin müdahale etmediği bir sistemle yönetilmesidir. UEFA’nın verdiği futbol kuralları zaten bellidir.
Futbolu yönetmek için Einstein olmaya gerek yok. Sadece kurallar uygulansa yeterli.
Futbolun başında kim olursa olsun. İster Büyükekşi maliyenin başında olsun, ister diyanet işleri başkanı futbolun başında olsun dolar 24 TL olacaktı. Sistem olmadığı sürece değişen bir şey olmayacaktı.
Türk Futbolu hakkında yorumu alsak?
Türk futbolunu Almanya, İngiltere, İspanya İtalya gibi Avrupa futboluyla mukayese etmemek gerekir.
Ülkemizde futbol yorumcuları lafta her şeyi çok iyi biliyor! Oysa hiçbir şey bilmiyorlar. Oynanmış maçlar sabaha kadar anlatılıyor. Böyle bir anlayış olmaz. Öncelikle yorum bataklığından kurtulmamız lazım.
Önce ülkenin bir sisteme girmesi lazım. Ülke düzelmezse futbol da düzelmez.
Son olarak yeni kitabından bize biraz bahseder misin?
Üç senedir bitirmek için üzerinde çalışıyorum. Kitap bitmek üzere. Yayınevine verme aşamasına geldim. Kitabın adı TOP TARİKATI. Kitap bu yazın sonuna doğru okuyucularla buluşacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hakan Cerrahoğlu
Omurgalı yazar Bilgin Gökberk ‘le Başakşehir FK sohbeti...
Futbolumuz eski büyülü zamanların final sahnesinde değil artık…
Fenerbahçe 11 Haziran Pazar günü İzmirde Ziraat Türkiye Kupası final maçı oynayacak. Kiminle? Başakşehir FK…
Sahile vurmuş futbolun şişe içinden çıkan mektubunda Başakşehir … Bir başka deyişle halkın parasıyla eski İstanbul Belediyesinin futbola akıttığı paralarla oluşan Başakşehir FK.
Yok olup giden futbolun var olduğu nokta Başakşehir FK, omurgalı yazar Bilgin Gökberk ile konuştuk.
Vapurun arkasından çıkan köpüklere bakarak öfkelenen insan gibi…
Bilgin Gökberk in söyledikleri yazık-günahlara, rozetti adeta…
Türk futbolunun başarısızlığında, vurulan topların auta gitmesi niteliğinde işte size özel bir röportaj…
Sevgili Bilgin abi, futbolun zirveye çıkan cilalı merdivenlerinde, yanlışların ödülü boş tribünlere Başakşehir Türkiye Kupası final sahnesinde…
Bizlere neler söylemek istersin?
Sevgili Hakan,
İstanbullulardan İgdaş, İett, İsfalt, İspark, İHE vs. gibi hizmetlerden alınan paralarla İstanbul’un üç büyüklerine posta koymanın gereksiz ve yanlış olduğunu evvelce yazdığım yazılarımda bunları hep anlattım. Belediyenin görevi halka hizmet etmek diye hep söyledim.
Ve tekrar söylüyorum seyirci yok forma satışı yok kombine geliri yok dolayısı ile aidiyet duygusu yok. Belediyenin aktardığı paralarla gazdan asfalttan ekmekten sudan alınan paralarla futbol oynamak dünyanın neresinde var?
Bu hizmetleri alan İstanbullular Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı zaten.
Mesela Münih Belediyesi, Bayern Münih’ i yenmek istese adamı tımarhaneye götürürler, yani neden bir belediyenin takım kurduğunu anlamazlar.
İşin özünde Türkiye’de futbol aile içinde oynatılıyor. Ailenin Katarlı üyesi ligi yayınlıyor, Ziraat Türkiye Kupasını ATV ya da A spor yayınlıyor. Her şey aile içinde kalıyor. Sponsor zaten Ziraat Bankası.
Böyle bir model dünyada yok. Marka değeri yüksek senin yüz yıllık üç tane takımın var. Ayrıca yüz yıllık ya da yüz yıla yakın olan Anadolu Hisarı, İstanbulspor, Karagümrük ve Vefa gibi bir çok takım var. Hepsi dururken sen yüz yıllık markalarının yenmek için yeni bir takım kuruyorsun.
Belediyenin böyle bir görevi- hizmeti olabilir mi?
Sonra da o dönem, İstanbul Büyükşehir Belediye Spor çok tepki alınca adını Başakşehir olarak değiştirdiler. Oy toplamak amacıyla...
Şehrin üçte birini mutsuz etmek için belediye takım kurar mı? Arap sermayesinin yönettiği Manchester City’den sponsoru daha fazla olan bir takım, Başakşehirspor. Bu normal bir şey mi?
Başakşehirsporun tabanı yok. Satmak istediler, satamadılar. Ürünü satacak adam bulamadılar.
Türk futbolu nur içinde yatsın, Allah günahlarını affetsin.
Başakşehirsporun futbol olarak bir gücü olsa da, ilk beş altıya girse de o motivasyon iktidar düştüğünde yakın bir zamanda yok olur gider.
İktidarın biz oynatalım, biz yönetelim diye kurduğu bir sistemdi bu.
İnsanların damarına en çok dinden girersin. Dünya üzerinde bu tip tek adamlı yönetilen rejimlerde ülkeler din ve futbol ile yönetilir. O yüzden futbol ellerinde kalsın istediler. Yorumcular bile önceden seçilmiş, kendi aralarında top çeviriyorlar. Olay bundan ibarettir.
Şu anda Türk futbolu dünyanın en siyasi ligidir. Hatır ve gönlün payı büyüktür.
Türk futbolunun kurtulma reçetesi, büyük holdinglerde ve büyük bankalarda olduğu gibi kuralları olan, kimsenin müdahale etmediği bir sistemle yönetilmesidir. UEFA’nın verdiği futbol kuralları zaten bellidir.
Futbolu yönetmek için Einstein olmaya gerek yok. Sadece kurallar uygulansa yeterli.
Futbolun başında kim olursa olsun. İster Büyükekşi maliyenin başında olsun, ister diyanet işleri başkanı futbolun başında olsun dolar 24 TL olacaktı. Sistem olmadığı sürece değişen bir şey olmayacaktı.
Türk Futbolu hakkında yorumu alsak?
Türk futbolunu Almanya, İngiltere, İspanya İtalya gibi Avrupa futboluyla mukayese etmemek gerekir.
Ülkemizde futbol yorumcuları lafta her şeyi çok iyi biliyor! Oysa hiçbir şey bilmiyorlar. Oynanmış maçlar sabaha kadar anlatılıyor. Böyle bir anlayış olmaz. Öncelikle yorum bataklığından kurtulmamız lazım.
Önce ülkenin bir sisteme girmesi lazım. Ülke düzelmezse futbol da düzelmez.
Son olarak yeni kitabından bize biraz bahseder misin?
Üç senedir bitirmek için üzerinde çalışıyorum. Kitap bitmek üzere. Yayınevine verme aşamasına geldim. Kitabın adı TOP TARİKATI. Kitap bu yazın sonuna doğru okuyucularla buluşacaktır.