Son günlerde belli zamandan beri yapılan et ithalatının tekrar gündeme gelmesiyle, özellikle son yıllarda vatandaşlarımızın en çok şikayet ettiği konuların başında ülke standardının çok üstünde olan et fiyatları yine tartışılmaya başlandı.
Üreticinin eti sattığı fiyat, maliyetlerini bile karşılamayacak düzeyde.
Yani üretici memnun değil.
Perakende satıcı da yüksek fiyatlardan dolayı satışların istenen düzeyde olmadığından memnun değil.
Sadece ette değil, sebze meyvede de aynı durum söz konusu.
Üretici maliyetleri karşılamakta zorlanırken, tüketiciye yansıyan fiyat farkı uçurum.
Peki, oluşan bu fahiş fiyat farklarının sebebi nedir?
Aslında bunun sebebini de herkes biliyor.
Aracılar.
Aradaki fark aracıların cebine gidiyor.
Bunlar bilinirken karar vericiler ne yapıyor?
İthalatı serbest bırakarak, akıllarınca serbest rekabet ortamı yaratarak fiyatları aşağıya çekecek.
Oysa bu durum yerli üreticiyi yok etmenin ötesinde bir işe yaramayacaktır.
Bu yöntemle amaçlanan ucuz fiyatın elde edilmesi mümkün değildir.
Olayın teknik analizine girecek değiliz ama burada çok basit bir gerçeği karar vericiler nasıl tespit edemez anlamak mümkün değildir.
Hem serbest piyasa yaratmak için ithalatı serbest bırakacaksınız hem kota uygulayacaksınız.
Bu nasıl bir uygulamadır Allah aşkına.
Ama bundan öte burada asıl hesap edilemeyen (veya hesap ediliyor da bazı sebeplerden dolayı birileri görmezden mi geliyor) bu ithalat tekelini de yine aynı aracılar ele geçireceklerini, ki aynen de öyle olmuş ve ithalat kotaları da zaten bu kişilere verilmiştir.
Yani ceplerini dolduran yine belli o çevreler olacak.
Piyasadaki fiyatları belirleyen yine aynı kişiler olacaktır.
Olan gariban çiftçimize, hayvan yetiştiricimize olacak.
Yani et fiyatlarını normal piyasa seviyesine çekmek bu tedbirlerle mümkün değildir.
Burada gerçekten çözüm isteniyorsa, yapılması gereken, aracılık görevini devletin kendisinin yapmasıdır.
Hem aradaki makası ortadan kaldıracak hem üreticinin cebine çok daha fazla para girmesini sağlayarak sektörün daha rekabetçi ve daha güçlü olmasını tesis edecektir.
Devletin elinde böyle bir kurum da var: “Et ve Süt Kurumu”
Ama burada asıl sorun böyle bir niyetin olup olmaması.
Daha doğrusu sorun, son derece güçlü bağlantıları olan bu “aracılar” lobisini aşmayı başarıp başaramamakta.
Sonuç:
Kimse fiyatların düşerek ucuz et alacağı hayaline kapılmasın.
Et ithalatının serbest bırakılması, bırakın etin ucuzlamasını, böyle bir şey olmayacağı gibi olan gariban üreticimize olacak ve bu uygulamalar tarım alanında dışa bağımlılığın daha da artmasından öteye geçemeyecektir.
Tarımda sıkıntılar büyük de burada esaslı reformlar yapılması şart.
Sadece hayvan yetiştiriciliği değil, tarımda birçok konuda dışa bağımlılığımız giderek artmakta.
Öyle ki nerede hangi ürün yetiştirileceğine kadar yabancılar karar veriyor.
Birçok yerde çiftçi istediği gibi istediği ürünü ekip yetiştiremiyor.
Bunu yapana ciddi cezai yaptırımlar söz konusu.
Ama bu konular apayrı yazı konuları.
Reform şart.
Yoksa gün gelir bu çiftçi bir şekilde tepkisini ortaya koyar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gürçay Cem
Ucuz et ütopyası
Son günlerde belli zamandan beri yapılan et ithalatının tekrar gündeme gelmesiyle, özellikle son yıllarda vatandaşlarımızın en çok şikayet ettiği konuların başında ülke standardının çok üstünde olan et fiyatları yine tartışılmaya başlandı.
Üreticinin eti sattığı fiyat, maliyetlerini bile karşılamayacak düzeyde.
Yani üretici memnun değil.
Perakende satıcı da yüksek fiyatlardan dolayı satışların istenen düzeyde olmadığından memnun değil.
Sadece ette değil, sebze meyvede de aynı durum söz konusu.
Üretici maliyetleri karşılamakta zorlanırken, tüketiciye yansıyan fiyat farkı uçurum.
Peki, oluşan bu fahiş fiyat farklarının sebebi nedir?
Aslında bunun sebebini de herkes biliyor.
Aracılar.
Aradaki fark aracıların cebine gidiyor.
Bunlar bilinirken karar vericiler ne yapıyor?
İthalatı serbest bırakarak, akıllarınca serbest rekabet ortamı yaratarak fiyatları aşağıya çekecek.
Oysa bu durum yerli üreticiyi yok etmenin ötesinde bir işe yaramayacaktır.
Bu yöntemle amaçlanan ucuz fiyatın elde edilmesi mümkün değildir.
Olayın teknik analizine girecek değiliz ama burada çok basit bir gerçeği karar vericiler nasıl tespit edemez anlamak mümkün değildir.
Hem serbest piyasa yaratmak için ithalatı serbest bırakacaksınız hem kota uygulayacaksınız.
Bu nasıl bir uygulamadır Allah aşkına.
Ama bundan öte burada asıl hesap edilemeyen (veya hesap ediliyor da bazı sebeplerden dolayı birileri görmezden mi geliyor) bu ithalat tekelini de yine aynı aracılar ele geçireceklerini, ki aynen de öyle olmuş ve ithalat kotaları da zaten bu kişilere verilmiştir.
Yani ceplerini dolduran yine belli o çevreler olacak.
Piyasadaki fiyatları belirleyen yine aynı kişiler olacaktır.
Olan gariban çiftçimize, hayvan yetiştiricimize olacak.
Yani et fiyatlarını normal piyasa seviyesine çekmek bu tedbirlerle mümkün değildir.
Burada gerçekten çözüm isteniyorsa, yapılması gereken, aracılık görevini devletin kendisinin yapmasıdır.
Hem aradaki makası ortadan kaldıracak hem üreticinin cebine çok daha fazla para girmesini sağlayarak sektörün daha rekabetçi ve daha güçlü olmasını tesis edecektir.
Devletin elinde böyle bir kurum da var: “Et ve Süt Kurumu”
Ama burada asıl sorun böyle bir niyetin olup olmaması.
Daha doğrusu sorun, son derece güçlü bağlantıları olan bu “aracılar” lobisini aşmayı başarıp başaramamakta.
Sonuç:
Kimse fiyatların düşerek ucuz et alacağı hayaline kapılmasın.
Et ithalatının serbest bırakılması, bırakın etin ucuzlamasını, böyle bir şey olmayacağı gibi olan gariban üreticimize olacak ve bu uygulamalar tarım alanında dışa bağımlılığın daha da artmasından öteye geçemeyecektir.
Tarımda sıkıntılar büyük de burada esaslı reformlar yapılması şart.
Sadece hayvan yetiştiriciliği değil, tarımda birçok konuda dışa bağımlılığımız giderek artmakta.
Öyle ki nerede hangi ürün yetiştirileceğine kadar yabancılar karar veriyor.
Birçok yerde çiftçi istediği gibi istediği ürünü ekip yetiştiremiyor.
Bunu yapana ciddi cezai yaptırımlar söz konusu.
Ama bu konular apayrı yazı konuları.
Reform şart.
Yoksa gün gelir bu çiftçi bir şekilde tepkisini ortaya koyar.