‘Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener’

Bu sözler Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Bizim camianın içinde de en sık duyduğumuz sözler birlik, beraberlik sözleridir. Bu konuda herkes hemfikir ama uygulamada yıllarca bu hakikati sözde kalmaktan öteye götüremedik. Birçok örgütümüz olmasına rağmen aramızda bir türlü sinerji oluşturmayı başaramadık. Bu durum temsil ettiğimiz kitleleri de olumsuz etkilemekte.

Balkanlardaki soydaşlarımızın kendi aralarında bölünmüş görüntü vermeleri bu uyumsuzluğun yansımasıdır. Bu durumlara birçok sebep sayılabilir. Buralara girmeye gerek yok. Zaten yıllardan beri defalarca bu konular yazıldı, tartışıldı.

Sorun tespitinden öte çözüm üretilmesi gereken bir konudur birlik beraberlik mevzusu. Birlik beraberliklerin olmazsa olmazı bir çatının olmasıdır. Çatı, adı üstünde bir topluluğun birleştirici ve toparlayıcı unsurudur. Her ne kadar camialarda birçok oluşum ve örgütler olsa da bu camiaların etkili olabilmeleri için çatı kuruluşuna ihtiyaçları vardır.

Bu tür örgütler o toplulukların temel direkleridir. Bunların öncelikli görevleri camiaların içinde diğer oluşumların arasında koordinasyonu sağlayarak, ortak hareket etmelerini organize ederek, sorunların daha etkin çözülmesine yardımcı olmaktır. Bir camianın gücü çatı örgütünün gücü kadardır. Çatı ne kadar güçlü ise alttaki örgütler de o kadar güçlüdür.  Ama burada bir topluluğun birlik beraberlik içinde hareket etmesi isteniyorsa böyle bir kuruluş ortak akıl ile oluşturulmalıdır. Çatılar önemlidir ama asıl önemli olan taban yani temeldir. Çünkü çatıları çatı yapan tabanlarıdır.

Bu çatıların başarısı, üzerine kuruldukları temellerin sağlamlığı ile doğru orantılıdır. Yani çatılar tabanların çıkarlarını, menfaatlerini ve beklentilerini karşılayabildikleri kadar var olur.

Yoksa tabansız kalıp, yok olup giderler. Bu hakikat her parti, STK veya benzeri örgütler için geçerlidir. Bütün kuruluş, örgüt veya topluluklarda olduğu gibi camiamızın da irili ufaklı çatıları var.  Kimileri sağlam, kimileri akıtır, kimilerine çatı demek için bin şahide ihtiyaç vardır.  Olsun zarar yok.

Burada asıl önemli olan en tepedeki çatıdır. Her ne kadar gücünü tabandan alsa da, çatının gösterdiği performans tabanın daha da güçlenmesine sebep olur. Onların beklentileri karşılandıkça, sorunları çözüldükçe çatısı da o kadar sağlam olur. Ama bu durumlar oralarda donanımlı, liyakatli kişilerin bulunması ile mümkün olabilir. Özellikle bizim gibi muazzam potansiyeli olan camiaların çatı kuruluşları bu büyük camiaların beklentilerini karşılamaları için çok daha donanımlı olmak zorundadır. İş adamından bilim insanına, akademisyeninden aydın kesimine kadar camiamız müthiş değerlere sahip. Bunların ötesinde toplumda sayılan sevilen birçok insanımız da var. Her kesimden donanımlı, kanaat önderi insanımız vardır. Bu insanları buralara çekemediğimiz sürece, ortak akıl ile hareket etmediğimiz sürece herhangi bir şeyi başarmamız mümkün değildir.   ... Ve camiamız adına sevindirici olan husus, her ne kadar bazı cılız istisnalar olsa da, artık taban dahil her kesimden sadece fikirde değil, harekette de birlik iradesinin oluşmuş olmasıdır.